Selahattin Demirtaş o soruyu yanıtladı: Barajı geçerse AKP ile koalisyon yapacaklar mı?

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, barajı geçmeleri halinde AKP ile koalisyon yapıp yapmayacaklarına ilişkin soruya "Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz" yanıtını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.

Demirtaş'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle;

 

SEÇİM BARAJINI AŞAMAZSA HDP'NİN PLANI NEDİR?

HDP barajı aşar. Barajı aşacağımıza inanıyorum. B planımız yok. Barajı aşamazsak ayın 7'sinde seçim akşamı söz veriyorum ilk demeci size vereceğim ve ne diyeceğimizi ne yapacağımızı anlatacağım.

Barajı aşamazsak şüphesiz ki her şeye devam edeceğiz. Biz bir partiyiz. Milletvekili olmayınca bir parti, parti olmaktan çıkmıyor. 9.9 oy alsak da yine Türkiye'nin 4. büyük partisiyiz, sadece Meclis grubumuz olmayacak. Savunduğumuz her şey, altına imza attığımız tüm taahhütler devam edecek, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. B planı o yüzden yok diyorum.

HDP BARAJI GEÇERSE AKP İLE BİR KOALİSYON YAPAR MI?

Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP'in amacı Türkiye'de kaotik bir durum yaratmak değil. Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan-içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçime girmek istemiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı da biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkanını açması lazım, memurumuzun maaşını alması gerekiyor.

SEÇİM SONRASI "ÇÖZÜM"
Geldiğimiz noktada çözüm sürecinin bir gözlemci izleme heyeti kurulunun da dahil olduğu geniş bir heyetle müzakereye dönüşmesi lazım. Dolmabahçe'de bir mutabakat metni açıklandı sayın Cumhurbaşkanı bunu onaylamadığını belirtti ama hükümet izleme kurulunun faydalı olduğunu ifade etti. Eğer hükümet durduğu yerde ise halen bir izleme kurulu oluşturulması lazım ki, İmralı Adası'na gitsinler orada beraber bir tartışma yürütsünler, şu 10 madde ile ilgili taraflar ne yapılacak, kim ne katkı sunacak, ülkeyi barışa götürecek adımlar nasıl atılacak, bunu tartışacaklar. Silahlar nasıl bırakılacak, PKK hangi tarihte kongresini toplayacak, sayın Öcalan nasıl çağrı yapacak? Bunları orada konuşacaklar. Belki 1 hafta belki 10 gün, belki 1 ay bilemiyorum. Sonra yapabilirlerse oradan bir mutabakat metni çıkaracaklar. Gözlemci heyet de diyecek ki, "Evet bizim huzurumuzda tartıştılar, devlet heyeti vardı, HDP heyeti vardı, hep birlikte tartıştılar ve biz tanıklık ediyoruz ki böyle bir metin çıkardılar. Bu metin de iyidir, PKK silahlarını bıraksın, hükümet de bunun gereğini yerine getirsin, ülkeye barış ve demokrasi gelsin" diyecek. 

Görüşmeler şu anda başlayabilir. Bu konuda hiçbir engel, hiçbir sakınca yok. En kısa sürede başlar diye umud ediyoruz. 

'BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTEMİYORUZ'
Bir başkanlık modeli içeren anayasa taslağına kesinlikle evet demeyiz. Böyle bir madde ile herhangi bir parti bize gelmesin.
AKP’nin başkanlık sisteminde sunduğuna bakın, onlar tek adamlık önerisi getiriyorlar.
Başkanlık sistemi bugün Türkiye’de tartışması sağlıklı yürümüyor. Başkanlık sistemi bir kişiye yetki vermekle sağlanmıyor. Bu toplumdan gelen bir değişim, yargıçların seçimle iş başına gelmesiyle oluyor. Yargıçları halk seçiyor. Yüksek yargı da böyle. İkili meclis sistemi var. Güçlü bir medya var. Bunların tamamı başkan denilen kişi ya da kurumu çok sıkı denetleyen bir mekanizmadır. Bunların tamamı başkana yetki tanımayan ve kendi kullanan ve üstünde de o kişiyi koordinatör tayin eden bir sistemdir. Türkiye bunu tartışmaya hazır değil. Yerinden yönetime biz zaten yetki verebiliriz.