“Kayıp Bağlantı” hücresi bulundu mu?

Dünyanın 4.5 milyar yıl önce, dünya üzerindeki ilk canlı formunun 3.8 – 4.2 milyar yıl arasında oluştuğu düşünülüyor. İlk canlı formu prokaryot olarak adlandırılan çekirdeksiz tek hücreli mikroorganizmalardı ve yaklaşık 2 milyar yıl boyunca ökaryotların (DNA'nın çekirdek içinde olduğu hücre tipi) ortaya çıkışına kadar dünya üzerindeki tek canlılardı. Bundan sonra sırasıyla çok hücreli organizmalar, karasal bitkiler, amfibiler, sürüngenler, memeliler ve ilk insan ortaya çıktı.

Prokaryottan ökaryot hücre tipine geçişin kökeninin bulunması için birçok hipotez öne sürüldü ve bunların içinden en çok “füzyon hipotezi” kabul gördü. Buna göre iki hücre formu kaynaşarak yeni bir hücre formunu oluşturdu. İrlanda'daki University College Dublin'den Damien P. Devos ve Almanya’daki European Molecular Biology laboratuvarından Emmanuel G. Reynaud'un “Science” dergisinde yayınlanan makalesinde füzyon teorisine alternatif olarak “kayıp bağlantı” hücrenin milyarca yıl önce var olduğu öne sürülüyor. Arke ve ökaryotların özelliklerini gösteren bir bakteri üst şubesinin (superphylum) varlığı araştırmacıları meraklandırdı. Araştırmacılara göre bu bakterilerin atalarının evrilmesi ökaryotların ve arkelerin özelliklerini oluşturmuş olabilir ve bu üst şube kendi atasıyla arke-ökaryot atası arasındaki ara adımları gösterebilir.

Plansitomisetler, Verrucomikrobiyalar, Kilamidilerin oluşturduğu PVC üst şubesindeki bakteri türlerinin bir kısmı ökaryot veya arkelere özgü olan bazı genetik ve hücresel özellikler taşıyor. Günümüzde PVC bakterileri çoğunlukla kanalizasyon arıtma tesisleri ve bataklıklarda yaşıyor. PVC üyelerinde görülen fenotip (genetik ve çevresel etkenlerin canlının fiziksel özelliklerini belirlemesi) karışımı onların ökaryot ve arke kökeninin ara basamaklarını oluşturabilecekleri hipotezini güçlendiriyor. Fenotiplerdeki benzerliğin araştırılması, bu özelliklerin ökaryot ve arkelerin ortak dalının ayrıldığı PVC ile ilgili atadan kaynaklanıp kaynaklanmadığını bulmak için iyi bir başlangıç noktası olabilir.

Ökaryot ve arke evriminin en büyük iki basamağı bakteri hücresindeki hücre duvarının kaybolması ve hücrenin şeklini ve hareketini sağlayan sitosklet proteinin farklılaşmasıdır. PVC üyelerinin bir kısmı ökaryot hücresinin özelliklerini taşırken bir kısmı bakteri hücresinin özelliklerini taşımaktadır. Endositoz (hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki maddelerin hücre tarafından yutulması) ökaryotik hücrelerde görülen bir özellikken PVC üyelerinden G. obscuriglobus bunu gerçekleştiren tek bakteridir.

PVC bakterileri hala merak konusudur ve “Hayat Ağacı”ndaki soyoluş (filogenetik) yerleri araştırılmaktadır. Yukarıda anlatılan özellikler gen transferi veya karmaşık bir evrensel ata sonucunda oluşabilecek olsa bile bunların ara basamak oluşu da göz ardı edilemez. Füzyon hipotezi tartışmalıdır ve daha çok bakteri ve arkenin keşfedilmesiyle evrimsel hipotezler ortaya çıkacaktır. Canlılığın prokaryot, ökaryot ve arkeler olarak ayrıştığı yerleşik bir ilke olarak kabul edilse bile PVC üst şubesi bu üç hücre tipi arasındaki devamlılığı gösterebilir. Dr. Reynaud'a göre “Bu keşif, ökaryot hücrelerin dünya üzerinde görülmesinin “büyük patlama” füzyon teorisi yerine milyarlarca yıl süren Darwin evrimi ile açıklanabileceğinin göstermiştir.”

Kaynak: Damien P. Devos, Emmanuel G. Reynaud.Intermediate Steps. Science, 2010 330 (6008): 1187-1188 DOI:  HYPERLINK "http://dx.doi.org/10.1126/science.1196720" n _blank10.1126/science.1196720