Twitter Nasıl Kullanılır?

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR – KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

Hemen denecek ki, “Orada herkesin erişebileceği bir iletişim alanı var, herkes istediği gibi kullanır. Kalkıp da eleştirmeyin buraları, madem bazı yapılanları beğenmiyorsunuz, o zaman siz de başka türlüsünü yapın”…

İşte pek öyle değil…

Öncelikle, işe nasıl kullanılır meselesinden değil, nedir bu Twitter, oradan başlayalım. Twitter bir çeşit mikro-blog sitesi. Burada cep telefonlarındaki gibi kısa mesajlar gönderiyorsunuz, sizi takip eden herkes bunları görüyor ve yanıt verebiliyor. Genel olarak insanlar bunu o an ne yaptıklarını ya da ne gördüklerini aktarmak için kullanıyor.

Twitter, internetin en popüler sosyal ağ sitelerinden birisi. 13 Temmuz 2006’da kurulmasından bu yana geçen üç senede 50 milyon kullanıcıya ulaşmış durumda (hâlâ 300 milyon üyeli Facebook’un çok gerisinde). Merkezi San Francisco’da olan Twitter Inc şirketi, 2009’da 76 kişilik bir uzman ekip ve 55 milyon dolarlık bir sermayeye sahipti.

Twitter, ilk olarak İran seçimlerinin ardından yaşanan olaylarda gündeme oturdu. O günlerde batı basını Twitter üzerinden aldığı bilgilerle gösterileri sürekli olarak destekliyordu. Özellikle ilk günlerinde açık bir orta sınıf kimliği taşıyan göstericiler, Twitter’ı yoğun olarak kullandıkları için, Beyaz Saray şirketle görüşmüş ve o haftasonu sitenin teknik bakımının yapılmasının (ve sitenin bir süre erişime kapanmasının) ertelenmesini sağlamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ian Kelly, “Bu tip sosyal ağlar demokrasi için çok önemli bir rol oynuyor” diyerek, bu sitelere gösterdikleri ilgiyi dile getirmişti. İran seçimleri sırasında CIA’nın Twitter’ı özel olarak kullandığı biliniyor. Ama etkiyi asıl artıran, Twitter kullanımının batı basını tarafından desteklenme biçimiydi. Kübalı yazar Eliades Acosta Matos, İran’daki olaylardan iki hafta önce Times dergisinde “Twitter yaşam biçimimizi nasıl değiştirecek?” adlı yazıya benzer, Washington Times ve diğer yayın organlarında birçok Twitter yazısı çıkmasına dikkat çekiyor.

Buraya kadar, başta söylediğimiz “burası özgür bir alan, siz de kullanın” argümanı gücünü koruyor. Bu argümanı güçlendirecek birçok örnek de verilebilir, Honduras gibi… Honduras’ta halk, darbecilerin tüm dürüst basın organlarını kapattığı bir ortamda Twitter’ı hem kendi aralarındaki iletişim, hem de dışarıya haber sunma amacıyla kullandı.

Ancak, ilk olarak belirtilmesi gereken, bu alanların örgütlü manipülasyonlara çok açık olması. İran’da Twitter’ın kullanımıyla ilgili olarak El Ahram’dan Amira Huveydi’nin Kanadalı Sysmos firmasından aldığı rakamlara göre, gösterilerin doruğa çıktığı 19 Haziran günü Twitter’daki ilgili mesajların yüzde 40’ı ülke dışından, yüzde 24’ü ülke içinden geliyor, yüzde 35’i ise yerini belli etmiyordu. Elbette internette bu veriler asla tam olarak gerçeği yansıtmaz, ancak eğilimi doğru yansıttığı söylenebilir. Acosta Matos, Montreal’daki Concordia Üniversitesi’nden antropolog Maximilian Forte’nin bir araştırmasına değiniyor. Forte, İran seçimlerinden hemen sonra Twitter’dan gönderilen 1280 mesaj üzerine yaptığı çalışmanın sonucunda, mesaj gönderenlerin ancak yüzde 45’inin İranlı olduğu sonucuna varmış. 17 Haziran’da Zero Anthropology’de yayınlanan yazısında Forte şöyle diyor: “Bu İran Twitter Devrimi’nde, Twitter ülkedeki internet kullanıcılarını temsil etmekten uzak internet, onu kullanan nüfusu temsil etmekten uzak Twitter kullanan gençlik, genel olarak gençliği temsil etmekten uzak ve bu yolla mesaj gönderen İranlılar’ın büyük bölümü İranlı bile değil… Bu sosyal ağların ne kadar fantastik bir gücü var!” Forte, makalesinde o süreçte Twitter’da yer alan çok sayıda haberin yalan olduğunu da ortaya koyuyor.

Wired dergisinde çıkan bir habere dayanarak Venezuelalı araştırmacı Eva Golinger, 22 Ekim’de CIA’nın Twitter, YouTube gibi siteleri gözetlemek ve takip etmek üzere bazı şirketlere önemli yatırımlar yaptığını yazıyordu.

---

Gelelim bizim bu meseleyi bu hafta köşeye taşıma nedenimize… Efendim, hatırlayacaksınız, geçtiğimiz haftalarda “Venezuelalı diktatör Chávez, kendi konuşmalarını yayınlamayı reddeden televizyon kanallarını kapatıyor” şeklinde haberler çıkmıştı, ardından Venezuela’da sağcı örgütler şiddet eylemlerine başvurmuş ve ölümler yaşanmıştı. Konuyla ilgili haberi şuradan okuyabilirsiniz: Venezuela mı? Uydur uydur yaz…

Gösteriler sürerken 2 Şubat’ta ilginç bir olay yaşandı. O gün, Twitter’da #FreeVenezuela adında bir etiket açıldı. Etiketin birden bire 300’ün üzerinde kişiyle açılması, önceden bir hazırlık yapıldığını gösteriyordu. Etiket 10 dakika içinde Twitter’da en çok takip edilen sekizinci, bir saat içinde de üçüncü başlık oldu. Buradan Chávez karşıtı mesajlar, eylem haberleri veriliyordu.

Bir kez daha, yazının başında andığımız argümanda hâlâ ısrar edecek arkadaşlar olduğunu tahmin edebilirim. Özgür iletişim kanalı değil mi, siz de başka etiket açın. CIA örgütleniyorsa, siz de örgütlenin, öyle değil mi?

Değilmiş…

@4febrero rumuzlu bir kullanıcı, söz konusu etikette önce Chávez’i destekleyen mesajlar atıyor, sonra da Chávez’in konuşmasından canlı olarak cümleler aktarmaya başlıyor. Hoppala… Önce tehdit ediyorlar bu kişiyi, kişisel polemiklere çekmeye çalışıyorlar. @4febrero dinlemiyor, Chávez’den cümleler aktarmayı sürdürüyor. İlk mesajından bir saat sonra yazdığı “Chávez Askeri Akademi’de ‘Gelecek otuz sene, büyük savaşlara ve zaferlere sahne olacak’ dedi” mesajı, son mesajı oluyor. Twitter, @4febrero’nun kullanıcı hesabını tamamen iptal ediyor.

Söz konusu olayın yaşandığı etiketteki kullanıcıların yüzde 65’inin ABD’den, yüzde 25’inin ise Kolombiya’dan olması, örgütlü bir müdahaleye çomak sokulmasına Twitter’ın tahammül edemediğini gösteriyor. Etiketteki bir başka kullanıcı, “Birisi bana #FreeVenezuela’da bulunanların çoğunluğunun Venezuela dışında, örneğin ABD’de olmasının nedenini açıklayabilir mi?” diye soruyor, ancak yanıt alamıyor. Bu kişinin sorusunda ısrar edip tekrar mesaj göndermesi üzerine gruptaki diğer kişiler, bu kişiye değil Twitter’a mesaj gönderiyorlar: “Kullanıcı yerini gösterme özelliğini kapatın.”

Twitter, böyle kullanılıyor…

[email protected]

Not: ABD’de solcu bir aktivistin, bir eylem sırasında polisin hangi sokakları tuttuğuna dair bilgileri Twitter’dan mesajla gönderdiği için uğradığı baskılar ve yasal kovuşturmalarla ilgili bir ay önceki yazım, yukarıdaki konuyu tamamlıyor. Ona da göz atmak isteyenler için: Twitter: Bir suç aygıtı