‘Hangi akla hizmet ediyorsunuz?’

Yıllardan 2002. Daha AKP’li iktidar yılları başlamamışken dönemin yükseleni Tayyip Erdoğan seçim çalışmalarına başlamış ve İzmit’ten sesleniyor: “Şu sisteme bakın hele. Ülkede 72 bin öğretmen açığı var, sen sınavla öğretmen seçiyorsun. Hangi akla hizmet ediyorsunuz? Bırak da öğretmenlerimiz okul seçsin, göreve başlasın, önüne niye engel koyuyorsun. İnşallah biz hükümetimizi kurduğumuzda bütün öğretmenlerimizi göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz.”
Üzerinden 11 yıl geçmiş bu konuşmanın. Türkiye’nin AKP iktidarı ile eğitimin giderek kötürümleştirildiği bu 11 yılda, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu daha da derinleşti. Erdoğan’ın yukarıda yer verdiğimiz sözlerinin üzerinden yıllar geçmişken, bu yılın başlarında bir mitingde konuşurken kendisine “atama yoksa oy da yok” diyen ataması yapılmayan bir öğretmene, “Al oyunu kendine sakla” demesi de akıllarda. O yıllarda Erdoğan’ın dile getirdiği öğretmen açığı sayısı, MEB’in resmi rakamlarına göre bile 120 bini aştı. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı da yine resmi rakamlara göre yaklaşık 300 bin. Bütün bu verilere bakınca Erdoğan’ın sorusu çok yerinde: “Hangi akla hizmet ediyorsunuz?”
9-10 Eylül’de öğretmen atamaları yapılacak. Son KPSS’ye yaklaşık 150 bin öğretmen girdi ve bir kez daha AKP kriterlerine göre öğretmen olmak için ter döktü. Bir de artık bir devlet okulunda öğretmen olmaktan umudunu kesmiş, ekmek parasını özel dershanelerde, özel okullarda ya da başka meslekleri yaparak kazanmaya çalışan onbinlerce genç öğretmen var. Önümüzdeki hafta ile birlikte, ne yazık ki yine onbinlerce genç öğretmen, öğretmen olmaya hak kazanacak ancak yeterli atama yapılmadığı için gelecek yılı beklemeye başlayacak.
MEB gelecek hafta yapacak atamada 87 alanda 40 bin öğretmen alınacağını ve hangi alandan kaç öğretmen alınacağını açıkladı. Oysa ki, bizzat Bakan Nabi Avcı’nın açıkladığı sayılara göre 295 bin öğretmen atama bekliyor ve MEB’in şu anki öğretmen ihtiyacı 126 bin. Yani ihtiyaç var, bu ihtiyacı karşılayacak fazlasıyla öğretmen var ama 40 bin öğretmen atanıyor. Sığındıkları gerekçe hep aynı: “Bütçemiz yetmiyor.” Suriye’ye yönelik savaş çığlıkları atılırken, o bütçelerin nerelere harcandığını okurlar oldukça iyi biliyorlar elbette.
Her yıl onbinlerce öğretmenin hayallerini yıkan öğretmen atamalarının bir başka yönü daha var. O da atamalarda kontenjanların alanlara nasıl dağıldığıyla ilişkili. AKP’nin iktidar olduğu son 11 yıla bakıldığında, kontenjanların dağılımındaki tercih, eğitimdeki gerici kuşatmanın bir başka cephesine daha işaret ediyor. AKP 2002 yılından bu yana süren öğretmen atamalarında din temelli dersler için ayırdığı yüksek kontenjan geleneğini bu yıl da bozmadı.
40 bin atamanın dağılımına bakıldığında, kontenjanların yaklaşık sekizde birinin din kültürü ve ahlak bilgisi ile imam hatip liseleri meslek derslerine ayrıldığı görülüyor. Bu iki branş için ayrılan kontenjan sayısı toplamda 5184. Diğer branşlara baktığımızda, örneğin 5034 ingilizce, 1979 lise matematik, 1835 sınıf, 2628 rehber, 368 tarih, 324 biyoloji, 146 felsefe ve 135 fizik öğretmeni atanacağını görüyoruz. Yani AKP’nin 4+4+4 sistemi ile derinleştirdiği dindar nesil yetiştirme projesinin, eğitimde gerici kuşatmanın bir ayağını da öğretmen atamaları oluşturuyor.
MEB’in yaptığı projeksiyon çalışmalarına göre de din dersi öğretmenliği, önümüzdeki yıllarda rehber öğretmenlikten ve ilköğretim matematik öğretmenliğinden sonra en çok ihtiyaç duyulan öğretmenlik alanlarının başında geliyormuş. Din dersi öğretmenliğinin üçüncü sırada olduğu “ihtiyaç listesinde”, örneğin fen ve teknoloji öğretmenliği altıncı, felsefe on dokuzuncu, tarih öğretmenliği yirminci sırada geliyor.
AKP belli ki öğretmen ihtiyacı projeksiyonunu da daha uzun yıllar iktidarda kalacağı kabulüne göre yapmış. Demek ki halk AKP’yi götürdüğünde, önümüzdeki işlerden biri de, atanacak öğretmenlerin sayısını, kontenjan dağılımını, öğretmen ihtiyaç projeksiyonlarını da baştan aşağı yenilemek olacak.