Sol Cephe, Milliyetçi Cephe

Belediye seçimleri öncesi Fransa’da, siyasi alanda bir hareketlilik yaşanıyor. Sosyalist Parti’nin Fransa halkında ve özellikle sol seçmende yaratttığı hayal kırıklığının yanı sıra Milliyetçi Cephe’nin tedirginlik uyandıran yükselişi ve Sol Cephe içinde belediye seçimleri konusundaki fikir ve tutum ayrılığı, bu hareketliliğin başlıca sebepleri olarak düşünülebilir.

Evet, François Hollande’ın düzen solu kimliğiyle yapabilecekleri belliydi. Yine de bu kadarı beklenmiyordu. Birçok açıdan Sarkozy dönemini aratmayan uygulamala -buna emekliklik yasasındaki çok olumsuz düzenleme ve Romanlara karşı uygulanan ayrımcı politikalar örnek gösterilebilir- toplumdaki artan eşitsizlik ve geleceğe dair umutsuzluk, öte yandan yabancı düşmanlığının ve aşırı sağın yükselmesi için uygun bir zemini tetikliyor. Sol seçmenin sandıktan kopmasını, yüksek oy kullanmama oranlarını beraberinde getiriyor. Fransa alt orta sınıflarında da, işsizlik ve geleceksizlik başka ülkelerde, Kanada, Yeni Zellanda gibi ülkelerde şansını arama şeklinde karşılık buluyor.

Fransa’da Milliyetçi Cephe konusunda, bu köşede daha önce de pek çok kez görüşlerimi paylaştım. Bence Milliyetçi Cephe’nin yükselmesinde düzen sağının Sarkozy sonrası toparlanamaması ve radikal solun bir seçenek üretememesi etkili oluyor. Örnek olarak Brignolles’de bir ara seçim olarak yapılan iki turlu kanton seçimlerinde şu anda iktidarda olan Sosyalist Parti’nin desteklediği ve bir önceki seçimlerde yüksek oy oranlarına ulaşan Fransız Komünist Partisi (PCF) adayı yüzde 15’de kalırken, Milliyetçi Cephe’nin adayı yüzde 40’ı aşan bir noktaya ulaştı. Bu da doğal olarak kamuoyunda bir kez daha Milliyetçi Cephe yükseliyor korkusunu tetikledi. Tabii bunda çok eski bir Le Pen destekçisi Alain Delon gibi popüler figürlerin, “artık Milliyetçi Cephe’nin zamanın geldi, Fransa halkı arkasında” türü açıklamalarının basına servis edilmesi de bir rol oynuyor. Aslında bu oy oranı 20 bin seçmenli bölgede 13 bin kişinin yani yüzde 70’in üzerinde oy kullanılmamasına dayanıyor. Milliyetçi Cephe bir önceki seçimlerde 2300 olan oyunu 2700’e çıkarmış, sadece 400 oy fazla ancak sol seçmenin sandıktan kopması bu sonucu doğuruyor ve tabii “Milliyetçi Cephe yükseliyor” söylemini besliyor.

Brignolles’deki seçimler Sol Cephe içindeki polemikleri de tetikledi. Mélenchon’un son aylarda Sosyalist Parti’den (PS) mutlaka kopmalıyız çağrısının sonucu olarak şekillenen politikasının bir devamı olarak görülebilecek PS’nin PCF adayını desteklemesi oyların düşmesine yol açtı açıklamasına ek olarak, Paris şehrindeki aday konusunda PCF yönetiminin ilk turdan Mélenchon’un Sol Partisi’nin adayını değil de PS’nin adayı Anne Hidalgo’yu destekleyecek olması da Mélenchon’dan “Sol Cephe’nin geleceği tehlikeye girmiştir” açıklamasını getirdi. Mélenchon ile Komünist Parti yönetimi arasındaki fikir ayrılığında PCF’in mevcut belediyelerini koruma çabası ve belediyesi ve kaybedecek bir şeyi olmayan Mélenchon’un mevcut iktidardan bağımsız politika sergilenmesi konusundaki tutumu rol oynuyor. PCF, PS’nin Paris’te artan belediye meclisi üyesi, yaklaşık 14 kadar belediye meclisi üyesi teklifini kabul ediyor, ancak henüz önümüzdeki hafta sonu Paris’deki parti üyelerinin oylaması sonucunda Parti’nin kesin kararı belli olacak. Ancak Sosyalist Parti’nin başka bölgelerde PCF ile hareket etmemesi, ve PCF’in adayının karşısında adaylar çıkarması da mümkün. Örneğin PCF’in kalesi olan ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında hep onun tarafından yönetilen ve yüz binin üzerinde nüfusa sahip Seine Saint Denis’de bir PS adayı çıkıyor karşısına. Bir önceki seçimlerde yüzde 51’le yine PS’ye ve UMP’ye karşı kazanan PCF adayı bu seçimlerde de zorlanabilir. Bir başka şehir Dieppe’de de PS adayı çıkacak PCF’in mevcut belediye başkanı adayı karşısına gibi görünüyor.

Seçimler öncesi bu fikir ayrılığı ve tutum farkı daha da depreşecek gibi. PCF’in belediyelerini koruma obsesyonu ve Mélenchon’un biraz da tek adam şovu olan bağımsız siyasetinin ayrışması, öte yandan PCF içi devrimci muhalefetin iki kesime karşı da tavır alması sol içi dağınıklığı besliyor. Tabii yeni bir kompozisyon oluşmadan önce ayrılıkların netleşmesi çok kötü de olmayabilir. Bu süreçte Milliyetçi Cephe yükseliyor korkusu da, bütünüyle haksız olmamakla beraber siyasetin biçimlendirilmesinde ve seçmenlerin yönlendirilmesinde kullanılmaya devam ediyor.