Anadolubank da sömürüyü artırıyor

Bankalar 'küçülme tedbiri' adı altında, daha az sayıda çalışana daha çok iş yükleme ve sömürüyü artırma yoluna gidiyor. Çalışanlar cephesinde bir 'küçülme' ya da tasarruf işareti görülmezken, onlara yansıyan sadece çıkarılan arkadaşlarının işlerinin de kendilerine yaptırılması oluyor. Sermaye ve bankaların bu gözükara saldırısı karşısında büyük bir öfke birikiyor.

Sema H. Doğan

Anadolubank Genel Müdürlüğü ve şubelerini korku sarmış durumda. Hem genel müdürlükten hem şubelerden işten çıkarmalar var ve bu dalganın devam edeceği söyleniyor. Geçen haftadan bu yana 100-150 kişi işten çıkarıldı.

Çıkarmaların gerekçesi olarak “küçülmeye gidildiği” açıklaması yayılıyor, buna karşın kapatılan şube ya da belirgin küçülme işareti yok.

Sektördeki tüm benzerleri gibi Anadolubank da sömürüyü artırarak, aynı departmanda çalışan kişi sayılarını azaltıp çalışanlara daha fazla iş yükleyerek “küçülüyor”.

Kârlarda ya da iş hacminde bir değişiklik olmuyor; daha az çalışana daha çok iş düşüyor.

Anadolubank'ın bir çalışanına konuyla ilgili sorularımızı yönelttik. Yanıtları bizimle ve soL okurlarıyla paylaştı. İşte Anadolubank'ta durumun çalışanlar tarafından görüntüsü...

İşten çıkarmalar ne zaman başladı? Hangi bölümlerde yoğunlaşıyor?

İşten çıkarmalar ilk olarak geçen yılın Eylül ayında başlamıştı. O dönem çıkarılacağı söylenen çalışan sayısı 400'dü. Bu yıl başından sonra da genel müdürlükte her bölümden ve şubelerden işten çıkarmalar oldu. Yoğunlaştığı bir bölüm yok açıkçası. Her bölümden kişi sayısını azaltmaya yönelik çıkarmalar oluyor.

İlk etapta emekli olup çalışmaya devam eden personel çıkarılıyor. Kimse kimseye bir şey soramadığı ve açıklama da yapılmadığı için toplam rakamla ilgili bilgimiz yok. Ama tahminimce son iki haftada 200'e yakın çalışan işten çıkarıldı. Hemen her gün 8-10 kişiye işten çıkarıldığı tebliğ ediliyor.

Çalışanlara işten çıkarmalar için ne tür gerekçeler sunuluyor?

Bankanın küçülmeye gideceği söylentisi zaten kulaktan kulağa yayılıyor ve işten çıkarmaların küçülme kaynaklı olduğu anlatılıyor. Zaten çoğunlukla bir gerekçe bile sunulmuyor; "yönetim kararı" deniyor.

Emekli olduğu halde çalışmaya devam eden çalışanlar çıkarılırken onlara da “performans düşüşü” gibi mazeretler sunuluyor.

Peki bu gerekçelerin doğruluk payı var mı, bu esnada bankada küçülme faaliyeti oluyor gerçekten?

Açıkçası o yönde bir görüntü yok. Kapanan bir şube ya da bankanın çekilme kararı aldığı bir alan yok henüz. Sadece aynı iş yükü daha az sayıda çalışanın omzuna yüklenmiş oluyor.

Bu gelişmeler karşısında çalışanlar neler hissediyor? İşyerinde bu olanlara ne gibi tepkiler veriliyor, çalışanların duygu ve düşünceleri neler?

Şu anda bankada ciddi bir panik havası mevcut. Herkes gelişmelerden fazlasıyla tedirgin. Her gün insanlar birbirine bakıp “bugün sıra bize gelecek mi, bizi de çıkaracaklar mı” diye sormaya başladı.

Çalışanlardaki stresi bankanın koridorlarında hissedebiliyorsunuz. Bunun dışında üstlere karşı kimse tepki vermeye ya da soru sormaya cesaret edemiyor.

Bu karanlık tablo karşısında neler yapılabilir, bu gidiş kabul edilebilir mi?

Bu gidiş tabii ki kabul edilemez. Genel olarak çalışma arkadaşlarıma baktığımda şunu söyleyebilirim, kimse kendisinin böyle zor durumlarda kalacağını düşünmezdi. Şimdiyse durum tersine döndü.

Banka çalışanları olarak bir ortaklık kurmalıyız. Kriz dönemlerinde banka ve finans kurumları kârlarını yüksek oranlarda artırırken, aynı zamanda çalışan çıkarma eğilimine giriyor.

Başka sektörlerde yıllarca görülmeyen miktarda işten çıkarma, bizim sektörümüzde bir çırpıda yapılabiliyor.

Banka ve finans şirketlerinin bu acımasızlığına karşı sektör emekçileri olarak haklarımızı birlikte koruyabiliriz. Şimdilik aklıma gelen bunlar diyebilirim.