Sermayeye göz kırpmak: Milli irade, yatırımların özendirilmesi ve nükleer santrallar

Meclise 2 Şubat günü verilen torba yasa tasarısı, Plan Bütçe Komisyonunda 22 Şubat günü kabul edildi. Yalnızca 7 oturum sürdü. Dün de (6.3.2018) Genel Kurulda görüşülmeye başlandı.

Torba tasarı 85 madde. Her biri uzmanlık isteyen çok önemli konular düzenleniyor. 42 yasada değişiklik öngörülüyor.

Torba yasaların AKP’ye en önemli yararlarından biri de muhalefet milletvekillerinin yeterince inceleyip, eleştirmek ve görüşlerini tutarlı biçimde savunabilmek olanağını kısıtlaması. Herkes her konuda uzman değil.

Neyse, bu onların sorunu. Aşmayı hiç denemediler.

TBMM’de, tarım, sağlık, eğitim gibi uzman komisyonlar seçiliyor. Teklif ve tasarıların, konularına göre önce bu komisyonlara gönderilmesi ve gelen raporların değerlendirilmesinden sonra Plan Bütçe Komisyonunda görüşülmesi gerekiyor. Ama bu işten çoktan vazgeçtiler. Gönderilse bile rapor yazan yok.

AKP, bilinçli bir tavırla, tasarıların incelenebilmesi amacıyla İçtüzükte tanınan sürelere çoğu kez uymuyor. Milletvekilleri okumak fırsatı bile bulamadan oturumlara katılmak zorunda kalıyorlar.

AKP’nin bir kurnazlığı daha var: Sürpriz biçimde önceden hazırladıkları tuzak önergeler verip; olmadık maddelerin tartışmasız kabul edilmesini sağlıyorlar. Kimse ne olduğunu anlayamıyor.

Aslında böyle davranmasalar da tasarılar geçecek: 40 kişiden oluşan Plan Bütçe Komisyonunun 25’i AKP’li. Onların dedikleri oluyor elbette. Komisyonda CHP 10, HDP 3, MHP 2 iki üye ile temsil ediliyor.

Tasarıyı Genel Kurulda çok bekletmezler. Sıksalar 3 günde bitirirler. Öyle örnekler çok.

Sırada patron dostu bir KDV yasası var. Plan Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlandı.

Patronlar makine, araç, gereç, malzeme alırken ödedikleri KDV’leri bir an önce geri almak istiyorlar. Malları satılmamış, uzun süre ellerinde kalmışsa alıcıya yansıtmaları gecikiyor. Üstelik makine ve teçhizat, satılmak amacıyla alınmadığı için KDV iadesi söz konusu değil. Patronların bu nedenlerden kaynaklanan 170 milyar lira dolayında alacağı birikmiş.

İş adamlarının devlete faizsiz borç vermesi gibi bir haksızlık yaratıldığı ve önlemek amacıyla bu tasarıyı getirdiklerini söylüyorlar. Hepsini birden ödemeyecekler ama üçer aylık aralıklarla geri verip, birikmesini önleyecekler. Birikimi önlemek için ilk elden 40-50 milyar lirasını ödeyecekleri konuşuluyor.

Küçük bir karşılaştırma yapalım: Genel Kurulda dün görüşülmeye başlanan tasarıda, başta KDV olmak üzere çeşitli vergilerden vazgeçilmesi öngörülüyor. Patronlara bu yasayla yalnızca 2018 yılında 152 milyar lira çıkar sağlayacaklar. Bu tutarı, etki analizinin yapılıp yapılmadığı sorusunu yanıtlarken Maliye yetkilisi söyledi.

Milli iradenin durumu böyle!

Böyle olunca da satış kolaylaşıyor: hem içerde hem dışarda.

Başbakan, birkaç gün önce boşuna devlet ekonomiden bütünüyle çekilecek, demedi. Sermayeye mesaj verdi: Bu ülke bütün tekellere, bütün patronlara yetecek büyüklükte; çıkar kanallarının kapanmamasını istiyorsanız iktidarımıza sahip çıkın, dedi.

AKP dış politikasını da aynı yöntemle sürdürmeye çalışıyor. Akkuyu ile Sinop nükleer santrallarının yapımını üslenen Rusya ve Japonya’ya hiç de beklemedikleri bir anda, üstelik antlaşma kurallarıyla da çelişen ekstra çıkarlar sunma sözleri verdi.

Plan ve Bütçe Komisyonunda bu garipliğin de etkisiyle olsa gerek, en çok bu madde tartışıldı.

Durum aynen şöyle: Uluslararası tekellerle anlaşmaya varılmış, kurallar belirlenmiş, yasayla onaylanmış, aradan yıllar geçtikten sonra torba yasalardan birine ne anlama geldiği çok da anlaşılmayan, bulanık bir madde eklenerek, karşılıksız çıkar sağlama sözleri veriliyor. Öyle az buz da değil, 3-4 milyar dolar.

Emellerine ulaşabilirler mi? Bilemem. Ama şu kesin: direnmesini bilirsek biz kazanırız.