AKP iktidarı hız kesmiyor

Koalisyon olasılıkları, Suriye’ye savaş gibi konularla ortalık toz duman içinde bırakıldı. Bu arada AKP, sanki Devlette 13 yıl hiç kadrolaşmamış gibi bürokraside atamalarını hızla sürdürüyor. Eğitimde, sağlıkta, enerjideki dönüşümlere, rant dağıtma çabalarına hiç ara vermedi ve özelleştirmeler hiç hız kesmedi.

Hükümetin en çok 45 günü kaldı deniliyor ya, pek öyle düşünmedikleri anlaşılıyor.

Yine bugün Resmi Gazetede, çeşitli bakanlıklara atama kararları ve Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik yapan bir yönetmelik yayımlandı. Bunlara kısaca göz atmakta yarar var.

ATAMA KARARLARI

Bugün yayımlanan Resmi Gazete’de 16 Büyükelçi merkeze alındı ve yerlerine merkezdeki büyükelçiler atandı; dört büyükelçinin yerleri değiştirildi; dört başkonsolos büyükelçi olarak çeşitli ülkelere; 11 büyükelçi ise bakanlık müşavirliğine; bir büyükelçi ise Dışişleri Bakanlığı protokol Genel Müdürlüğü görevlerine atandı. Büyükelçiler arasında, bir günde 51 değişiklik yapılmış oldu. Ayrıca çeşitli Bakanlıklara Genel Müdür, Müftü, Daire Başkanlığı görevlerine 6 üst düzey görevli atandı, iki yönetici görevinden alındı.

ORTAÖĞRETİM KURALLARINDA DEĞİŞİKLİĞE DOYMUYORLAR

7 Eylül 2013 tarihinde ortaöğretimin kurallarını düzenleyen 11 yönetmelik ve 4 yönerge yürürlükten kaldırılarak ,Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği adı altında tek bir yönetmelik yürürlüğe konulmuştu. Bu yönetmelikte Şubat, Haziran ve Eylül/2014 aylarında olmak üzere, üç kez değişiklik yapılmıştı. Bugün yayımlanan değişiklikle, daha iki yılı dolmadan dördüncü kez değiştirilmiş oldu. Son değişiklik yürütme ve yürürlük dışında 40 maddeden oluşuyor.

Eylül/2014 ayındaki değişiklikle ortaöğretim kurumlarında “ibadet ihtiyacı için doğal aydınlatmalı uygun mekân” ayrılması; 10 öğrencinin isteğiyle seçmeli ders açılması; imamlık, hatiplik, vaizlik, kur’an kursu öğreticiliği gibi mesleki uygulamaya yönelik eğitimlerin,  Diyanet ile işbirliği yapılarak uygulamalı yürütülmesi; tercihlerine yerleşemeyenlerin Bakanlıkça re’sen yerleştirilmeleri gibi konular, yönetmeliğe konularak yasallık kazandırılmıştı.

Bugün yapılan değişikliklerle nelerin amaçlandığının değerlendirilmesi, Sayın Rıfat Okçabol’un uzmanlık alanına giriyor. O konuda söz söylemek bana düşmez. Burada dikkatimi çeken eğitimle doğrudan ilgisi olmayan konulardan kısaca söz etmek istiyorum.

Yönetmeliğin 11. maddesiyle, ders seçimi yapılırken okulun olanaklarının değerlendirilmesi koşulu getirildi. Okul yönetiminin istemediği derslerin alınması böylelikle önlendi. Seçmeli ders açılması için 12 öğrencinin istemesi koşulu Eylül ayında yapılan değişiklikle 10’a düşürülmüştü. Maddede ortak derslerde sınıf bütünlüğünün korunması esastır deniliyor ve hemen ardından özel öğretim ve resmi özel öğretim kurumlarında bu koşulların aranmayacağı belirtiliyordu. Yapılan değişiklikle, özel eğitim sınıflarında da aranmaması öngörüldü.

Yandaş olmayan öğretmenlere, bir kötü haber de Yönetmeliğin 87. Maddesinden geldi. Yönetmeliğin ilk biçimine göre, dersin kesim tarihinden Temmuz ayının ilk iş günü ile eylül ayının ilk iş gününden, derslerin başlangıç tarihlerine değin geçen sürelerde kadrolarının bulunduğu/görevlendirildikleri okullarda mesleki çalışmalar yapmaları öngörülüyordu. Mesleki çalışmaların kadro/görev yerinde yapılması kuralı kaldırıldı ve öğretmenlerin geçici sürelerle de olsa başka okullara gönderilmelerinin yolu açıldı. Ayrıca Yönetmeliğin 4. Fıkrasındaki şu düzenleme kaldırılarak mesleki çalışma süresi içinde ücret ödenmesi önlendi; “Mesleki çalışmalarda ödenecek ücretle ilgili hususlarda 1/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar doğrultusunda işlem yapılır.”

Yönetmeliğin 94. Maddesinde yapılan değişiklikle ise ortaöğretim kurumlarında çalışanların ücretlerinin bütçe dışı kaynaklardan da ödenebileceği öngörülüyor. Maddede aynen; “Kadrolu personel dışında, ücretleri genel bütçe veya bütçe dışı kaynaklarca karşılanarak hizmet satın alma yoluyla çalıştırılacak personelin görevlerine ilişkin esas ve usuller sözleşmeyle belirlenir” deniliyor. Kamu çalışanlarına bütçe dışı kaynaklardan aylık ödenmesi kamu yönetimi ilkeleriyle bağdaşmaz. Üstelik bütçe dışı kaynakların ne olduğu da belirsiz bırakılmış. Aklıma ilk anda öğrenci velilerinden toplanan bağışlarla etkinlik yapan Okul Aile Birliklerine bağış yapma zorunluluğu getirilmesi geliyor.

Yönetmeliğin 157 maddesi “öğrencilerin uyacakları kurallar ve öğrencilerden beklenen davranışlar” başlığını taşıyor. Bu maddeye eklenen (s) bendinde öylesine garip bir anlatım yer alıyor ki öğrencilerden ne istendiğini anlamak kolay değil. Sanki üzerlerindeki çağdışı baskıların yasallaştırılması amaçlanıyor gibi. Aynen şöyle deniliyor; “Yanlış algı oluşturabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmaları, genel ahlak ve adaba uygun davranmaları.”

Bu arada Suriyeli göçmenler de unutulmamış.  Onur belgesi ile ödüllendirme başlığını taşıyan 161. Maddenin 1 fıkra (g) bendinde yer alan yaşlı, yetim, güçsüz, engellilere yardım amacıyla yürütülen toplum hizmetlerinde görev alanlara onur belgesi verilmesi düzenlemesine “zorunlu göç mağdurları” da eklenmiş.

AKP öylesine kökleşti ki; kokusu her yere sindi, kendisi gitse bile bıraktığı kötü izlerle yaşayacak.