Mecliste bir sosyalist vekil olmasa fena mı olurdu?

Mecliste bir sosyalist vekil ne işe yarar?

İşçi düşmanı torba yasalar geçerken, bol istatistikli göz yaşartıcı konuşmalar yapabilir mesela. Geçtiğimiz yıllarda iş kazası olarak istatistiklere geçen işçi cinayetlerinin ulaştığı dehşet verici boyutları ortaya koyarak, sermayeden hesap sorabilir.

Bir tokat gibi suratlarına çarparak iktidar partisinin sıralarında oturan vekillerin,

sayıların, somut ve matematiksel gerçeklerin ortaya koyduğu o büyük insanlık suçunun işaretlerini,

işçilerin, emekçilerin, babasız büyüyen madenci çocuklarının

ve bir küçük yaşam odasının çok görüldüğü insancıkların duman ve ateş arasında verdiği son nefesin

hesabını sorabilir.

Kumla taşlanan blucinlere can veren

ve zaten çekilmez yıllara sığdıracağı ömrünü,

alçak ve vurdumduymaz patroncukların havuzlu garsoniyerleri ve navigasyonlu beemvelerine zoraki armağan eden emekçilerin kanlı hatıralarını,

kızıl, kıpkızıl gözlerinden saçtığı ateşlerle

püskürtebilir, meclis televizyonlarının,

kayıtta olmayan kameralarına.

 

Heheey!

Mecliste bir sosyalist vekil, diyorum.

Dadından yinmez.

 

Ama işte meclis bir ahırdır şimdi.

Bu ahırda at pazarlığı yapılır.

Pazarlığın sonunda tok satıcılar, 'oluru yoksa oluru olmaz. Biz de dağlarda deneriz şansımızı' diyerek ahıra sırtını döner.

Masa da masadır ha!

 

Şiir gibidir, mecliste bir sosyalist vekil.

Hatta şiyir gibi...

 

* * *

 

Sevgili okur, buraya kadar yazılanlar kafanı karıştırdı biliyorum. “İllallah bu mizah düşkünü sosyalist kalem efendilerinin ironik klavye paralamalarından” diyorsun.

Tane tane söyleyeyim.

Bu meclis, burjuvazinin falan da değil, onun foseptik çukurlarında boy atmış son diktatörünün ahırıdır.

 

Bu ahırda “bir sosyalist olsa fena mı olur” denilerek girilen seçimler, bu ahırın saman deposudur.

 

Bu ahırda, “müzakere pazarlığı” yapan, “siyasal çözüm, Dolmabahçe Mutabakatı falan olursa fena mı olur, olmazsa hava hoş, icabında iş savaşsa iç savaş, bize o yol da olur” diyen demokrasi savaşçılarından da çokça bulunur.

 

Demokrasi savaşçılığı, kent meydanlarında patlatılacak bombaların “gerekçesi” olmak mıdır?

 

Gerici iktidarın en sıkıştığı zamanlarda “çözüm süreci” simidini onunla paylaşıp, Dolmabahçe Sarayı'nda saray mabeyincileriyle “mutabakat” pozları verip, sonra da “halkımıza savaşmaktan başka yol bırakılmadı. Gördünüz siyasi çözüm tükendi. Şimdi bizde sorunu namlular çözer” demek iş midir?

 

“Bölücü örgütün en kanlı intihar bombacılarının taziyesine gidenlerin dokunulmazlığını kaldırıyoruz uleyn” naraları atan islamofaşist takımının pisliği, halkların dehşet içinde ve gözleri terörle yıkanmış bir panikle yaşayacakları düşmanlaşma sürecini haklı mı çıkartacaktır?

 

Mesele basittir.

Yol ayrımı açık.

Bu ahırda artık tek bir sosyalist yer almamalıdır.

 

Yollar kesilmiş alanlar sarılmış

Tel örgüler çevirmiş yöreni

Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende

Benden geçti mi demek istiyorsun

Aç iki kolunu iki yanına

Korkuluk ol