IŞİD'in yeni merkezi Libya mı olacak?

Özellikle Batı medyasında, IŞİD'in Irak ve Suriye'de gerilediğine ve Libya'da kendisine "güvenli bir liman" bulduğuna ilişkin yazıların sayısında artış var.

Erman Çete

Rusya'nın sahaya inmesi, Paris Katliamı ve İngiltere'nin hava saldırılarına başlaması, Irak-Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Irak ve Suriye'de tutunup tutunamayacağına ilişkin şüpheleri artırdı.

Örneğin Paris Katliamı'ndan sonra örgütün Irak ve Suriye dışında yeni militan bulma sıkıntısı başgösterdiği iddia ediliyor.

Bu iddiayı dile getiren yayın organlarından birisi McClatchy DC. Örneğin Eymen el-Tamimi isimli bir "cihad uzmanı", 2 Ekim tarihli bir IŞİD belgesinde, örgütten kaçanlar için genel af ilan edilmesinin önerildiğini aktarıyor.

IŞİD AVRUPA'DA
Tamimi'ye göre, IŞİD'in Avrupa'da saldırılara başlaması, Irak ve Suriye'de yüz yüze kaldığı zorluklarla ilgili.

Tamimi, IŞİD'in Deyrezzor Askeri Üssü'nü, sürekli saldırmasına rağmen ele geçirememesini de "momentumunun azalmasına" bağlıyor. 

"Cihad uzmanları", bu nedenle IŞİD'in Avrupa'da ve Sina'da büyük eylemler yaparak ses getirmeye ve yeni militanların dikkatini çekmeye çalıştığını öne sürüyorlar.

'IŞİD STRATEJİ DEĞİŞTİRDİ'
Der Spiegel'de yayımlanan uzun bir makalede ise, IŞİD'in daha önce yaptığı gibi "toprak kazanma, genişleme" stratejisini bırakarak El Kaide türü eylemlere başladığı iddia ediliyor.

Bu makalede görüşlerine başvurulan bir "uzman", Batı'nın IŞİD'e bakışını da özetliyor. Peter Neumann, IŞİD'in "devlet gibi" davrandığını, devlet yapıları oluşturduğunu ve bu nedenle koalisyon hava saldırıları başlayana kadar "uluslararası terörizm" ile ilgili olmadığını savunuyor.

LİBYA'YA YERLEŞİYORLAR
Yukarıdaki iddialara paralel olarak, IŞİD'in Libya'daki varlığını sağlamlaştırdığına yönelik haberler de gündemde.

New York Times'tan David D. Kirkpatrick, Ben Hubbard ve Eric Schmitt'in haberine göre, bir sene önce yalnızca küçük bir gruptan ibaret olan IŞİD, özellikle Sirte'de "koloni" oluşturmuş durumda.

Bölgedeki yerel unsurlar, Sirte'deki IŞİD'lilerin çoğunluğunun yabancı militanlar olduğunu ve işleri bunların yürüttüğünü söylüyorlar.

Haberde, Batılı istihbaratçılar IŞİD'in stratejisine dair "Avrupa'da saldırı"nın yanı sıra, yeni kaynaklar yaratmanın da devam ettiğini belirtiyorlar.

LİBYA'DA 'KARIŞTIR-BARIŞTIR'
ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı'nın (DIA) üst düzey terörle mücadele analistlerinden Patrick Prior, Sirte'nin Kuzey Afrika'daki IŞİD operasyonları için bir merkez olduğunu ve en çok korktukları ülkenin Libya olduğunu söylüyor.

ABD'li yetkililer, IŞİD'in gerektiği takdirde alternatif bir üs olarak Libya'ya geri çekilebileceğini, bir acil durum planı olarak bunu değerlendirebileceklerini sölüyorlar.

Habere göre, ABD'li ve İngiliz komandolar bölgede istihbarat toplama faaliyeti yürütmeye başladılar.

IŞİD'in Libya'daki aşiret yapısını kaşıyıp yeni ittifaklar oluşturduğu söyleniyor. Örneğin, Tuaregler ile Tubular arasındaki gerilimi kullanarak yeni müttefikler ediniyor.

AKDENİZ KIYISINDA 240 KM
IŞİD'in şu anda Libya'da kontrol ettiği parçanın 240 km uzunluğunda olduğu tahmin ediliyor.

Bu bölge, batıda Ebuğreyn'den doğuda Navfaliye'ye kadar uzanıyor. Misrata'da üslenen Müslüman Kardeşler ağırlıklı İslamcılar ise, bölgeden neredeyse tamamen çekilmiş durumda.

Batılı yetkililer, IŞİD'in Libya'da 2 bin civarında militanı olduğunu tahmin ediyorlar. Bunların birkaç yüzü Sirtede, geri kalanı ise Navfaliye ve etrafında.

YİNE PETROL, YİNE IŞİD

Libya'daki IŞİD örgütünün temel gelir kaynaklarından bir tanesi, tahmin edileceği gibi yine petrol.

IŞİD'in sonraki hedefinin doğudaki Ecdebiye kenti olacağı tahmin ediliyor. Ecdebiye'deki temel hedef ise petrol sahası.

Örgüt, petrolden elde ettiği geliri kullanarak, bir aracı eliyle silah ve diğer yardımlara ulaşabiliyor.

IŞİD'e silah temin eden aracı ise, 2012'de Bingazi'deki ABD elçisine saldırıda rol oynadığı bilinen bir isim: Vissam bin Hamid.

KÜÇÜK BİR VİSSAM BİN HAMİD PARANTEZİ
Vissam bin Hamid, Libya'nın son 5 yılındaki bütün kirli işlerde parmağı olan bir isim.

Hamid'in, Libya'daki Ensar eş-Şeria örgütü ile de iş yapan "Libya Kalkanı" isimli grubun lideri olduğu düşünülüyor.

Yukarıda, Bingazi saldırısında rol oynadığı söylenmişti. Ancak Hamid için dahası var. Bingazi saldırısından birkaç gün önce, ABD'li yetkililerle "güvenlik mevzularını" görüşen isim de Hamid'di!

Görüşmede Hamid ve bir başka militan, başkanlık seçimlerinde Müslüman Kardeşler'in yasal partisi Adalet ve İnşa Partisi'nin adayını desteklediklerini, ABD'yi ise Ulusal Güçler İttifakı'nın adayı Mahmud Cibril'i desteklediği için eleştirdiklerini söylüyorlardı.

Aynı Hamid, bugün IŞİD'e silah sağlayan kişi. NYT haberine göre, Hamid IŞİD'li değil, ancak Tobruk'taki Halife Haftar hükümetine karşı cepheyi bozmamak için kamuoyu önünde IŞİD'e karşı çıkmak istemiyor.

Libya'daki Müslüman Kardeşler destekçisi ülkelerin Katar ve Türkiye olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Parantez burada kapanıyor.

IŞİD LİDERLERİ LİBYA'DA
Yakın zamanda, Saddam Hüseyin döneminde orduda görev yapan IŞİD'in üst düzet liderlerinden Ebu Ali el-Anbari'nin Akdeniz'i botla geçerek Libya'ya ulaştığı iddia ediliyor.

Derne'de ABD tarafından öldürülen Iraklı Ebu Nebil'in de IŞİD'in Libya'daki emiri olduğu tahmin ediliyor.

IŞİD, Sirte'de de kadınlara çarşaf zorunluluğu getirdi, sigara ve alkol tüketimini yasakladı, namaz vaktinde dükkan açılmasını engelledi. Ağustos ayında 4 kişininse çarmıha gerildiği ileri sürülüyor.

UÇUŞ EĞİTİMİ Mİ?
Sirte hakkındaki bir diğer iddia da, Suudi Arabistan gazetesi Şark'ül Evsat'tan geldi.

İddiaya göre IŞİD militanları, uçuş simülasyonu aracılığıyla uçak kullanmasını öğreniyor. Bazı araştırmacılar, bu simülasyonun Kaddafi döneminden kalma havaalanlarının yağmasından elde edildiğini düşünüyor.

Ancak bazılarıysa, simülatörün "modern" olduğunu ve ancak yurtdışından getirtilmiş olabileceğini ileri sürüyor. Simülatörde kalkış ve iniş için dümen, radar ekranı ve kule ile iletişim için iletişim cihazı bulunuyor.

Bu simülatörün sivil havacılık için olduğu, ancak yakın zamanda bir de savaş uçağı simülatörünün Sirte'ye geldiği söyleniyor.