Türkiye'den bir sağlık hikayesi: 18 yaşındaki Rıza 6 yıldır tedavi bekliyor...

Ali Rıza Kürtür 18 yaşında. 12 yaşından bu yana teşhis edilmiş olan “Skolyoz” hastalığının tedavisi için tam 6 yıldır bekliyor. İşte AKP’nin sağlık sisteminin kısa bir öyküsü…

Başbakan Erdoğan “Geçmişte hastanelerde gün dolar sıra gelmezdi bunu çözdük” derken, 18 yaşındaki Ali Rıza Kürtür’ün yaşadıkları bu sözlerin nasıl da gerçek dışı olduğunu gözler önüne sererken, AKP’nin sağlık sisteminin geldiği noktayı da bizlere göstermiş oluyor.

Başbakan Erdoğan, "O zamanlarda ben de bir sigortalıydım. Sabahın erken saatlerinde hastaneye giderdik, muayene olmak için elimize numara verirlerdi, bazen sıra gelene kadar gün doğardı, ertesi gün devam... Benim vatandaşım artık kuyruklarda inim inim inlemiyor” derken, gelin 18 yaşındaki Ali Rıza, babası Enver Kürtür ve annesi Sevim Kürtür’ün 6 yıldır yaşadıklarını dinleyelim.

Ali Rıza 18 yaşında, 12 yaşındayken teşhis edilmiş Skolyoz (omurga veya bel eğriliği) hastalığı için yıllardır tedavi sırası bekliyor. İşte AKP’nin sağlık sisteminin kısa bir öyküsü:

“İLK RANDEVU 11 AY SONRAYA…”

soL: Ali Rıza’nın hastalığı ile başlayalım. İlk olarak ne zaman teşhis konuldu, siz ne zaman fark ettiniz?

Enver Kürtür: Dekorasyon işinde çalışmaya gitmişti Rıza, orada üstünü değiştirirken bir arkadaşı sırtını görmüş, bunun ardından Rıza eve döndü ve o zaman anladık. Bu olay Rıza 12 yaşındayken yani 2006 yılında oldu.

Bunun üzerine Rıza’yı Çapa Tıp Fakültesi’ne götürdük. Orada çok zor biçimde bir randevu aldık ve muayenenin ardından bize tam 11 ay sonrası için gün verdiler.

Ne teşhisi koydular?

Skolyoz diye bilinen omurga kemiği eğriliği…

“9 AY BEKLEDİK AMA NAFİLE”

Çapa’da 11 ay sonra randevu verilmiş, bu çok geç bir tarih değil mi tedavi için?

Bu sürenin çok uzun olması dolayısıyla başka arayışlara da girdik. Çapa’da sıra beklerken, Balta Limanı Hastanesi’ne gittik. Orada belki ameliyat yaptırırız diye düşündük. Bu süreçte MR çekildi. Akciğer’de baskı olduğunu söylediler ve 6 aylık yüzme ve spor aktivitesi verdiler. Bu süreçte Çapa’dan hala çağrılmadık.

Sonrasında İstinye Devlet Hastanesi’nden akciğer kapasitesine ilişkin bir film çektirdik. Bu kez Balta Limanı Hastanesi anestezi uzmanı bize bu ameliyatı Balta Limanı’ndan yapamayacaklarını söyledi. Yoğun Bakımı sırasında biz hastaya bakamayız dediler.

Biz de madem böyle bir durum vardı neden bizi 9 aydır uğraştırıyorsunuz dedik ama nafile…

“ÇAPA’DA KAYDIMIZI DAHİ ALMAMIŞLAR”

Oradan çıktık Çapa’ya geri dönelim dedik. Randevu aldık gittik durumda bir gelişme var mı diyerek, ancak aylar önce yaptığımız başvuruda önceki kaydımızın hiç yapılmadığını gördük.

Yani hastane bize 11 ay sonra sizi ararız, 11 ay olmasa da biz sizi sıraya aldık sıranız gelince ararız diyor. Biz 11 ay geçtikten sonra gidiyoruz ancak kaydımızın dahi alınmadığını görüyoruz.

“TAM GÜN YASASI SONRASI DOKTOR AMELİYATA GİREMİYOR”

Sonra biz itiraz edince bize dediler ki, “bu ameliyatı yapacak doktor tam gün yasası dolayısıyla ameliyata giremiyor” Bizi 14 ay sonraya attılar ancak biz hala çağrılmadık… Yani Çapa’da da 2,5 yıl geçirdik.

Samanya Devlet Hastanesine gittik daha sonra. Orada bir doktor ile görüştük her şey ile ilgilenildi. Araya Bayram girdi. Bize bayramdan sonra gelin denildi. Biz bayramdan sonra hastaneye gittik ama öğrendik ki doktor tam gün yasası dolayısıyla hastaneden ayrılmış.

“70 BİNE TEDAVİ EDERİZ”

Doktoru aradım siz bizim umudumuzdunuz ne yapacağız şimdi dedik. Vatan Hastanesi’ne çağırdı ve “devlet bizi kovdu yapacak bir şey yok, sizi burada 30 bin TL’ye ameliyat ederim” dedi.

Ben 30 bine her şey bitiyor mu dedim, buna karşı aldığım cevap, “30 bin sadece bizim bıçak paramız, toplam tutar 70 bini geçer” oldu.

Ben asgari ücretten biraz daha fazla para kazanıyorum bunu ödemem mümkün değil deyince yine tedavi olamadık.

“SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ, TEDAVİNİN YAPILMADIĞI HASTANEYE YOLLADI”

Sonra Cumhurbaşkanı’na mahalleden bir çocuk mektup yazdı. Oradan yanıt geldi “Bilgiler İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderildi oraya gidin” şeklinde, bizi oradan Sadi Konuk Hastanesine gönderdiler.

Oradaki doktor, bize "bu iş benim işim değil” dedi. İl Sağlık Müdürlüğü’nün gönderdiği hastane ve doktor "bu bizim alanımız değil" diyince biz ne yapacağımızı bilemedik.

Yani İl Sağlık Müdürlüğü bizi bir hastaneye yönlendiriyor ama oradan bu işin uzmanı kimse yok…

Sonra Pendik Devlet Hastanesi’ne gittik orada da 3 aydır yanıt gelmedi.

Bu arada bir de Florence Nightingale hastanesine gittik. Facebook’da bir grup açtıktan birisi bizi aradı ve bu hastaneye yönlendirdi ama orada da sponsor bulunamayınca tedavi olamadık…

“CEBİMDEKİ AKBİLİ BİLE ARKADAŞLARIMDAN DOLDURUYORUM”

Peki bu 6 yıl nasıl geçti sizin için?

6 yılda onlarca hastane ve hiçbir sonuç alınmadı. Sonuç hastalığın daha da ilerlemesi oldu. Sürekli bir yerlere yönlendiriyorlar. Acaba bu adam buraya nasıl gidecek diye düşünmüyorlar. Cebimdeki akbili bile arkadaşlardan aldığım parayla dolduruyorum, bana Ankara’ya gidin diyorlar. Kendi yağında kavrulan bir aileyiz biz. Ankara’ya gitsem çocuk ameliyat olsa nereden yatacağız, dışarıda mı yatacağız?

“ARKADAŞLARIM KOŞUYOR BENSE…”

soL: 12 yaşından beri bu hastalıkla mücadele ediyorsun, senin açından bu süre nasıl geçti?

Ali Rıza Kürtür: Bir yerden başladık işte bekliyoruz bize verilen süreyi. Ancak bunca zaman beklememize karşın bir türlü bize sıra gelmedi.

Hastalık sürecince günlük yaşamımda oldukça zorlandım. Okul çantası sırtıma çok ciddi basınç yapıyor diye kullanamıyordum. Hastane peşinden koşmaktan okuluma devam edemedim.

Mesela arkadaşlarım dışarıda koşuyor bense sırtımı vururum nefesim kesilir diye koşamıyorum. Bir yere sırtımı çarpıyorum nefesim kesiliyor.

Gezmek istediğim zaman otobüse binemediğim için gidemiyorum bir yerlere. Otobüs en ufak bir çukura girdiğinde çok ciddi acılar çekiyorum.

“OLMADI SIFIRDAN BAŞLIYORUZ”

En çok canımı sıkansa tam sıra bize geliyor, bekliyoruz “olmadı “diyorlar. Olmadı sıfırdan başlıyoruz, olmadı sıfırdan başlıyor, olmadı sıfırdan başlıyoruz…

YGS'de barajı geçtim ama ikinci sınava girmedim "zaten gidemem önce tedavi olayım" diye düşündüm...

VE ANNE

Siz bir anne olarak ne söylemek istersiniz?

Sevim Kürtür: Yıllardır birlikte hastanelere gittik (ağlayarak konuşamadı…)

Enver Kürtür: Biz içinde insanlık olan herkesten destek bekliyoruz. 6 yıldır benim oğlum tedavi bekliyor ama bir türlü sıra gelmiyor. Bunu anlayamıyorum ve çaresiz kalıyoruz, sigortamız var sözde ama onun da karşılığını devletten bir türlü göremedik.

Röportaj: Ali Ufuk Arikan (soL)