Suriye’ye müdahaleye hayır!

Fransa’da üç Fransızdan ikisi, Fransa’nın Suriye’ye askeri müdahalesine karşı çıkıyor. Devlet Başkanı François Hollande’ın Suriye’ye saldırı konusundaki çocuksu sabırsızlığı ve küstah tavrının tepki çektiği de kesin. Fransa’nın herhangi bir saldırıya katılması için anayasasına göre meclisten de onay alması gerekmiyor. Ancak senato ve parlementoda Komünistler, Yeşiller ve bazı sağcı vekiller, olası bir müdahaleye karşı çıktılar ve bu konuda bir oturum düzenlediler

Fransız Komünist Partisi de kendi paralelindeki Barış Hareketi (Mouvement de la Paix) örgütü çağrısıyla, Perşembe günü Fransa Parlamentosu ve Senatosu’nda yapılan Suriye konusundaki tartışma sırasında, Paris’te düzenlenen eyleme katılım çağrısında bulundu ve Suriye’ye askeri müdahaleye ve bu müdahaleye Fransa’nın katılmasına karşı çıktı.

Eylem, Suriye’ye silahlı müdahaleye karşı saat 15.30 ile 17.30 arasında Paul-Claudel Meydanı’nda, Senato’nun yakınında düzenlendi. Yüzlerce komünist net bir şekilde savaş çığırtkanlığına karşı çıktılar. Partinin vekilleri ve genel sekreteri, aynı zamanda Paris Senatörü Pierre Laurent’da epey çelişkiler de içeren, ülkesinin şimdiye kadarki Suriye’de kirli savaşa her türlü müdahalesini gündeme getirmediği konuşmasında, yine de Suriye’ye dönük Fransa’nın olası bir askeri müdahalesine karşı net tavır sergiledi.

FKP’nin Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki talepler de şu şekilde: 2. Cenevre Antlaşması’ndan yola çıkan bir sürecin hayata geçirilmesi uzlaşma ve acilen bir ateşkes sağlanması Uluslararası Adalet Mahkemesi’nde bütün savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara dair başvuru yapılması uluslararası sivil toplum örgütleri tarafından, Suriye haklarının kurtarılması için insiyatif geliştirilmesi iletişim hakkının engellenmesine bir son verilmesi Suriye’ye her yönden silah aktarımına ambargo uygulanması. Açıklamada, Suriye’ye her türlü askeri müdahaleye, Fransa’nın bir askeri operasyona katılmasına ve bütün yabancı askeri müdahalelere de hayır deniyor.

Bu sırada Parlamento ve Senato’da komünist vekiller müdaheleye karşı çıkar ve bir oylama çağırısında bulunurken, Sosyalist Parti’den ise ciddiyetsiz bir üslupla “bu komünistlerin huyudur, hep karşı çıkarlar” şeklinde açıklamalar geliyordu. Bu tabloda Fransa’da henüz savaş karşıtı bir toplumsal hareketin oluşmakta olduğunu söylemek zor. Ancak FKP açısından uzun bir süre çelişkiyi Beşar Esad üzerinden tarif ettikten ve Suriye’deki ayaklanmayı koşulsuz destekledikten sonra, müdahaleye karşı çıkmak bir kazanım. Tabii Fransız halkının ve özellikle sol seçmenin müdahaleye karşı çıktığı bir zeminde ve Fransızların tabiri ile Eylül’le beraber geri dönüş döneminde hükümete karşı ayrıca emeklilik yasası konusunda Sarkozy sonrası gerekli dönüşümleri yapmadığı için bir tepkinin açığa çıkacağı biliniyorken, ülkede düzen solunun bu saldırgan, emperyalist siyasetine bir muhalefetin oluşması elzem.

Ancak tabii Fransa’da, kendi başkanlık adayı Mélenchon ile son dönemde kimi görüş ayrılıkları yaşayan FKP yönetimi, bu yönetimden her zaman daha solda duran ama henüz biraz etkisiz Marksist kanadın muhalefeti ve Troçkistlerin epey sorunlu ve Suriye’deki ayaklanmada devrim gören hattına rağmen, çok parçalı Fransız solu toplumsal hareketler oluştuğunda onun parçası olmayı biliyor. Önümüzdeki dönem Fransa’da savaş karşıtı bir ses çıkacak eğer müdahale olursa, bu kesin. Hükümete karşı oluşan hoşunutsuzluk da yeni hareketleri tetikleyebilir. Mart ayında belediye seçimlerinin de olacağını hatırlatalım. Bu tabloda güç dengelerinin biraz değiştiği yeni bir sol, komünist kompozisyonun şekillenmesi de mümkün.

Haftaya Paris’ten, FKP’nin tarihsel şenliği L’Humanité şenliğinden size izlenimlerimi aktaracağım.