Uzmanlar uyarıyor: Ankaralılar büyük tehlike altında

Ankara'da Melih Gökçek halkın sağlığını hiçe sayan adımlar atmaya devam ederken, sağlık riski de büyüyor. Yaşananlara ilişikin soL'a açıklamalarda bulunan Dr. Arif Müezzinoğlu, önemli uyarılarda bulundu.

Ali Ufuk Arikan

Ankara’nın göbeğinde 350 ton asbest barındırdığı tahmin edilen Havagazı Fabrikası alanında hiçbir önlem alınmadan yapılan yıkım büyük sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası ve TTB'nin çağrıları ve uyarlarına karşın başlatılan yıkımın geriye dönüşsüz problemlere yol açacağı belirtilirken, mahkemeye yapılan şikayetin ardından yıkıma ilişkin durdurma kararı alındı.

Bu karara karşın o güne kadar yapılan yıkım ve taşınan molozlar Ankara'da önemli sağlık sorunlarına yol açabilecek düzeyde.

Yaşananlara ilişikin soL'a açıklamalarda bulunan Dr. Arif Müezzinoğlu, önemli uyarılarda bulundu.

Asbestin akciğer zarı ve karın zarı kanseriyle doğrudan ilişkili bir sağlık sorununa yol açtığını belirten Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı'nın bu alanda açıkladığı veriler olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin baştan sona çevresel maruziyeti çok yüksek bir ülke olduğuna vurgu yapan Müezzinoğlu, özellikle yıkım ve söküm işlerinde çok yoğun bir şekilde asbeste maruz kalındığını ifade etti.

Ankara'daki yıkımın göstere göstere yapıldığını ve bu nedenle gündeme geldiğini belirten Müezzinoğlu, "Bu kadar fütursuzca yapılması büyük skandal. Aslında en az bu kadar önemli olan bir diğer tarafı ise kentsel dönüşümlerin neredeyse tamamında bu durumla karşılaşılması. Buna sürekli rastlıyoruz. Eski binalar ve özellikle eski okul binalarının yıkımında çok yoğun asbeste maruz kalınıyor. Çocuklar bu anlamda buna en fazla maruz kalan kesimlerden biri oluyor" dedi.

EN ÇOK ETKİLENEN İŞÇİLER

Bu yıkımlardan en çok etkilenenin işçiler olduğuna dikkat çeken Müezzinoğlu, "Ankara'daki yıkımda şu an en kritik olan işçilerin sağlık durumu. Onlar çok doğrudan bu yıkımın zararlı etkilerine maruz kaldı. Yıkımdan birkaç gün sonra verilen şov fotoğrafı dışında işçiler için hiçbir önlem alınmadı. Üstelik böylesi bir yıkım çok detaylı bir yönetmeliğe bağlı ancak bu yıkımda bu kuralların neredeyse hiçbirine uyulmadı" ifadelerini kullandı.

Gelen tepkilerin ardından göstermelik fotoğraflar verildi...

MOLOZLAR NEREYE DÖKÜLÜYOR?

Yıkımdan arta kalan molozların imhasının çok önemli olduğunu, bunun da çok dikkatli yapılması gerektiğini belirten Dr. Arif Müezzioğlu, molozların ODTÜ arkasındaki çöplüğe döküldüğü iddialarının olduğunu, bunun dışında molozların yol inşaatında kullanılabildiğini, Ankara'nın doğusunda bir tren yolu inşaatına döküldüğüne ilişkin de haberler olduğuna dikkat çekti. Müezzinoğlu, yıkımdan geriye kalan hurdaların Ankara'daki hurdacılar sitesine götürülmüş olabileceği ve bunun da çok uzun süreli başka bir maruz kalma anlamına geldiğini dile getirdi.

ERKEN TANI ŞANSI YOK

Burada maruz kalınan sağlık sorunlarının bazılarının erken teşhisinin yapılmasının zor olduğunu belirten Dr. Müezzioğlu, "İşçilerin maruz kaldığı sağlık problemleri genellikle 60 yaş sonrası ortaya çıkıyor. Ancak bu bölgede oturanlar, ki yakında okullar da var, buralarda yaşayanların hem bugün hem de 5 yıl sonra yaptıracağı kontroller aradaki sağlık riski farkını ortaya koyabilir" dedi.

Mimarlar Odası'nın yaptığı karantina çağrısının yerinde olduğuna vurgu yapan Müezzioğlu, "Şu an yıkımın tüm etkileri açık bir biçimde ortada duruyor. Bu sağlık risklerinin tamamına davetiye çıkarıyor. Böylesi bir yıkımın bu kadar ihmallerle yapılması düşündürücü" ifadelerini kullandı.