YÖK’e Osmanlıcı üye

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, YÖK üyeliğine Safa Kapıcıoğlu’nun seçilmesini onayladı.

Kadir Sev

Üniversitelerarası Kurul kontenjanından seçilen YÖK üyesi Şaban Çalış’ın süresi 8 Ocak günü dolmuş, Üniversitelerarası Kurul’ca 17 Ocak günü yapılan seçimde yerine Safa Kapıcıoğlu seçilmişti.

Kapıcıoğlu birkaç gün önce Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Ankara 1. Bölge Genel Sekreterliği görevine atanmıştı. 2547 sayılı Yasanın 6. Maddesine göre bu görevinden ayrılması gerekmiyor.

Safa Kapıcıoğlu, 2007 yılında yapılan Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü seçiminde en çok oy alan ilk üçe girmiş, ancak Erdoğan Teziç’in Başkanlığı döneminde YÖK’te elenmişti. 2008-2011 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü; 2012-2014 yılları arasında ise Sağlık Bakanlığı Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi yöneticiliği görevlerini yürütmüştü.

Tam gün yasasının önde gelen savunucularından biri olarak da dikkati çekiyordu.

Genel Sekreteri olduğu Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Ankara 1. Bölge Genel Sekreterliği’nin resmi web sitesine sağlıkla hiç ilgisi olmayan aşağıdaki resmi asması Osmanlı hayranlığını gösteriyor.

Kapıcıoğlu’nun yukarıdaki sözünü şiar edindiği anlaşılan Şeyh Edebali, İslam ilahiyatçısı, Osman Gazi’nin kayınpederi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun manevi kurucusu olarak anılıyor.

Osman Beyin, Şeyh Edebali’nin kızı ile evlenmesi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulması bir düşe dayandırılıyor. Söylentiye göre, bir gün Osman Bey, Şeyh Edebali’nin evinde misafir olmuş. Gece uyku tutmamış. Rafta gördüğü Kuran-ı Kerime gözü ilişmiş, sabaha kadar okumuş. Sonra uyku bastırmış ve tatlı bir uykuya dalmış. Gece düşünde Edebali’nin göğsünde bir hilal doğduğunu görmüş. Hilal büyümüş, büyümüş dolunaya dönmüş ve Osman beyin koynuna girmiş. Daha sonra göğsünden bir çınar bitmiş, dalların gölgesi bütün Dünyayı kaplamış. Uzatmayalım, Osman Bey’in düşü, kılıçlarla, camilerle, ezanlarla sürüyor. Edebali’ye anlattığında; “Ey oğul müjdeler olsun, göğsünden çıkan kızımdır. Bu düş, evleneceğinize işarettir. Sen büyük bir devlet kuracaksın Allah-u Teâla seni ve neslini insanların İslam’la şereflenmesine vesile edecek” demiş.

YÖK üyeliğine bir Osmanlı hayranının seçilmesi, yükseköğretimin nasıl biçimlendirileceği konusunda önemli bir gösterge olarak algılanmalı.