Rıza Sarraf itiraf ediyor

ABD’nin New York kentinde başlayan Hakan Atilla’nın yargılandığı davada tanık olmayı kabul eden Rıza Sarraf mahkemede yaptıklarını anlattı.

Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden Rıza Sarraf, New York’ta devam eden duruşmada mahkeme salonuna alındı.

Hürriyet'in aktardığına göre ABD gizli servisi FBI’ın tercümanı Bülent Bulut’un dinlenmesinin ardından yargıç Richard Berman 2 dakika ara verdi. Bu sırada jüri yan odaya alındı.

Rıza Sarraf ayakları kelepçeli ve hapishane giysisiyle bu sırada içeri alınıp tanık koltuğuna oturtuldu. Hakkındaki suçlamaları kabul edip savcılıkla işbirliği yapmayı kabul eden Sarraf önce savcılar, sonra da eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın avukatları tarafından sorgulanacak.

SARRAF'IN İLK SÖZLERİ

ABD basınından olayı canlı aktaran gazeteci Pete Brush, Twitter hesabından, Sarraf'ın "(ABD ile) işbirliği yapmak sorumluluğu kabul etmek ve cezaevinden çıkmak için en hızlı yoldu" söylediğini aktardı. 

Sarraf, 2016 yılında Miami'ye gidişine ilişkin, "Neyle karşılacağımı bilmiyordum. Uzun bir seyahatin ardından şoke olmuştum. Doğru yanıtları veremedim. Endişeliydim" ifadesini kullandı. 

İşte Sarraf'ın sözleri: 

"Savcılığa karşı üç yükümlülüğüm var, gerçekleri söylemek, ABD hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra asla suç işlememek."

'ABD HÜKÜMETİ SÖZ VERMEDİ'

"​Mart 2016’da tutuklandığımda FBI’ya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Çok korkmuştum."

"ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek.  Savcılıkla işbirliği, sorumluluğumu kabul edip hapisten çıkmanın en hızlı yoluydu"

"Otelde falan kalmıyorum. Kesinlikle hareket özgürlüğüm yok. FBI gözetimindeyim. Hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğim doğru."

'EGEMEN BAĞIŞ YARDIM ETTİ'

"Türkiye’ye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim."

"İranlılar petrol ve doğalgaz satışından elde ettikleri paraları kullanamıyordu yaptırımlar yüzünden. Uluslararası ödemelerini yapamıyorlardı. Mehmet Hakan Atilla Halkbank’ta yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı."

"​Aktif Bank bana İran'la iş yapacak müşterilerin hesap açmak için özel bir izin alması gerektiğini söyledi."

'GÜNLÜK 5-10 MİLYON AVRO İLE BAŞLADI'

"Eski AB Bakanı Egemen Bağış Aktif Bank'ta hesap açmam için yardım etti"

"İran Merkez Bankası'na finansal hizmet konusunda anlaşmaya vardık."

"Aktif Bank genel müdürü ile görüşmeden sonra hesap açtım. Hesap 5-10 milyon Avro ile başladı (günlük işlem hacmi)."

"İran Merkez Bankası ile yaptığımız anlaşmanın bozulmasından sonra aralarında Hüseyin Necefizade'nin de bulunduğu Bank Mellat yetkilileriyle görüşüp Amerikan yaptırımlarını delmeye başladık."

'ÇAĞLAYAN'A RÜŞVET ÖDEDİM'

"(Aktifbank gelirinin önemli bir kısmını karşılıyor muydu? sorusuna) Kesinlikle evet."

"Halkbank ile ilişkim 2012 yılında başladı, fakat bağlantılarım daha eskiye dayanıyor."

"Eşim (Ebru Gündeş) Türkiye'de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir kişiydim. Bu yüzden (Halkbank eski Genel Müdürü) Süleyman Aslan ile çalışmak için fazla görünürde olan biriydim. Aslan bu nedenle benimle çalışmak istemedi."

"('Aslan sizi geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan ile iletişime geçtiniz?' sorusuna cevaben) İletişime geçtim çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Ekonomi Bakanıydı.​"

"Çağlayan'a 45 ila 50 milyon avro arasında bir rüşvet ödedim. Buna diğer para birimlerinden verdiğim paralar dahil değil.​ Çağlayan, İran ile yapılan işlerden yüzde 50 kar payı istedi."

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Duruşmaya öğle arası verildiği açıklandı.

DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI: ÇAĞLAYAN AÇIKLAMALARI SÜRÜYOR

Sarraf'ın yeniden başlayan duruşmada söyledikleri şöyle:

"Çağlayan ödemeleri nakit olarak, kıymetli eşyalarla ve havale yoluyla aldı. "

BANKA DEKONTU KANIT OLARAK SUNULDU

​Savcı kanıt olarak Çağlayan'ın kardeşine yapıldığı ileri sürülen 2.4 milyon liralık bir ödemenin banka dekontunu İran ticareti dosyasına eklemek istedi, savunma avukatları itiraz etti.

Hakim Berman dekontun kanıt dosyasına eklenmesine izin verdi.

Sarraf, tanık sandalyesinden kalkarak altın ticaretinin nasıl işlediğini çizerek anlatması için mahkeme salonuna getirilen tahtanın başına geçti. 

Savcının Sarraf tarafından çizilecek şemayı kanıt olarak sunacağı, bu nedenle söz konusu şemanın ileriki süreçte kamuoyuyla paylaşılabileceği belirtildi.

​ABD'li gazeteci Adam Klasfeld, Twitter adresinden duruşma ile ilgili ilginç bir yorumda bulundu. Klasfeld, şu ifadeleri kullandı: "Sarraf, jüri için şema çizerken rahatlamış ve otoriter gözüküyor. Eğer ABD'nin federal mahkemesinde, mahkum kıyafet giyiyor olmasaydı, bir şirketin toplantısını yönetiyor gibi görülebilirdi."

Sarraf'ın "oldukça kompleks bir şekilde çizdiği şema" dava dosyasına kanıt olarak eklendi. Sarraf, tekrar tanık sandalyesine geçti.

'İRAN DIŞ BORÇLARINI TÜRKİYE VE DUBAİ ÜZERİNDEN EN AZ 10 İŞLEMLE ÖDÜYORDU'

Sarraf, altın ticaretini şema üzerinden söyle anlattı: "Ticaret önce İran'ın Türkiye'ye ham petrol ve gaz satmasıyla başlıyor. İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) petrolün satışını Tüpraş'a, gazınkini Botaş'a yapardı. Onlar da NIOC'ye para borçlu olurdu. İran, dış borçlarını Türkiye ve Dubai üzerinden en az 10 işlemle ödüyordu."

Şemayla yaptığı anlatımın ardından Sarraf, tekrar tanık sandalyesine geçti.

​'SARRAF'IN HESABINA YANLIŞLIKLA DOĞRUDAN 70 MİLYON DOLAR YATIRILDI'

Duruşmaya verilen 5 dakikalık aranın ardından, Süleyman Aslan'ın sekreteriyle olan telefon görüşmesine ilişkin ses kaydı mahkemeye delil olarak sunuldu. Süleyman Aslan'a ait olduğu belirtilen telefon görüşmesi dökümünde, Aslan'ın Sarraf'a İran petrol şirketinden aracı firmaya gönderilmesi gereken 70 milyon Dolar'ın yanlışlıkla doğrudan Sarraf'ın hesabına yatırıldığını söylediği aktarıldı.

Telefon konuşması dökümünde Aslan'ın, bu transferin Hakan Atilla'nın onayıyla yapıldığını belirttiği ileri sürülüyor.

SARRAF: ASLAN, İRAN YAPTIRIMLARININ NE OLDUĞUNU BİLİYORDU

Sarraf, İran Ulusal Petrol Şirketi'ne gitmesi gereken bir paranın kendi hesabına gelmesinden ötürü Halkbank yetkililerine sinirlendiğini ifade etti. Ayrıca Halkbank'ın eski genel müdürü Aslan'ın ve Halkbank'ın yaptırımların ne olduğunu ve hangi işlemlerin yaptırımları deleceğini bildiğini belirtti.

Savcı Sarraf'a Halkbank'tan ne kadar para çektiğini sordu, Sarraf "Bir kaç milyar" şeklinde yanıtladı, savcının paranın cinsini sorması üzerineyse Sarraf "Avro" dedi.

'NEREYİ YAZMAM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİLER'

"Süleyman Aslan ve Atilla, altının son durağı olarak nereyi yazmam gerektiğini söyledi. Halkbank, gümrük beyannamesine altınların İran ile yapıldığını yazmamı istedi."

"(Savcının 'İran'a altın gönderdin mi?' sorusuna cevaben,) Hayır göndermedim."

"Altınlar İran destinasyonluydu ancak İran yerine Dubai'ye gönderildi. Bu bize bağlı değildi, bizim tercihimiz değildi. Halkbank'ın kendi kuralları nedeniyle bunu yapmak zorundaydık."

'ALTIN ALIMI İÇİN MİYDİ?'

​"Birkaç milyar altın alımı için miydi" sorusuna ise Sarraf, "Birkaç milyar Euro, İranlılardan aldığımız ve altın ticareti olarak gizlediğimiz uluslararası ödeme talimatlarını gerçekleştirmek için kullanıldı. Bunu Süleyman Aslan ve diğerleriyle de görüşmüştük" şeklinde yanıt verdi.

Bugünkü duruşma TSİ 00:30'da sona erdi. Sarraf, yarınki duruşmada tanık olarak ifade vermeye devam edecek.

'SARRAF YARINKİ DURUŞMAYA SİVİL KIYAFETLE KATILABİLİR'

Öte yandan, duruşmanın sona ermesinin ardından Savcı Sid Kamaraju, tanık Sarraf'ın hapishane üniformaları yerine sivil kıyafetle duruşmaya katılmayı isteyip istemediğinin sorulacağını kaydetti. Buna göre, Sarraf'ın yarınki duruşmaya sivil kıyafetle katılabileceği belirtiliyor.

Hakimin de Sarraf'ın mahkum kıyafeti giymesinden "kaygı duyduğu" ve Sarraf'ın sivil kıyafet giymesini istediği söyleniyor.