Faili belli cinayet

TTK’nın Karadon İşletmesi’nde Yapı-Tek tarafından taşeron olarak yürütülen galeri açma çalışmasında meydana gelen grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren 30 işçinin yasını tutan aileler ve Karadon sakinleri, bugüne kadar gerekli tedbirlerin alınmamasına tepki göstererek hükümet temsilcilerine “Bugüne kadar neredeydiniz?” diye soruyorlar.

soL, 30 işçiye mezar olan maden ocağının yer aldığı bölgeye giderek Karadon sakinleriyle görüştü. İki işçinin hala göçük altında olduğu, üçünün de yanıktan ötürü kimliğinin tespit edilemediği Karadon’da kayıpların yarattığı sessizlik her yeri kaplamış durumda. Yolu yapılmadığı gerekçesi ile AKP’den seçilen Belediye Başkanı’nın partiden istifa ederek bağımsız olarak görevine devam ettiği Karadon’da ölen işçilerin evlerine baş sağlığı ziyaretleri sürerken, aileler üzüntülü ve öfkeli.

Dün AKP hükümetinin acı kazaya nasıl yaklaştığını, yine Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ibretlik sözleriyle işittik: "Türkiye’de ne yapılmak istendiğini, nasıl sinsice bir taktiğin uygulamaya konulduğunu da görüyoruz. Sanki Türkiye’de ilk defa, örneğin, bir grizu patlaması oluyor. Sanki ilk defa bir maden kazası oluyor gibi bu meselenin nasıl abartıldığını gördük, gördünüz. Ajite edilerek mutlaka ve mutlaka hükümetle de doğrudan ilişkisi kurularak yansıtıldığını nazarı dikkatimizden kaçırmıyoruz. Ülkenin farklı yerlerinde meydana gelen adi vakaların gereğinden fazla abartılıp gündemin ilk sıralarına taşındığını, ilgili ya da ilgisiz her meselenin doğrudan hükümetle ilişkili gösterildiğini ibretle izliyoruz."

Başbakan Erdoğan'a göre maden kazası gereğinden fazla büyütülmüş, halk kazadan sonra ajite edilmişti. Bu kaza gibi "adi vakalar", doğrudan hükümetle ilişkili gösteriliyordu!

Oysa maden kazasının olduğu bölgenin sakinlerinin anlattıkları gerçekleri ve madencilerin göz göre göre öldüğünü açık bir şekilde ortaya koyuyor...

“Yerler Başbakan için süpürüldü”
İşletmenin önünde halen ulaşılmayan işçilerin cenazelerini bekleyen yakınları dışında, bir de ambulans bulunuyor. Başbakan, Vali ve Bakanlar gelecek diye sokakların süpürüldüğünü ifade eden Karadon sakinleri, “ Biz bu yolları süpürülmeden kullanıyorsak, onlar da kullanmalı” diye yapılana tepki gösteriyorlar.

Başbakan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ve AKP’nin Zonguldak miletvekillerinin Karadon’u ziyaret edip, cenazelere katılmadan önce işletmelere dönük gerekli tedbirlerle ilgilenmesi gerektiğini ifade eden işçi yakınları, “ Toplu ölüm olmasaydı, bu kadar gündeme getirilmezdi. Herkes biliyor, buradaki çalışma koşullarını, işçilerin yeterince eğitilmeden ocaklara indirildiğini, buna rağmen hiç bir şey yapılmıyor” dediler.

Patlamanın en önemli sebebi işlerin hızlandırılması
Karadon’da patlamanın gerçekleştiği bölgede görüştüğümüz bir işçi, yetiştirilmesi gereken proje için son zamanlarda işlerin hızlandırıldığını ifade ederken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, “ Müteahhit firma yeni değil, uzun yıllardır çalışan bir müteahhit. O açıdan bakıldığında orada herhangi bir sorun görmedik” demişti.

İşçilerin asgari ücret üzerinden sigortalandığı, ek ödemelerle maaşlarını bin TL olduğunu ifade eden yakınları, aynı zamanda günde 12 saat çalıştırıldıklarını ve hafta izni kullanamadıklarını belirtiyorlar. İşçilere her türlü işin yaptırıldığını kaydeden bir işçi yakını, “İzinliyken bile telefonla göreve çağırıyorlardı” diyor. Yine patlamada hayatını kaybeden işçilerden Hüseyin Arslan, ocakta yaralandığından ötürü raporlu olduğu halde işe çağrılmış.

“Yasalar yeraltında geçmiyor”
Her patlama ve toplu ölüm sonrası yasa ve yönetmeliklere uyulmadığının kamuoyunun gündemine girdiğini ifade eden TTK emeklisi işçiler, bu durumun kendieri açısından şaşrtıcı olmadığını belirterek, “ Yasalar yeraltında geçmiyor. ‘Önce emniyet’ sadece tabelalarda yazıyor” diyorlar.

İşçilerin doğru dürüst eğitimden geçirilmediğini, yeterli tedbir alınmadığını dile getiren emekli işçiler, “ Bugün çalışanların yüzde 80’i gaz maskesinin nasıl kullanıldığını bile bilmiyorlar” dediler. Bir işçi de gaz maskelerinin oldukça ağır ve kullanımının zor olduğunu kaydederek, “ Daha kullanışlı hale getirilmeli” dedi.

Emekli işçiler, TTK’da taşerona karşı zamanında yeterli mücadele yürütülmediğini ve özelleştirme taşeronlaşma ilerledikçe de tedbirlerin iyice azaldığını da ekliyorlar.

“ Madende ölüm Zonguldak’ın kaderi değildir”
Madende ölümün işçinin kaderi olamayacağını ifade eden bir emekli işçi, bugüne kadar Zonguldak’a doğru dürüst yatırım yapılmamasını, iş güvenliği için gerekli tedbirlerin alınmamasını eleştirdi. Cenazelerin erken çıkarılmasının bile medya baskısı ile gerçekleştiğini kaydeden işçi, “ Yine bütün suç işçilere atılacak, ölen öldüğü ile kalacak” dedi.

(soL - Zonguldak)

Cesedi çıkarılamamış iki madencinin yakınları maden ocağının girişinde bekleyişlerini sürdürüyor...

Kazada hayatını kaybeden maden mühendisi Koray Kebapçı'nın evi

Karadon İşletmesi'nde bekleyiş hala sürüyor