Tütün kontrolünde düz paketin başarı şansı var mı?

Tütün ürünlerinde düz paket çağı başlıyor. İki bölümlük yazı dizisinin dünkü bölümünde paketlerdeki sağlık uyarılarının kısa tarihçesine yer vermiştik. Bugünkü yazıda ise yeni paketlerin başarı şansı var mı sorusuna yanıt arayacağız.

Meryem Vitni

İki bölümlük dizinin dünkü bölümünde, sağlık uyarılarının kısa bir tarihçesi ve Türkiye’deki uygulaması ele alındı. Bugünkü bölümde ise, düz/standart paket mevhumunu mercek altına alıp, yeni paketlerin başarı şansını mevcut tütün ve tütün kontrolü politikaları içinde konumlandırarak değerlendireceğiz.

FİKRİ MÜLKİYETİ ÇÖPE ATAN HALK SAĞLIĞI MÜDAHALESİ

Düz/standart paket, marka dokunulmazlığına, fikri mülkiyet hakkı iddialarına son veren, gerçekten de yenilikçi bir halk sağlığı müdahalesi. 2010’da Avustralya’da daha yasama aşamasındayken ulusötesi sigara şirketleri ortalığı birbirine katmış, çok geçmeden Avustralya’nın düz paket ve Uruguay’ın standartlaştırma girişimlerini uluslararası tahkime taşımış, yürütmenin durdurulmasını ve yüksek tazminat talep etmişlerdi. Ancak, yıllar süren davaların şirketlerin lehine sonuçlanmasına izin verilmedi. Mahkemeler, “devletlerin halk sağlığını koruyucu önlem almaları egemenlik haklarıdır”, “bu nedenle fikri mülkiyetin kullanımını yasaklamaları hukuksaldır” sonucuna vardı. Kararın ardından, Dünya Sağlık Örgütü’nün de teşvikiyle, onlarca ülke düz/standart paket için yasama çalışması başlattı; bugün Türkiye dâhil yedi ülkede fiilen uygulanıyor. 

DÜZ MÜ, STANDART MI?

Ülkelerin düzenlemeleri arasında bazı farklar ve buradan edinilen deneyimler var. Devletler, tüketimi körükleyen ürün çeşitlenmesi ve segmentasyonunun önüne geçmek için, gitgide paketi ve ürünü standartlaştırmaya yöneliyor. Daha başta Avustralya, paket tasarımı kadar, çubuk sigara için de standartlar belirlemişti. Bugün Kanada, Şubat 2020’de rafa çıkacak düz ve standart tütün ürünü paketlerine ilişkin kanunla slim sigaraları yasakladı, sigara boyutunu 85 cm olarak sınırlandırdı ve paket şekil ve boyutunu tek tip hale getirdi.  

Türkiye’de ise, düz paket gelmesine geldi, ama biraz “göstermelik”, “standardı eksik” geldi. Türkiye’deki uygulama, sadece arka fon rengi, yazı karakteri, font büyüklüğü üzerinde durarak, dünyadaki gelişmelerin gerisinde kaldığı gibi, 4207 sayılı Kanun’daki, “Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri … aynı şekilde tasarlanmış düz ve standart paket biçiminde piyasaya arz edilir” şeklindeki açık hükmü karşılamaktan uzak. Farklı mamulat çeşitleri, girdileri, farklı sigara boyutları, çapları, filtreleri, değişik paket boyut ve tipleri devam ediyor. Oysa Türkiye’de, tütün ürünlerinin çeşitlenmesi ile tüketim artışı yıllardır birbirine paralel ilerliyor.

BANDROLLEME SORUNU

Yeni paketlerde, bandroller resimli sağlık uyarılarının bütünlüğünü bozacak şekilde yapıştırılıyor. Beklenen etkiyi zayıflatacak bir durum hiç kuşkusuz. Sorun baştan öngörülmemiş, fark edilmemiş olamaz. Zaten ilgili düzenlemede gerekli uyumun 31 Aralık 2020’ye kadar sağlanacağı öngörülüyor. Bandrollerin yaklaşık bir yıl daha resimli uyarıların üzerini gelişigüzel kapatmaya devam edeceği anlaşılıyor. 

ÇIĞLIK TESTİ: FISSS

Etkiyi gözlemlemenin bir yöntemi, düzenleme ve uygulamayı sigara şirketlerinin çığlık testine tabi tutmak. Eğer yürürlüğe giren düz paket ve sağlık uyarıları, diğer ülkelerde görüldüğü üzere, şirketlerin paravan kuruluşları, papağan gazetecileri, lobicileri harekete geçirerek karşı kampanya yürütmesine, çıkar ve dayanışma ilişkisi içinde olduğu sermaye kuruluşlarını harekete geçirmesine, dava tehdidinde bulunmasına yol açıyorsa, alınan önlemlerin etkili, doğru önlemler olduğu söylenebilir. Açmıyorsa, işin içinde bir bit yeniği var demektir. Türkiye’de ikinci durum geçerli oldu. Sigara şirketleri düz paket konusunda suspus oldular.

TÜKETİME ETKİ EDEN DİĞER POLİTİKALARLA ETKİLEŞİM

Yukarıda değinilen arazlarla birlikte uygulaması başlayan düz paket ve yeni sağlık uyarılarının başarı şansını, mevcut tütün ve tütün kontrolü politikalarının oluşturduğu koşullar belirleyecek kuşkusuz. Tüketimle doğrudan ilişkileri açısından bunları şöyle özetleyebiliriz:

  • Temel politika, ulusötesi şirketlere oligopolist koruma, yatırım ve ticaret serbestisi ve milli muamele sağlanması olarak belirginlik kazanıyor. 
  • Tütün ürünü üretimi teşvik görüyor; son yıllarda yoğunlaşan yatırım teşvikleriyle kamu kaynakları kullanılarak devasa üretim kapasiteleri kuruldu. 
  • Plansız şekilde verilen piyasaya arz izinleriyle mamulat çeşitliliği sınırsız arttı. Örneğin, TEKEL zamanı birkaç adet olan sigara mamulatı sayısı, 2011’de 194’e, günümüzde 324’e yükseldi. 
  • Yasal ve yasadışı tütün ürünü piyasaları eşanlı büyüyor. Günümüzde sigara ve muadilleri piyasasının ¼’i, sarmalık kıyılmış ile nargilelik tütün mamulü piyasalarının ise tamamına yakını yasadışı, vergisiz halde geldi. 
  • Ucuz ithal tütünün önü açılırken, yerli tütünün yasadışı üretim ve ticareti sorunu kasten çözümsüz bırakılıyor. 
  • Kapalı kamusal alanda sigara yasağı, reklam yasağı, bırakma hizmetleri gibi talebi düşürmeye yönelik önlemlerin yürütmesi dökülüyor, kapasiteler eriyor. 
  • Vergilendirme, para ve maliye politikası ile şirketlerle ortak kazan-kazan politikasına endeksli. 
  • İnternet ortamında yaygın satışı yapılan yasadışı elektronik tütün/nikotin ürünleri kapıyı zorluyor. 

1999’da düşüşe geçen, takip eden on yıl süresince düşüş trendinin devam ettiği kayıtlı tüketim, işte bu politikalar altında, son yedi yılda yön değiştirerek gemi azıya almış şekilde arttı. Tüketim sıklığı artışları özellikle kadınlar ve gençlerde alarm sinyali veriyor. Toplum, asıl mesajı paketlerden değil, bir bütün olarak bu politikalardan, bu politikaların oluşturduğu koşullardan alıyor.

ASIL MESELE SİYASİ

Tütün tüketiminden kaynaklanan zararın kararlılıkla ve samimiyetle bertaraf edilmesi, tüketimi, sağlık hakkına ve bilimsel kanıta dayalı olarak, planlı biçimde aşağı çekecek, kamucu, bütünlüklü politikalar gerektiriyor. Yukarıda tanımlı koşulların mimarı AKP’nin bu yönde politika üretip uygulaması olanaklı değil. Uluslararası bir sözleşme ile çerçevesi çizili tütün kontrolünü yıllardır rayından çıkartan, saptıran, araçsallaştıran, sigara şirketlerini işin mutfağına sokan AKP’nin elinden çıkan her iş, iktidarının niteliği ve neoliberal kapitalizm neferliği nedeniyle, yanlış, kötü, çarpık bir şeye dönüşmeye mahkûm oluyor.

DÜZ/STANDART PAKETİN UFKU

Doğru tasarlanmış ve bütünlüklü halk sağlığı politikaları içinde uygulandığı takdirde, düz/standart paket, sadece tütün ürünleri için değil, yüksek sağlık riski taşıyan gıda ve içeceklerin de arzının disiplin altına alınmasında kritik bir rol oynayabilir. Diğer yandan, yeni paketleri “alıcı gözüyle” inceleyenlerin hemen fark edeceği gibi, bu sade ambalajın bundan da öte, geniş bir ufku, tuhaf, heyulamsı bir çekiciliği var: reklamsız, şirketsiz mamul ürün ambalajını bugünden muştuluyor.