Ensar'ı aklama davası görüldü: Muharrem Büyüktürk'e 508 yıl hapis cezası!

Bugün görülen Ensar Vakfı davasında bir hukuk katliamı yaşandı. Ensar Vakfı ve beraberindeki kurumlar paçayı kurtarırken, davanın tek sanığı Muharrem Büyüktürk'e 508 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
soL'un duruşmadan dakika dakika geçtiği gelişmeler şöyle...

GÜNCELLEME:

Sanığa çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve hürriyeti tahditten "Mağdur 1" ve "Mağdur 2" için 24 yıl 6 ay, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve hürriyeti tahditten "mağdur 3" için 30 yıl hapis cezası verilmesine ve diğer mağdurlar dahil olmak toplam 508 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine karar verildi.


Duruşma, 1 saatlik bir aradan sonra yeniden başladı. Karar açıklanıyor.


Mahkeme Heyeti karar vermek için yeniden duruşmaya ara verdi.


Sanığa son sözleri soruldu. Muharrem Büyüktürk, "Yargılanma adil değil, burada iki grup gördüm, Ensar ve Barolar Grubu. İkisinin de istediği oldu. Ben kurban oldum, suçsuzum" dedi.


ENSAR'A SUÇ DUYURUSU REDDEDİLDİ!
Katılanlar vekillerinin Ensar, Kaimder, Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Karaman Valliği hakkında suç duyurusunda bulunma istemlerinin reddine, kapalılık kararının kaldırılmasına karar verildi.


Duruşma yeniden başladı.


Duruşmaya talepleri değerlendirmek üzere ara verdi.


Sanık Muharrem Büyüktürk'e mütalaaya karşı diyecekleri soruldu. Büyüktürk, "Bence de karar önceden verilmiş. Küçük çocuklarla bir arada kalmak ateşten gömlek giymek gibidir" dedi.

Adil yargılanmadığını söyleyen Büyüktürk, "İstismarı duyunca müdahale ettim, konuştum, telkin ettim. Allah ve Resul şahittir ben istismar rezilliğine parmak kaldırmadım.Ben çocuklara 7 güzel adamın bütün kitaplarını okuttum" dedi.

"Çok güzide etkinlikler yaptık. Ben bu çocukları 1,5-2 yıldır görmüyorum. Köye gittiğim bir ara çocuklar 5 ay başbaşa kaldı" diyen Büyüktürk, "Duyduklarımdan sonra aileleri uyardım. Dernek başkanına ayrılmak istediğimi söyledim ama beni kalmam yönünde zorladı" dedi.

Karaman sanığı "Beni Ensar Vakfına Ali Bağcı aldı. Ücret almıyordum. Ben para işini sevmem. Dernek mali giderlerini anlamam. Aileler ve çocuklar huzurunda yargılanmak istiyorum" diye konuştu.


Avukatlar, soruşturmanın genişletilmesini, dosyaya Ensar Vakfı, Kaimder, Karaman Valiliği ve Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de eklenmesini talep edince Ensar Vakfı avukatları tutuştu.

Söz alan Gündem Çocuk Temsilcisi, " Ensar ve Kaimder'e ilişkin soruşturmanın genişletilmesini istiyoruz. Karaman İl Milli Eğitim Müdürü ve Karaman Valisi hakkında işlem yapılmasını talep ediyoruz" dedi. Bunun üzerine telaşlanan Ensar avukatları, "Mütalaaya katılıyoruz. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" deyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.


İstanbul Barosu avukatı, sanık Muharrem Büyüktürk'e "Sormamıza izin verilmemişti. Şimdi sormak istiyoruz. Sizi işe kim almıştı?" diye soruncu Mahkeme Başkanı, sanığın önüne yattı ve avukata "Soruyu sormanızı ben takdir ederim" diye tepki gösterdi.

Buna karşı olarak, salondaki avukatlardan "Doğrudan soru sorabilir" sesleri yükseldi.


Avukatlar yargılama usüllerine uyulmamasına isyan ediyor. Gaziantep Barosu avukatı, "Dosyayı bilmiyoruz, yargılamayı duyamıyoruz, kararı verdik diyorsunuz, bu savunma hakkı ihlalidir. Bu dava tek sanıklı değildir. İlgili kurumların da sorumlusu vardır. Tevsik tahkikat talep ediyoruz" dedi.

 


Kayseri Barosu Temsilci Avukatı, "Ensar ve Kaimder soruşturmaları devam ediyorsa bu örgütlerin suçtan zarar görüp görmediği sabit değildir. Bu vakıf ve derneğin katılım istemlerinin kabulüne karar verilmesine itiraz ediyoruz" deyince, Mahkeme Başkanı bu kurumlarla ilgili soruşturmanın açıldığını ve soruşturmanın sürdüğünü söyledi.


Söz alan Adana Barosu temsilcisi avukat ise, "Sanık çocukları dini duygularını da kullanarak istismar etmiştir. Savcının bazı mağdurlar için zincirleme suç hükümlerinin uygulanması istemine iştirak etmiyoruz. Tevsik tahkikat talep ediyoruz" dedi.


Diyarbakır Barosu Başkanı, konuşmasına, "Çocuklar 3-5 yıl boyunca sistematik tecavüze uğramıştır. Hukukçuların dosyaya sahip çıkması son derece doğaldır. Burada başka bir mesele daha vardır. Yasadışı açılmış kurumlar var. Bunlar denetlenmemiştir. İlgili idari makamlar gerekli soruşturmaları yürütmemiştir" diye devam etti.


Salondaki diğer hukukçular da Diyarbakır Baro Başkanı'na destek vererek, "Karar hazır dediğinizi hepimiz duyduk" dedi. Salonda itiraz sesleri yükseldi.


Diyarbakır Baro Başkanı'nın, "Karar hazır dediğinizi hepimiz duyduk" sözleri üzerine Mahkeme Başkanı yan çizdi. Böyle bir şeyi söylemediğini savunan Mahkeme Başkanı "Ben karar hazır demedim. Dosya hazır, tamam dedim" dedi. Oysa Mahkeme Başkanı, davayı açarken, "Sanığın savunmasını alıp bugün karar verebilirim. Benim kararım hazır" demişti.


Hatay Baro Başkanı raporlara karşı beyan için süre talep etti. Mahkeme Başkanı süre isteyen avukatlara "Niye süre istiyorsunuz?" diye sordu.

Mersin Barosu da tevsik tahkikat talebinde bulundu ve süre istedi.

Diyarbakır Barosu avukatı, "Dosya içeriğini bilmiyoruz, beyanda bulunmak için süre talep ediyoruz. Size işinizi öğretmek gibi bir niyetim yok. Sadece beyanlarımızın zapta geçmesini istiyoruz" dedi.

Diyarbakır Barosu Başkanı ise Mahkeme Başkanı'na "Karar hazır dediğinizi hepimiz duyduk" diye tepki gösterdi.


Savcının mütalaasının okunması yaklaşık 1 saat sürdü. Hukukta Sol Tavır Derneği, "Okunması bile 1 saati bulan mütalaa yargılamanın önceden kurgulanmış olduğunun diğer bir kanıtıdır" diye açıklama yaptı.


Hukukta Sol Tavır Derneği'nin aktardığı bilgilere göre, savcı mütalaasında, her bir mağdur için rapor ve delillerle birlikte katılanların samimi beyanları ve sanığın inkara yönelik savunmasının kabul edilemez olduğu, bazı mağdurlar için müstehcenlik bazı mağdurlar için ise çocuğun nitelikli cinsel istismarı söz konusu olduğu belirtildi.

Mütalaanın okunmasına devam ediliyor.


Savcı mütalaası okunuyor.


Diyarbakır Barosu avukatına söz vermeyen Mahkeme Başkanı, "Duruşmayı yöneten siz değilsiniz" diye tepki verdi. Dosya savcıya mütalaa için verilmek istenince, avukatlara tahkikat isteyip istemedikleri de sorulmadı. Gelen itirazlar üzerine Mahkeme Başkanı, "isterseniz temyiz edersiniz" dedi. Müdahil vekillerinin talepleri de duruşma tutanağına geçmedi.


Sanık Muharrem Büyüktürk, söz alarak, "Ben Ensar Vakfı ve Kaimder yurtlarında tek sorumluydum" dedi.


Devlet okulunda birlikte çalıştığı öğretmen tanık "Ben sanığın başka bir yurtta çalışıp çalışmadığını bilmiyordum" derken, diğer bir tanık, "Sanık genel olarak sevilen bir öğretmendir. Kendisinin Ensar'da kaldığını biliyordum" dedi.


Büyüktürk'ün sorgusundan sonra salona "tanık" sıfatıyla biri çağırıldı. Sanığın çalıştığı okulda görev yapmış olan tanık sanığın saygıdeğer birisi olduğunu iddia ediyor.


Karaman tecavüzcüsü ifade vermeye devam ediyor. Çocuklara porno izlettirerek cinsel istismarda bulunduğu belirtilen Büyüktürk, "Çocuklar fen dersinde hayvanlarda üremeyi sordular, bende google ve youtube video açtım" dedi.


Büyüktürk, "Ben sadece öğrencilerimin ve velilerin olduğu ortamda yargılanmak istiyorum" dedi.


"Polis seni sadece Adana'da hastaneye yatırırlar dediği için önce iddiaları kabul etmiştim" diyen Büyüktürk, "Daha önce söylediklerim yalandı. Polisler beni yanılttı" şeklinde konuştu.

Öte yandan, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor okundu.


Muharrem Büyüktürk, kimseye tecavüz etmediğini söylüyor. Daha önce cinsel istismar suçlamasını kabul eden Karaman sanığı Büyüktürk, "Çocuklar kendi aralarında yaptıklarını benim üzerime atıyorlar" dedi. 


Muharrem Büyüktürk, mahkemede verdiği sözlü sorguda "4 martta gözaltına alındım. Polis bana iddiaları kabul et, duruşma bile yapılmadan kurtulursun dedi" ifadelerini kullandı.

Büyüktürk, savcı ile konuştuktan sonra suçlamaları reddettiğini söyledi.


Sanık sözlü sorguya alındı.


İddianamenin okunmasına devam ediliyor. Buna göre Muharrem Büyüktürk, önce iddiaları kabul etmeyip eşcinsel olduğunu ve tedavi istediğini söylemiş, daha sonra, savcılıkta suçlamaları kabul etmiş.


Okunan iddianamede, Büyüktürk'ün cinsel saldırılarının 2013 yılında Kaimder yurdunda başladığı belirtiliyor. Büyüktürk'ün Kaimder yurdunda odası olduğu ve çocuklara genellikle yurtta bulunan bu odada saldırdığı belirtilen iddianamede, Ensar Vakfı yurdunda mağdur çocuklardan birine "ben seni Allah ve Resul aşkı için seviyorum" dediği kaydedildi.


Davayı salonda takip eden ve anlık bilgi aktaran Hukukta Sol Tavır Derneği'nden açıklama:

"İddianamenin çocuklara ve istismara ilişkin ayrıntılarını vermiyoruz, istismarın ayrıntıları korkunç."


Sanık Muharrem Büyüktürk salona getirildi. İddianamenin okunmasına başlandı.


Sanık salona getiriliyor.


Mahkeme Başkanı: Sanığın savunmasını alıp bugün karar verebilirim. Benim kararım hazır.


CHP'li milletvekilleri Meclis Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu olarak duruşmaya kabul edilmelerini istedi. Mahkeme Başkanı ise, milletvekillerinin taleplerine karşılık "Mağdur ailelerini düşünün. Bu iş uzadıkça onlar intihar noktasına gelebilirler..Gizlilik kararı vermemin nedeni biraz da bu aileleri korumak içindir" dedi. Mahkeme Başkanı artık talep almayacağını belirtti.


Mahkeme heyeti duruşma salonuna giriş yaptı. Dava başlama üzere.


Duruşma salonundan gelen son bilgilere göre, dava ile ilgili kamu güvenliği ve genel ahlak gerekçe gösterilerek kapalılık kararı verildiğinden çeşitli illerden gelen ve katılma istemi reddedilen çok sayıda avukat salona alınmadı.


Hukukta Sol Tavır: Duruşma salonunun kapısı kapatıldı. Mahkeme Heyeti'nin salona gelmesi bekleniyor.


Davanın hala başlamadığı, avukatların salona alınması işleminin devam ettiği bildirildi.


Hukukta Sol Tavır Derneği, Ensar Vakfı Başkanı'nın avukatının mağdur çocukların avukatı olarak davaya katıldığını aktardı.


Hukukta Sol Tavır duruşma salonundan bildiriyor:

Şu ana kadar Segbis ile dinleneceği söylenen sanığın duruşma salonuna getirileceği öğrenildi.

Salona şu an için hiç kimse alınmıyor, salon tamamen boşaltıldı.

Vekaleti olan avukatlar dahi salona alınmıyor.


Ensar Vakfı'nın müdahillik talebi kabul edildi. Duruşmanın kapalı yapılmasına karar verildi, milletvekillerinin dahi salondan çıkarılması isteniyor.

Baroların müdahillik talebi kabul edildi.


Derneklerin ve siyasi partilerin müdahillik talebi reddedildi. 

Salonda 100'ün üzerinde avukat var, salonun küçük olması nedeniyle birçok avukat kapıda bekliyor. Sanık henüz duruşma salonuna getirilmedi.


Ensar Vakfı ve KAİMDER davada müdahillik talep etti, talep tepkilere neden oldu.

Yasağa karşı adliye önünde toplanıldı. Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok sloganları atılıyor:

 


Karaman'da AKP'nin Ensar önlemleri üst düzeyde. Kent genelinde OHAL ilan eden AKP, Ensar'ı korumak için adeta adliyeyi kapattı.

Adliye binasına gitmek isteyen soL muhabiri, personel dışında kimse alınmayacak diyerek polis tarafından geri çevrildi.