Özalcı ve sermayeci “Yeni CHP”

TOBB Yönetim Kurulu toplantısına konuk olan Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada Özal’a övgüler düzerken, patronlara bir çok vaadde bulundu. Kılıçdaroğlu’nun “Yeni CHP’si” sermaye severliği ile dikkat çekti.

CHP’nin başına geldiği günden beri sermaye çevreleriyle partisinin arasını ısındırmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu toplantısına konuk oldu. Burada yaptığı konuşmada esas gündemin sermayenin önünü açmak olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, sanayicilerin aslında birer kamu görevlisi olduğunu öne sürdü. Özal’ın başarılı birisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, özelleştirmeye de karşı olmadıklarını vurguladı.

“Özelleştirmeye karşı değiliz”
Türkiye’de yıllardır uygulanan ekonomi politikalarının yanlış olduğunu, istihdam yaratmadığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun yanında kendilerinin özelleştirmelere karşı olmadıklarını belirtti. İktidarın AB uyum yasalarındaki durgunluğunu eleştiren Kılıçdaroğlu, özelleştirme sürecinde yaşanan durgunluğu da eleştirmeyi ihmal etmedi.

“Aynı pencereden bakıyoruz”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve “işverenden sorumlu MYK üyesi” Umut Oran da, toplantının basına kapalı geçen bölümünü “Son derece sıcak ve gelecek açısından son derece umut verici karşılıklı bir görüş alışverişi oldu. Sorunlara ve çözümlere aynı perspektiften bakıyoruz” şeklinde değerlendirdi. TOBB yönetimine yakın kaynaklar ise TOBB üyelerinin Kılıçdaroğlu’nu “dersine çalışmış, iş dünyasına yakın bulduğunu”, muhafazakâr üyelerin bile Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından “tatmin kaldığını” ifade etti.

“Özel sektörün gelişmesi için herkes çalışmalı”
”CHP’nin, iş dünyasındaki algısı biraz olumsuz, bu tabloyu kırmak istiyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, TOBB’u özel sektörün kalbi olarak nitelendirdi ve gelişip büyümesi için herkesin çalışması gerektiğine savundu.

“Güneydoğu’yu Mısır yapamadık”
Meslek örgütlerinin tüm partilere eşit mesafede olması gerektiğini öne süren Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’nun Mısır gibi olamamasına da hayıflandı:

Bizim ekonomi anlayışımızda şu var, bizimle aynı dünya görüşünü paylaşmayan sanayicinin de önündeki engelleri kaldırmakta kararlıyız. Çünkü o sanayici kendisi için değil, ülkesi için çalışıyor. Farklı dünya görüşlerine sahip olabiliriz ama bir ortak payda yaratmak zorundayız. Çalışan, üreten, alın teri döken, risk üstlenene bizim saygı duymamız gerekir hedefimiz bu, bu saygıyı göstereceğiz. İster doğuda ister batıda, ister kuzeyde ister güneyde bunu yapacağız. Bizim tekstilcilerimiz Türkiye’den ayrıldılar Mısır’a gittiler. Doğu ve Güneydoğu da ekonomik büyüme açısından ciddi sorunuz var. Mısır’ın Türk tekstilcilerine sağladığı olanakları biz Doğu ve Güneydoğu’da niye kendi tekstilcilerimize sağlamadık? Ne vardı engel? İnsan eksiğimi, girişim eksikliği mi? Ne eksikliğimiz vardı?

“Özal’ın başarısı”
Özal’ın ekonomik olarak başarılı olduğunu da savunan Kılıçdaroğlu, uzun yıllar bürokraside çalıştığını bu nedenle işlerin nerede tıkandığını görebildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ‘‘Rahmetli Özal’ın başarısı da burada yatar. Devleti iyi tanımasında yatar” dedi.

TOBB: Herkese eşit mesafedeyiz
Türkiye’nin esas gündeminin sermayeyi büyütmek olduğunu savunan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden çok memnun olduklarını belirtti. Yine de tarafsız olduklarını vurgulama ihtiyacı duyan Hisarcıklıoğlu, “İktidar partisine neyi anlatıyorsak, muhalefet partilerimize de aynısını anlatıyor, aynı görüş ve önerilerimizi iletiyoruz” dedi. Bu çerçevede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Türkiye Ticaret ve Ekonomi Şurasında ve Kiev'deki Oda-Borsa Başkanları toplantısında misafir ettiklerini anımsatan Hisarcıklıoğlu şimdi de anamuhalefet partisinin genel başkanı ve ekibini ağırladıklarını bildirdi. Hisarcıklıoğlu, Kılıçdaroğlu'na hem TOBB'u, hem de ekonomideki gelişmeleri, özel sektörün bakışıyla anlatacaklarını kaydetti.

TÜSİAD önemli bir marka
Daha önce de TÜSİAD’ı ziyaret eden Kılıçdaroğlu orada yaptığı konuşmada, TÜSİAD'ın önemli bir marka olduğunu, çok sayıda başkanın değiştiğini, ancak bu markanın kurumsal kimliğiyle, araştırmalarıyla, araştırmaların kamuoyunda tartışılmasıyla, demokrasiye duyduğu özlemle, demokrasiyi geliştirmek için çaba harcayan bir kurum olarak aklında durduğunu söyledi.

“Türkiye’de girişim özgürlüğü var mı?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Ben inanmıyorum. Eğer siz vergi denetimini bir silah olarak kullanırsanız, 'konuşursan seni denetlerim' derseniz burada girişim özgürlüğü olabilir mi? Yatırımı bana yakın iş adamı yapacak. Ceyhan'daki yatırımı söylüyorum. 'Ona söz verdik, o yapacak diyorsa, ekonomi açısından özgürlükler açısından olmaz, sermayede siyasal yandaşlık olmaz. İş adamı ülkesi için çalışır, ülkesi için yatırım yapar. Bizim görevimiz onun önündeki engelleri kaldırmaktır. Ona 'sen gel yanımda ol' demek yanlıştır. Girişim özgürlüğünden bunu anlıyoruz” dedi.

(soL - Haber Merkezi)