Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un görevinin ilk yılına, kamudaki görevleriyle ilişiği kesilecek milyondan fazla işçi, esnek çalışmayı getiren iş yasası reformu ve demiryollarının özelleştirilmesi hamleleri damgasını vurdu.
Macron, faturayı işçi sınıfına keserek, 10 yıl sonra ülkede ilk kez bütçe açığını kapattı, yabancı yatırımcıların dikkatine mazhar bir Fransa yarattı.
Kesintisiz 40 yıldır siyaset yapan Macron'un son birkaç haftadır dikkat çeken yanı ise, ders veren ve keskin dili oldu.
ELEŞTİRİYE TAHAMMÜLÜ YOK
Geçtiğimiz günlerde bir devlet töreninde kendisini Enternasyonal söyleyerek protesto eden öğrenciye çıkışan Macron; "Devrim yapmak istiyorsan önce okulu bitir ve kendine bakmaya başla. Sonra başkalarına ders verirsin" demişti.
Yine Macron, İtalya’yla girdiği mülteci politikası polemiğinde “utanmazlık ve sorumsuzluk” ifadelerini kullanarak kıtadaki siyasi üslubun dışına çıkmıştı.
Öte yandan Macron’un kameralar önünde kendisine dönük protestoya saldırgan bir tutum alması ilk değildi.
BİR İŞÇİYE 'İŞ BULMAK İÇİN TAKIM ELBİSE AL' DEMİŞTİ
Seçim kampanyası döneminde bir işçinin kendisine “Sen sadece takım elbise giyen zengin bir adamsın” demesi üzerine Macron; “İş bulabilmen için sen de bir takım elbise almalısın” yanıtını vermişti.
"Zenginlerin cumhurbaşkanı" olarak nitelenen Macron, kamu yardımlarından şikayet ederken "Bir ton nakit harcıyoruz ama yoksullar hala yoksul" demekten de geri durmamıştı.
Fransa ekonomisinin istikrarlı bir şekilde ilerlediğinden söz edilse de, bu ilerlemenin kamusal kesintiler ve işçi sınıfının üzerinde şekilleniyor olması, Macron'un popülaritesini azalttı.
Yapılan bir ankete göre geçen yıl Mayıs ayında yüzde 65,1 oy oranıyla koltuğuna oturan Macron'a destek, önemli bir düşüş göstererek yüzde 40'a geriledi.
Anketi yayınlayan Frederic Dabi, Journal du Dimanche gazetesine verdiği demeçte, “Devlet başkanı dokunulmaz olduğunu sanıyor” ifadelerini kullandı.
