İşte "AB'ye Bırakılacak Topraklar"

AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi'nin haritasında Kırklareli'deki Yıldız Dağları Bulgaristan ile, Edirne'deki Meriç Havzası ise Yunanistan ile birleştirilmiş.

soL (Kırklareli) AKP'li Kadir Topbaş'ın yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi'nde (İMP) Trakya'ya yönelik dikkat çekici şemalar hazırlandığı ortaya çıktı. Kuruluşun Temmuz-2006 tarihli "İstanbul Metropoliten Alanı'nın Planlanmasında Marmara Bölgesi Bağlantılı Değerlendirmeler" isimli broşüründe yer alan 6 ve 7 no'lu haritalar Kırklareli'deki Yıldız Dağları bölümünü Bulgaristan'daki Stranca Dağları ile birleşik halde gösteriyor. Aynı haritalarda Türkiye-Yunanistan sınırındaki Meriç Nehri Havzası da Yunanistan ile bütünleştirilmiş.

"Statüsüz Koruma Alanı" ne demek?
Bulgaristan-Yunanistan ile "birleşik" olarak gösterilen iki bölge için, yasalarda ve uluslarası sözleşmelerde karşılığı bulunmayan "statülü veya statüsüz koruma alanı" gibi tuhaf bir kayıt düşülmüş. Türkiye'nin yürürlükte olan Milli Parklar, Kara Avcılığı, Orman, Su Ürünleri, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma yasalarına göre 12 tip, taraf olunan uluslarası sözleşmelere uygun olarak da 6 tip koruma statüsü bulunmakteyken "AB ile birleştirilmiş Trakya toprakları" için İMP'nin kullandığı "statüsüz koruma alanı" kavramı dikkat çekiyor.

Trakya Çevre Düzeni Planı'nı İMP hazırlıyor

İMP'nin Trakya ile ilgili garip haritalarına anlam kazandıran nokta, bu kuruluşun 1/25.000 ölçekli Trakya Çevre Düzeni Planı'nı (TÇDP)hazırlamakla görevli olması. 25.12.2006 tarihli Çevre Orman Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAB) arasında yapılan yasal dayanağı tartışmalı bir protokol ile TÇDP hazırlama yetkisi İMP'ye bırakılmıştı. 2007 yılı sonunda tamamlanması öngörülen plan hala sonuçlanmış değil.

Öte yandan TRAKAB'ın yasal dayanağı da başından itibaren tartışma konusuydu. 08.03.2004 tarih ve 2004/6994 no'lu Bakanlar Kurulu
kararıyla Trakya Çevre Sorunları Çözüm Birliği, TRAKAB adını almış ve Edirne-Kırklareli-Tekirdağ valilerinin yönetimine bırakılmıştı. Bunun ardından da Türkiye yasalarında somut temeli olmayan böyle bir kuruma TÇDP'yi hazırlatma yetkisi tanınmıştı.

İMP'nin Trakya haritalarında "Yüksek Öngörü"
İMP'nin 5 ay sonra plan hazırlama "yetkisi" alacağı Trakya için henüz Temmuz-2006'da haritalar çizmeye başlaması ilginç bulunurken, bunun
AKP hükümetinin "öngörüsü yüksek" bir hazırlığına işaret ettiği belirtiliyor. İMP'nin Trakya haritalarında da "yüksek öngörü" gözlerden kaçmıyor. 2008 yılı sonunda Avrupa Birliği'nin mali ve yönetsel desteğiyle başlatılan Yıldız Dağları'ndaki projelerin izlerini bir buçuk yıl önceden İMP haritalarında görmek mümkün.

"Birleşik Yıldız Dağları" planı yürürlükte
soL Haber Portalı Yıldız Dağları'nda sürmekte olan "Biyosfer Rezervi" ve "Kırsal Kalkınma" projelerini birkaç defa ele almıştı. 24 Mart 2009
tarihli haberimizde (http://haber.sol.org.tr/mansetler/anamanset/11852.html ) projelerin bölgeyi "AB ile ortak yönetimi" amaçladığı belirtilmişti. AB fonlarıyla ve AB'yi temsilen Bulgaristan ile ortak yürütülen Biyosfer Projesi'nin başındaki Michael Green'in daha öncesinde çalıştığı "çevreci" WCMC'nin ABD donanmasıyla olan yakınlığı yazılmıştı. Yine Green'in içinde yer aldığı WCPA'nın "birleşik Yıldız Dağları"na uyarlanabilecek "anayasa taslağı"nı hazırlamış oldukları da soL Haber Portalı'nda yer bulmuştu.

"Birleşik Meriç Havzası" neden kesintiye uğradı?

Meriç Nehri Havzası'nın Türkiye ve Yunanistan taraflarını "bütünleştirme" planı Haziran-2006'da başlamış olmasına rağmen sürüncemede kaldığı görülüyor. "Sel baskınlarına karşı işbirliği" gerekçesiyle iki ülke arasında 10 Haziran 2006'da imzalanan "sınır ötesi işbirliği" protokolü gereği Kasım-2006'da bir "teknik ve askeri komite" oluşturuldu. İMP haritasının komitenin oluşmasından 4 ay önce Meriç Havzası'nı birleştirmiş olması başka bir ilginç nokta.

Komitenin çalışması, Türkiye ve Yunanistan sınırını oluşturan Meriç nehri için "askeri ve ulusal çıkarları gözeten teknik ayrıntılarda görüş birliğine varılamadığı" gerekçesiyle sonuca ulaşmadı. "Birleşik Meriç Havzası"ndaki asıl sorunun "teknik" değil, iki ülke arasındaki Batı Trakya geriliminden kaynaklandığı ifade ediliyor.

Obama'nın "Batı Trakya" formülü Meriç Havzası'nı birleştirir mi?
Fakat ABD Başkanı Barack Obama'nın Nisan ayındaki Türkiye
ziyaretindeki bir detay Batı Trakya konusunun "Amerikan çözümü" yoluna girebileceğini gösteriyor. Yunanistan'ın Etnos ve TaNea gazeteleri
Obama'nın Fener Rum Patriği Bartholomeos ile İstanbul'da yaptığı "özel" görüşmede "Ruhban Okulu'na karşı Batı Trakya" formülünü getirdiğini yazmıştı.

Hatta TaNea gazetesi bu formülü Obama'ya dillendirenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğunu öne sürmüş, Obama'nın Gül'den aldığı "tüyo" ile Bartholomeos'ya "Ruhban Okulu'nu istiyorsanız Batı Trakya'daki Türk azınlıkla ilgili bazı açılımlar şart" dediğini yazmıştı. Batı Trakya
meselesi "Obama çözümü"yle bir yol aldığı takdirde "Birleşik Meriç Havzası" planının da raftan inebileceği öne sürülüyor. Böylelikle İMP'nin haritası Meriç Havzası boyutuyla da hayata geçebilir.