ANALİZ I BM'deki değişim Suriye'de 'temiz' bir sayfa mı demek?

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, dört yılın ardından görevden ayrılacağını açıkladı. Staffan de Mistura'nın yerine gelecek isim Geir Pedersen'in aracı olmak için gereken desteğe sahip olduğu söyleniyor.

Dış Haberler

Körfez ülkeleri ve Batı, Suriye ile "normalleşme" girişimine başlarken, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura görevden ayrılacağını duyurdu. 

Görevde kaldığı dört yılın ardından siyasi uzlaşı konusunda yol alamayan Staffan de Mistura'nın yerine, Norveç'in Çin büyükelçisi Geir Pedersen'in geleceği açıklandı.

GÖREV İÇİN DÜŞÜNÜLEN DİĞER İSİMLER

Staffan de Mistura'nın yerine geleceği düşünülen isimler arasında eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Haris Silajdžić, Birleşmiş Milletler Ortadoğu Özel Koordinatörü Nikolay Mladenov ve Bileşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu Başkanı Ján Kubiš gibi isimler bulunuyordu.

BM Suriye Özel Temsilciliği'ne düşünülen başka bir isimse eski Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra'ydı. 

Ancak göreve "Arap bir diplomat" getirmeyi düşündüğü de söylenen Birleşmiş Milletler, daha düşük profilli bir isim olan Pedersen'i seçti.

GEİR PEDERSEN KİMDİR?

Norveçli diplomat Pedersen, 1998-2003 yılları arasında Norveç'in Filistin temsilcisi olarak görev yapmıştı. Norveç Dışişleri Bakanlığı'nda çeşitli pozisyonlarda görev alan Pedersen, Çin Büyükelçiliği öncesinde Almanya'da da diplomatlık yaptı.

İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün gizli Oslo görüşmelerinde de bulunan Pedersen'in, aracılık için Suriye meselesinde Batı'nın, Rusya'nın ve Çin'in desteğini alan bir isim olduğu belirtiliyor.

Pedersen'in göreve gelmesiyle birlikte BM, yeni siyasi görüşmeler için temiz bir sayfa açmış oldu.

CENEVRE SÜRECİ İLERLEMİYOR

Suriye konusunda yapılan siyasi görüşmelerde, Rusya tarafından belirlenen, Türkiye ve İran'ın da dahil olduğu formatlarda çeşitli anlaşmalara varılırken, Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Cenevre görüşmelerinde aşama kaydedilemiyor.

Son olarak geçtiğimiz yılın baharında düzenlenen dokuzuncu Cenevre görüşmeleri somut sonuç alınamadan sona ermişti.

Astana ve Soçi anlaşmalarının Suriye konusundaki belirleyiciliği Batı ülkelerini rahatsız ediyordu.

STAFFAN DE MİSTURA NEDEN SEVİLMİYORDU?

Görevden ayrılan Staffan de Mistura'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile görüşmelerde "siyasi geçiş döneminde" ısrarcı olduğu belirtilirken, Suriye hükümeti bu talebi dayatma olarak görüyordu.

IRIN'e konuşan Suriye milletvekili Faris eş-Şehabi, Staffan de Mistura'nın Halep'in El Kaide'den geri alınması sürecini engellemeye çalıştığını belirterek, "Kişisel olarak onun gitmesinden memnunum" diye konuştu.

Türkiye destekli el-Mutasım Tugayı'ndan Mustafa Sicari ise, Staffan de Mistura'yı "Rusya'ya yakın olmakla" suçlayarak, de Mistura'nın istifa ederek "Suriye rejimine barış sürecinden kaçış fırsatı verdiğini" öne sürdü.

Staffan de Mistura, yaptığı açıklamalarla iki tarafın da güvenini kaybetmişti.

SURİYE GÖRÜŞMELERİNDEN NE BEKLENİYOR?

Geçen yedi yılın ardından Suriye yönetimi ilk kez Körfez ülkeleriyle yeniden temas kurmaya başladı. Askeri zaferin kazanılmasıyla birlikte Körfez ülkeleri ve Batı Suriye ile yeniden temas kurmanın yolunu arıyor.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Kuveyt gazetesine konuşarak diğer Arap ülkeleriyle uzlaşıya vardıklarını duyurmuştu.

Suriye'nin yeniden inşası süreci öncesinde Batı ülkelerinden gelen açıklamalarda da Suriye'de "rejim değişikliği" ihtimalinin kaybolduğu söyleniyor. 

BM'deki görev değişikliği, ABD ve Avrupa Birliği'nin Suriye'yi yeniden tanıması konusunda atılmış bir adım olarak görülebilir.