Ülke emperyalist şirketlerin kıskacında

Wikileaks’in Nijerya hakkındaki belgeleri, ülkenin Shell ve Pfizer gibi emperyalist tekellerin elinde bir oyuncağa döndüğünü ortaya çıkardı.

Doğal kaynaklar bakımından oldukça zengin olan Nijerya, dünyanın en büyük 8. petrol üreticisi konumunda bulunuyor. Buna rağmen ülke halkı açlığın ve yoksulluğun pençesinde. Wikileaks’in açıkladığı belgeler bu yoksulluğun sebeplerini bir kez daha ortaya koyarken, ülkenin emperyalist tekellere ne kadar bağımlı olduğunu da gözler önüne seriyor.

Shell ülkeyi ele geçirmiş
Wikileaks’in Nijerya hakkındaki ilk belgesinde, Shell’in Nijerya hükümeti içindeki yapılanması anlatılıyor. Belgelere göre Shell, devletin petrolle ilgili bütün kurumlarına ajan yerleştirmiş ve uçan kuştan bile haberi oluyor. Hatta Hollanda-İngiltere ortak şirketi olan Shell’in çalışanlarının ABD diplomatları ile bilgi paylaştığı da iddia ediliyor.

Belgeler 20 Ekim 2009’da Abuja’da yapılan görüşmeyi içeriyor. Görüşmede Shell’in Nijerya yöneticisi Ann Pickard, Nijerya hükümetinin Nijer Vadisi’ndeki bir petrol ihalesi için Çin’e ve Rusya’ya davet gönderdiğini ABD diplomatlarına iletiyor. ABD Büyükelçisi Robin Renee Sanders “Shell sorumlusu ‘hükümet adamlarımızın her yerde olduğunu unutuyor’ dedi. Bakanlıktaki her şeyi bildiklerini söylüyor” diyerek durumu anlatıyor.

Shell yöneticileri iddialar karşısında sessiz kalmayı seçti.

Pfizer insanları denek yapmış
Belgelerle ortaya çıkan bir diğer skandal da ABD’li ilaç tekeli Pfizer ile ilgili. Pfizer 1996 yılında Nijerya’da yaşanan bir çeşit menenjit salgınından sonra, Trovan isimli ilacı kullanılmak üzere bölgeye göndermiş. İlaç 200 çocuğun kullanıldığı bir deney kapsamında uygulanmış. Trovan’ı kullanan 100 çocuktan 5’i hayatını kaybetmiş.

Ancak bir süre sonra Pfizer’in deneyde kullandığı çocukların ailelerinden gerekli izinleri almadığı belirlenmiş. Şirket hakkında hem eyalet mahkemeleri, hem de federal mahkemeler dava açmış.

Wikileaks belgeleri de bundan sonrasına ışık tutuyor. Belgelere göre Pfizer yetkilileri davayı açan savcının geri adım atmasını sağlamak için peşine adam takmış. Ardından bu kişiler tarafından elde edilen bilgiler, savcının yolsuzluk yaptığını iddia etmek için kullanılmış. Yine ABD büyükelçisinin kayıtlarına göre Pfizer yöneticileri Savcı Michael Aondoakaa’yı “zarar verici etkisi olabilecek” belgeler konusunda açıkça tehdit etmiş.

Uzun süren dava 2009 yılında Nijerya ve Pfizer arasında yapılan anlaşma ile sona ermiş. Anlaşmaya göre Pfizer 75 milyon dolarlık bir ödeme yaparken, ayrıntılar ise gizli tutuluyor. Hükümetin bu paranın önemli bir bölümünü kendisi için aldığı konuşuluyor.

Çocukların denek olarak kullanıldığı Trovan ilacı ise kısa bir süre sonra içindeki zehirli maddeler yüzünden kullanımdan tamamen kaldırılmış.

(sol – Dış Haberler)