Venezuela lideri Chávez, Paraguay lideri Lugo, eski Brezilya lideri Lula, şimdiki Brezilya lideri Roussef, Arjantin lideri Fernandez… Bu solcu Latin Amerika liderlerinin tümü, kısa zaman içerisinde kansere yakalandılar. Ve Hugo Chávez, geçen hafta ABD'nin bu yönde bir teknoloji geliştirmiş olabileceğini, ama elinde bir kanıt olmadığını söylemişti.

Chávez'in bu iddiası "ucuz bir komplo teorisi" olarak nitelendirilebilir. Ancak bunu yapmadan önce, 2007 yılında ortaya çıkan bazı gizli belgeleri hatırlamakta fayda var. Soğuk Savaş'ınn en uzun süre saklı kalan sırlarından biri, ABD'nin dünya liderlerini öldürmek için radyoaktif zehirleme yöntemi kullanmasıydı.

1948 yılında ABD ordusunun en üst düzey yetkililerince kabul edilen programa göre, "yeni bir savaş konsepti" kapsamında önemli sivil ve askeri kişileri radyoaktif olarak zehirleme planı, düşman topraklarını, üslerini veya fabrikalarını zehirlemek için atom bombası yapımında kullanılan radyoaktif maddelerden faydalanılmasını öngören çalışmanın parçası olarak kabul edilmişti.

Bu gizli belgeleri Associated Press Bilgi Edinme Yasası kapsamında ABD devletinden istemiş ve 2007 yılında almıştı. Ancak devlet, hedef alınan kişi ve operasyona katılan ajanların isimlerini saklamak için bu belgeleri ağır biçimde sansürleyerek vermişti.

Bu yüzden bu silahın herhangi bir kimseye karşı kullanılıp kullanılmadığı bilgisi de belgelerde yer almıyordu ya da silinmişti. 1948 Aralık ayına ait iki belge bu projenin anahatlarını özetliyor ve yürürlükte olduğunu gösteriyordu. Fakat 1949'a ait belgeler ağır sansüre uğramıştı. Belgelere göre 1954 civarında ABD, projeyi sonlandırmıştı.

Zaten ABD yasalarına göre uzunca bir süre, yabancı devlet başkanlarına suikast düzenlemek yasadışı değildi. Ancak CIA'nın Fidel Castro'ya yönelik sayısız suikast girişimi başarısızlığa uğrayıp uluslararası kamuoyunda büyük bir itibar kaybını beraberinde getirince, 1976'da Başkan Gerald Ford bu suikastleri yasaklayan bir yasanın altına imzasını attı.

(soL - Dış Haberler)