"Özgür basın" şantajın parçası oldu

Pakistan'da iki kişinin sokakta öldürülmesiyle başlayan olay, ABD basınının şantaj suçuna ortak oluşunu itiraf etmesiyle sonuçlanan çarpıcı bir "emperyalizm ve medya" hikâyesini ortaya koydu.

27 Ocak günü Pakistan’ın ikinci büyük kenti Lahor’da eski bir ABD Özel Kuvvetler askeri, Raymond Davis, iki Pakistanlı’yı yarı-otomatik Glock marka tabancasıyla vurarak öldürdü. Davis, iki Pakistanlı’nın arabasını çalmak üzere kendisine saldırdığını, kendisinin de canını korumak için çatışmaya girdiğini savundu. İki Pakistanlı da silahlıydı ve sabıkalarında çeşitli hafif suçlar bulunuyordu. Ancak ikisine de 5’er el ateş edilmiş, üstelik birisi kaçarken arkadan vurulmuştu.

Pakistanlı görgü tanıkları ise Davis’in iki kişiyi arabasıyla kovaladığını, arabadan açtığı ateş sonucu bu iki kişinin öldüğünü, kimsenin Davis’e saldırmadığını öne sürüyordu.

Davis iki Pakistanlı’yı vurduktan sonra çok sakin bir şekilde cesetlerin başlarına giderek fotoğraflarını çekti ve Amerikalı arkadaşlarını yardıma çağırdı – muhtemelen CIA ajanları. Bu Amerikalı ekip olay yerine gelmek için arabayla hız yaparken bir Pakistanlı motorsiklet sürücüsüne çarptı ve öldürdü.

Dördüncü ölüm haberi, sonradan geldi. Davis’in vurduğu Pakistanlılar’dan birinin annesi, fare zehiri içerek intihar etmişti. Kadın, son sözleri olarak oğlunu buran kişiden hesap sorulacağına inanmadığını belirtmişti.

Annenin bu öngörüsü, şu sıralarda iki ülke arasında ciddi bir diplomatik gerilimin tam kalbinde yatıyor.

“Konsolosluk, şey, büyükelçilik görevlimiz”
Olaydan sonra yakalanarak gözaltına alınan Davis, elbette cinayetlerden dolayı yargılanmalıydı. Ancak ABD, Davis’i kurtarmak üzere harekete geçti. Önce ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan “Davis Lahor konsolosluğu görevlimizdir” açıklaması geldi.

ABD, “diplomatik dokunulmazlık” gereği Davis’in serbest bırakılmasını istiyordu. Fakat konsolosluk görevlilerinin diplomatik dokunulmazlık tanımı, büyükelçilik görevlilerine göre daha sınırlıydı ve Davis’in suçu oldukça ağırdı. Pakistan mahkemeleri bu isteği reddetti.

Ardından ABD’den, “Hata olmuş, konsolosluk değil, büyükelçilik görevlimizdir” açıklaması geldi.

“Diplomat”ın üzerinden çıkanlar...
ABD, Davis’i kurtarmaya kararlıydı. Bizzat Barack Obama konuya değindi ve Davis’ten “Pakistan’daki diplomatımız” diye bahsetti.

Elbette bu ifade, Pakistan’da şüpheyle karşılandı. Bir defa, Davis’in hangi diplomatik görevde bulunduğuna dair Pakistanlı yetkililerin hiçbir bilgisi yoktu.

Dahası, Davis cinayetleri işleyip yakalandığı sırada üzerinden “9 milimetrelik tabanca, 75 kurşun, cıvata keskisi, GPS aleti, kızılötesi ışık, teleskop, dijital kamera, uçak bileti, iki cep telefonu ve bir boş çek” çıkmıştı.

Pakistan mahkemesi, bu şüpheli durum karşısında Davis hakkında soruşturma başlatılmasına, 3 hafta sürecek soruşturma boyunca da Davis’in gözaltında tutulmasına karar verdi.

“Bizim diplomat” CIA ajanı çıktı
20 Şubat günü, işin rengi biraz değişti. İngiliz The Guardian gazetesi, kendilerinin ulaştığı hem ABD’li, hem Pakistanlı kaynakların, Davis’in CIA ajanı olduğunu açıkladıklarını yazdı.

Üstelik Pakistanlı kaynaklar, 36 yaşındaki eski askerin, Pakistan’da yaptığı katliamlarla bilinen eski adıyla Blackwater, yeni adıyla Xe özel güvenlik şirketi için çalıştığını vurguladılar.

ABD’de “özgür basın”
Guardian’daki haberde, Davis’in CIA ajanı olduğunu ABD basınındaki büyük gazetelerin de bildiği, fakat Obama yönetiminin isteği üzerine bu bilginin yazılmadığı da iddia ediliyordu.

Nitekim, iddia doğru çıktı. The New York Times gazetesi, Guardian’ın haberinin ardından “Pakistan’da gözaltında olan Amerikalı CIA’ye çalışmıştı” başlıklı bir habere yer verdi.

Haberde Davis’in CIA’ya çalıştığının ötesinde, “Pakistan’da militan gruplara karşı operasyonlar düzenleyen bir CIA timinin başında olduğu, yıllarca CIA için ve Blackwater için çalıştığı” da belirtildi.

Daha ilginci ise, NYT’nin bu haberi niye ancak şimdi verdiğine dair gerekçesiydi. NYT, bu bilgiyi “Obama yönetiminin ricası üzerine” bir süre geri çektiklerini yazdı. Haberin yayınlanması, ancak Guardian’da çıkması ve ABD yönetiminin artık izin vermesi üzerine mümkün olmuştu.

Şantajın parçası oldular
ABD yönetimi, bu süreçte Pakistan’ı Davis’i serbest bırakmaya zorlamak için yalnızca “diplomatik dokunulmazlık” gerekçesine başvurmadı. ABD Kongresi’nin etkili üyeleri Parlamento Silahlı Kuvvetler Komisyonu Başkanı Howard McKeon, Parlamento İstihbarat Komisyonu üyeleri John Kline ve Silvestre Reyes, konuyla ilgili Pakistan’ı ziyaret ettiler. Üç kongre üyesi, ziyaretlerinde ABD tarafından Pakistan’a yapılacak 2 milyar dolarlık yardımın Davis’in derhal serbest bırakılmasına bağlı olduğunu söylediler.

ABD, katil bir CIA ajanını kurtarmak için Pakistan’a şantaj yaptı. ABD basınının “saygın” gazeteleri de hükümetin emri üzerine bu şantajın parçası oldular.

CIA ajanı Raymond Davis’in etrafında yaşananlar, emperyalizm ve medyanın rolüne dair çarpıcı bir hikâyeyi meydana getiriyor.

(soL - Dış Haberler)