Yoksullara ‘etnik temizlik’

Hollanda kökenli ABD’li sosyolog ve ekonomist Saskia Sassen, “austerity” ekonomisinin ekonomik anlamda bir tür “etnik temizlik” olduğuna dikkat çekerek, küresel krizin pençesindeki ülkelerde yoksul kesimin yok edilmek istendiğini vurguluyor.

Sosyoloji alanında ekonomi ve finans dünyasının başkentlerini analiz eden “Küresel Kentler” başlıklı araştırmasıyla tanınan Sassen, “Expulsion, brutality and complexity in the global economy” başlıklı yeni kitabında kapitalizmin tarihsel açıdan yeni bir çağa girdiğine vurgu yaparak dünya ekonomisine yön veren kurumların finansın kalelerini, çokuluslu şirketleri ve siyasi sınıfın çıkarlarını gözettiğini dile getiriyor.

Avrupa Parlamentosu’nun yeni milletvekillerini seçmek için geçtiğimiz hafta sandık başına giden Avrupalılara seslenen Sassen, “Avrupalılar uyanın, neoliberal politikaların yaşamınızı ve geleceğinizi yerle bir etmesine izin vermeyin” dedi. Il Manifesto gazetesinin AB seçimlerini eksen alan ekinde yayımlanan yazısında Saskia Sassen yaşlı kıta Avrupa’da sömürgeciliğin birçok Avrupa ülkesinin güttüğü dış politikanın mihenk taşı olduğunu yazdı. Liberal ekonomilerin sonucu orta sınıf Avrupalıların parçası oldukları önceki sosyal sınıftan dışlandıklarını, yaşam projelerinin iflas ettiğini, sosyal hakların yitirildiğini anlatıyor. Orta sınıfa ait Avrupalıların halen güzel konutlarında ikamet ettiklerini ancak duvarların ardında çaresiz yeni yoksulların yaşadığını paylaşıyor.

Birçok başka Avrupa ülkesi gibi İtalyanlar da İngilizler, Fransızlar ve Hollandalıların ardından dün gerek yerel seçimler gerekse Avrupa parlamentosu milletvekillerini seçmek için sandık başına gitti. Siz bu satırları okurken İtalya’daki seçim sonuçları ana hatları ile belli olacak. Avrupa’da aşırı sağdan esen rüzgar İtalya’yı nasıl etkileyecek göreceğiz.

Matteo Renzi’nin dümeninde olduğu ama liberal ekonominin reçetelerini uygulayan Demokrat Parti, diktatör yaklaşımı ve popülist söylemi ile ilgi çeken komedyen Beppe Grillo’nun Beş Yıldız Hareketi, küllerinden sıyrılmaya çalışan ve İtalyanları yeni ekonomik reçetelerle etkilemeye çalışan Berlusconi’nin Forza İtalia’sı yerel seçimlerde vitrindeki birkaç partiden biri. Demokrat Partiye inanmayan birçok seçmen ikinci bir Mussolini gibi Çizme’nin yönetimini üstlenecek Beppe Grillo’yu önlemek adına oyunu Renzi’den yana vereceğini söylese de seçime bir gün kala İtalyanların kimden yana karar verecekleri şu anda sürpriz.

Liberal ekonomik paketlerin küresel ekonomiyi çökme noktasına getirdiği bu noktada Expo 2015’de çalışacak 20 bin gence “gönüllü iş” çağrısında bulunan İtalyan hükümeti Expo pastasından milyarlar çalan hırsız yöneticiler sorununa acil çözüm getiremezken gençleri ücretsiz çalışmaya davet eden afişlerle donatıyor şehirlerin duvarlarını.

Gündemine “açlık” konusunu yerleştiren Expo yönetimi “yeşil ekonomiyle” ilgili akılcı tarım projelerini uygulamak yerine Milano’ya gelecek yabancı konukların rahat seyahat edebilmesi için otoyol projelerini devreye sokarak düş kırıklığı yarattı. ABD ile AB arasındaki her türden ticari ilişkinin serbest bırakılmasını öngören hukuki anlaşmaların masaya yatırılacağı Expo’da Avrupa’nın tarihinde sosyal mücadelelerle kazanılan hakların yok edileceği tehlikesi ise Tsypras dışında Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılan hiçbir siyasi partinin kampanyasında yer almadı.

AB karşıtı aşırı sağcı popülist partilerin tırmanan yoksulluk nedeniyle güç kazandığı birçok Avrupa ülkesi gibi İtalya da sürprizlere açık. Bugün birlikte göreceğiz