Fransa’da ve 
Türkiye’de Sol Cephe

Bir isim benzerliği, ötesi var mı? Sanırım bir tanesi epey bir süredir varolan diğeri ise henüz doğmamış iki politik girişimi şu noktada karşılaştırmanın sınırları var. Ancak Fransa siyasetinde Sol Cephe ne tür bir oluşumdur ve bugüne kadar nasıl bir faaliyet yürüttü, etkisi, sonuçları bunları ele alıp, naçizane imzacılarından olduğum Türkiye’deki Sol Cephe’den beklentilerimi dile getirmek isterim.

Fransa’da Sol Cephe’nin kuruluşu Kasım 2008 tarihinde Fransız Komünist Partisi (FKP) ile Sol Parti arasındaki birlikte hareket etme kararına dayanıyor. 2009’daki Avrupa Parlementosu seçimlerinde bir seçim ittifakı olarak da başlayan bu birliktelik bu seçimden beri katılınan bütün seçimlerde FKP’nin daha önceki oy oranlarının üzerine çıkmasını sağladı. Özellikle Devlet Başkanlığı seçimlerinde sol partinin de lideri olan Jean Luc Mélenchon’un bir önceki seçimlerde, FKP’nin tarihinin en düşük sonucu olan yüzde 2’yi çok geride bırakarak yüzde 11’in üzerinde oy oranı ve 4 milyona yakın oy ile önemli bir ilerleme sağladığını da vurgulayalım.

Birlikteliğe günümüze dek bir çok farklı siyasi oluşum katılırken, cephe Troçkist bir hareket olan Yeni antikapitalist Parti’nin içinde de önemli ayrımlara yol açmış, bu hareketten kopan bir çok oluşum Sol Cephe’ye katılmıştır. Sol Cephe’de Maocu geçmişten gelenden, daha başka geleneklerden komünistlere bir çok farklı çevre yer aldılar. Sol Cephe’nin en son 1 Aralık’ta düzenlediği yeni bir bütçe politikası için vatandaş yürüyüşü eylemine Fransa’da radikal solun bence en radikal, devrimci unsuru, yine Troçkist Lutte Ouvrière adlı grubun da katıldığını, grubun sözcüsünün mitingdeki konuşmasının içeriğinin etkileyici olduğunu ve mevcut “sol” siyasi iktidara karşı açıkça mücadele çağrısı içerdiğini söyleyelim.

Sol Cephe üzerine birçok yazı yazdım. Cephe girişimi FKP içinde partinin 90’lı yıllar öncesi politik çizgisine inanan ve Ortodoks çizgide yer alan kesimler tarafından eleştiriye uğruyor. FKP’nin merkezine karşı bir hizip olarak varlığını sürdüren, partinin geçmiş geleneğini yeniden canlandırmak için mücadele veren kesimler Sol Cephe politikası konusunda da tam bir görüş birliktleği sağlayamadılar. Paris merkezli grup kesinlikle bu cepheyi ve Mélenchon’u reddederken, ülkenin kuzeyindeki Lille merkezli muhalif grup ise Sol Cephe’yi partinin yeniden işçi sınıfı içinde örgütlenmesi ve Fransız siyasetinin ciddiye alnır bir öznesi olması için destekleme kararı aldı. Cephe karşıtı kesim ise Mélenchon ile beraber partinin tamamen tasfiye edildiğini düşünüyor.

Evet, bence Sol Cephe Fransa’da iki şeyi başardı, eskiden Fransız siyasetinin en büyük güçlerinden biri olan ve hâlâ da seçilmişler düzeyinde 3. güç olan, ama gerçekte epey güç kaybetmiş ve reformizmi çok uzun bir süredir benimsemiş FKP’yi yeniden siyasete taşıdı, son yirmi yıldır süregiden güç kaybına bir son verdi ve artık faşistlerin de (Miiliyetçi Cephe, “aşırı sağ”) önemli bir varlığı olan Fransa siyaset sahnesine solun solunu 4. güç olarak sokmayı başardı. Siyaset yapmak için güç olmak gerekiyor. Cephe son belediye seçimleri öncesi bir kriz yaşamakla beraber, halen bir siyasi güç olarak değerlendirilebilir. Cephe uzun süredir kaybeden solun kazanabileceğine, yeniden siyasette varolabileceğine dair halkta da bir umut yarattı. Cephenin ikinci başarısı ise öte yandan cephenin FKP’nin radikal, antikapitalist çevreler ile yakınlaşması için de bir firsat olmasıdır. FKP artık radikal sol çevrelerin daha fazla etkisinde ve Sosyalist Parti’nin iktidarda olduğu ve inandırıcılığını yitirdiği bir dönemde daha sol, antiliberal bir çizgiden politika yapıyor. Partinin içinde ve dışında Sosyalistlere karşı, normalde bir sağ iktidara karşı nasıl muhalefet yapılıyorsa, aynısının yapılması gerektiğine dair bir basınç da mevcut.

Peki, çok fazla karşılaştırmadan bizim ülkemizde Sol Cephe ne olmalı? Ülkemizde Komünistler’in Fransa kadar köklü bir geçmişi olmasa da, ülkenin düşünsel, kültürel mirasına çok şey katmış ve her zaman ülkede sembolik de olsa bir değeri olan solu, radikal solu bu cephe bir siyasi güç haline getirebilir. İkinci vurgu ise Haziran direnişinden beri sola daha çok açılan ülkemiz insanında radikal sol fikirlerin gücünü artırabilir ve CHP ya da başka düzen içi güçlere mecbur kalmış toplumsallığı radikal fikirlerle buluşturabilir.