‘Linç eylemlerinin sorumlusu Hindistan hükümeti'

Bloomberg’de yazan Mihir Sharma, Hindistan’da son yıllarda gerçekleşen linç vakalarına değindi. Linç vakaları genel olarak WhatsApp’tan yayılan yalan haberlerin sonucu gerçekleşirken Sharma bu duruma yönelik sorunun WhatsApp’tan kaynaklanmadığını, doğrudan Hindistan toplumundan kaynaklı olduğunu öne sürdü.

Dış Haberler

Hindistan, WhatsApp’ın en yoğun kullanıldığı ülkelerden biri. Özellikle seçim dönemlerinde WhatsApp grupları üzerinden yayılan manipülasyon haberleri ülke gündeminde önemli yer kaplamıştı. En son geçtiğimiz gün bir kişi yalan haber üzerine 2 bin kişi tarafından linç edildikten sonra hayatını kaybetmişti. WhatsApp’ın Hindistan’da kullanımına dair Bloomberg’de Mihir Sharma imzasıyla bir yazı yayınlandı.

‘WHATSAPP’I TEHLİKELİ BİR ARACA DÖNÜŞTÜRDÜK’

WhatsApp’ın kullanımına dair yadığı yazıda Shirma, geçen hafta gerçekleşen linç eylemi üzerinden WhatsApp’ın yalan haber için nasıl kullanıldığını aktardı. Geçen haftaki olaya dair Shirma şu ifadeleri kullandı: “WhatsApp'ı bile tehlikeli ve korkutucu bir şeye dönüştürdük. Geçtiğimiz hafta, 2 bin kişilik bir kalabalık, Karnataka'nın güneyindeki bir arabadaki dört kişilik bir gruba saldırdı ve çamurlu bir tarladan sürüklendikten sonra bir kişi döverek öldürüldü. Sebep? Söylentiler bölgeye yayılmıştı, iyi doğal bal arayışında olan Haydarabadlı IT profesyonelleri, aslında yerel çocukları kaçırmayı planlıyorlardı. Ve bu söylentiler nasıl yayıldı? WhatsApp, tabii ki.”

Onlarca insanın benzer koşullarda linç edildiğini aktaran Shirma bazı insanların çocuk çalma iddiası üzerine, bazı insanlarınsa inek öldürdüğü iddiası üzerine linç edildiklerini aktardı.

Hindistan parlamentosu WhatsApp’ı bu eylemlerden sorumlu tutarken WhatsApp’a yönelik bazı yaptırımlar uygulamıştı. Sharma’ya göre “Hükümet WhatsApp’ı tamamen kapatsa daha mutlu olacak”.

KURBANLAR ARASINDA ZİHİNSEL ENGELLİLER VARDI

Ülkedeki iktidar ve muhalefet partilerinin aynı platformu siyasal çıkarlarına göre yalan haber yaymak için kullandığını vurgulayan Sharma, hükümetin telefon uygulamasından "hesap verebilirlik ve sorumluluk" talep etmesi konusununsa saçma olduğunun altını çizdi.

Hindistan’da WhatsApp linçlerinin hedeflerinin yabancı ve göçmen işçiler, göçebe aşiretler ve özellikle müslümanlar gibi marjinal gruplar olduğunu söylerken kurbanlar arasında zihinsel engellilerin de bulunduğunu vurguladı.

‘ÜLKEDE HUKUK VE GÜVENLİK YOK’

İngiltere sömürgesi olduğu dönemde ülkenin sefalete terk edildiğinin altını çizen Sharma, 70 yıllık bağımsızlık sürecinde de fazla gelişmenin gösterilmediğinin altını çizdi. Sharma’ya göre ülkede hali hazıda işlemeyen hukuk sisteminin yanısıra yerel polis güçleri hala kendi topluluklarına karşı sorumlu değiller. Sharma, Hindistan’da her 100 bin Hintliye 138 polis düştüğünü, bu sayının Birleşmiş Milletler'in önerdiği polis memuru sayısının yarısına yakın olduğunu da belirtti. Geçen haftaki linç olayında mağdurları kurtarmaya çalışan üç polis memuru da yaralanmıştı.

‘POLİSLER ÖZGÜVENSİZ VE EĞİTİMSİZ’

Polislerin çoğunluğunun az eğitimli, yetersiz donanımlı ve özgüvensiz olduğunu söyleyen Sharma, ortaya çıkan linç videolarının bazılarında arka planda polislerin, yalvararak olaya müdahale etmeye çalışmalarını ya da kenarda kollarını kavuşturup izlemelerini buna bağlıyor. Sharma’ya göre daha kötü olan durumsa polis memurlarının dini isyan ve linçlerde doğrudan taraf olması.

Hindistan’ın linç çetelerinin ülkesi haline geldiği görüşü gittikçe yaygınlaşıyor ve sorunu çözmeye dair Hindistan hükümetinden elle tutulur bir adım atılmadığına dikkat çekiliyor.