Venedik çağdaş sanat ve yaratıcılık konusunda şaşırtıcı esinler veren bir kent gibi de algılanmalı.

Venedik Bienali 2011: Roman kültürü, göçmenler, insan hakları…

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - İTALYA Yazıları

“ILLUMInazioni/Aydınlanmalar” başlığı altında düzenlenen 54. Uluslararası Venedik Bienali bugün ziyaretçilere açılıyor. 27 Kasım’a sürecek 54. bienalin kuratörü, İsviçreli Bice Curiger.

Tüm dünyadan 83 sanatçının davet edildiği bienalde Arsenale, Punto della Dogana, 89 ülkeye ayrılan özel pavyonlar, Giardini ve çeşitli tarihi mekanlarda sergilenecek işlerin birbirlerine gönderme yaptığı ortak nokta, ‘ışık’.

Irak ve Haiti’nin ilk kez katıldığı Venedik Bienali’nde, Arap ülkelerinden sanatçıların işlerinden bir kesit sunan “The Future of Promise” başlıklı sergi Tuz Deposu’nda, Libya, Suudi Arabistan, Irak, Mısır, Cezayir, Fas, Filistin ve Tunus’tan davet edilen çağdaş sanatçıların yapıtlarını tanıtmayı amaçlıyor.

Siyasi ve sosyal konulara odaklanan yapıtların öne çıktığı bienalde Open Society Foundation’ın (Açık Toplum Vakfı) girişimiyle Palazzo Zorzi’de açılan Roman pavyonunda, Roman sanatçılar ve aktivistler, Romanların tarihi ve kültüründen örnekler sunacak.

Bu yılki festivalde kuzey ülkelerini buluşturan ortak çatıdan sıyrılan Norveçli sanatçılar, ülkelerine ayrılan Norveç pavyonunda, göç, insan hakları, barış, siyasi sığınma hakkı gibi güncel küresel konuları sanatsal yapıtları aracılığıyla yorumluyor..

Cattelan 2 bin güvercin getirdi Venedik’e
Geçmişte Milano’da ağaca asılı çocuklar enstalasyonu ile iki yıl önceki bienalde Punto della Dogana’da sergilenen mezar enstalasyonları gibi sıra dışı işleri ile dikkat çeken İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan bu yılki bienalde Alfred Hitchcock’un ‘Kuşlar’ filmini aşan düzeyde ürkütücü ‘Others’ başlıklı bir enstalasyonla katılıyor.

Cattelan, ana sergi pavyonunda sergilenecek enstalasyonu için çatı boyunca içi samanla doldurulan iki bin güvercin yerleştirdi. Çevreciler ve hayvanseverlerin sergiyi boykot edeceklerini duyurmalarına karşın İtalyan sanatçı, güvercinlerin öznesi olduğu bu enstalasyonun ziyaretçilerin ilgisini çekeceğini anlattı.

Fransa’yı bienalde yapıtlarında yaşam ve ölüm temasını işleyen çağdaş sanatçı Christian Boltanski temsil ediyor. Boltanski, Giardini’de sergilenecek “Chance” başlıklı enstalasyonunda 600 Polonyalı yenıdoğan bebeğin siyah beyaz fotoğraflardaki portreleriyle başlattığı çalışmada yaşam ve ölüm kavramlarını multimedia tekniklerini kullanarak görsel bir oyuna dönüştürüyor.

İsviçreli küratör Bice Curiger’e üç soru…

Venedik bienalinde ışık oyunlarına ve ışıktan yayılan sıcaklığa ağırlık verdiniz…
54. Venedik Bienali için yeni çağrışımlar yapan bir başlık arayışına girdim. Sonunda “ILLUMInazioni”de karar kıldım. Bu başlık iki olguyu ifade ediyor: Işık ve ulusal sınırlar. Işık sanat dünyasında klasik bir tema olmasına karşın, bienale çağrılan tüm sanatçıların işleri ile yansıttığı farklı anlamları ortaya koymaya çabaladım. Düşüncem her birimizin dünyayı algılama sanatı yeteneğinden sözetmek ve sanatsal bir yapıtla ilişki kuran her bireyin kişisel aydınlanma deneyimini dile getirmekti.

Bu düşüncelerle yola çıktım ve 83 sanatçı davet ettim Venedik’e. Bu sanatçıların bir çoğu genç ve kadın. Işığın ressamı Tintoretto'nun üç yapıtı da Venedik’te sergilenecek... Bienalde yer verilen yapıtları doğrudan birbirine bağlayan ortak bir nokta olmasa da ışık aracılığıyla karşılıklı göndermeler yapan yoğun bir ağın olduğunu söyleyebilirim. Sergilenen işler, kendi aralarında iletişim kuran, yasama ve hayatın dinamizmine yakın durmayı başaran yapıtlar.

-Son birkaç yıldır Venedik’te çarpıcı görsel bir zenginliğe sahip işler görmeye alıştı ziyaretçiler. Ancak bu yılki bienalin, düşünmeye davet eden bir forum gibi algılanacağına vurgu yaptınız…
Sanatçıları seçtikten sonra açıkçası kolaya kaçan kışkırtıcı tercihler ve dekoratif katkılardan kaçındım. Bienalin ziyaretçi tarafından bir tek entellektüel kaygılarla değil tüm ayrıntılarıyla bütününde yaşanması gerektiği düşüncesindeyim. Ama görsel zenginliği olan yapıtlar bu yılki bienalde de eksik değil. Örneğin Fransız sanatçı Loris Grèaud’nun, balina formundaki dev enstalasyonu Arsenal’de sergilenecek. Avusturyalı grup Gelitin, Bakireler Bahçesi’nde performans ve müzik eşliğinde büyük bir fırını canlandıracak.

Tintoretto’nun Venedik’teki varlığına biraz açıklık getirir misiniz? Neden Tintoretto?

Tintoretto kışkırtıcı bir role sahip Venedik’te. Çünkü bir yandan bienal ziyaretçisinin beklentilerini tartışma konusu yapıyor öte yandan Venedik’in tarihi ve kültürel çerçevesi ile karşılaştırmalara gidebilmek için sayısız kapı açıyor. Venedik’i bir tek bienalin gerçekleştiği bir resim çerçevesi gibi görmemek gerek ama bu şehir aynı zamanda çağdaş sanat ve yaratıcılık konusunda şaşırtıcı esinler veren bir kent gibi de algılanmalı.

Venedik Bienali’nden kısa notlar…

Senaryo yazarları, Sicilyalı maden işçileri
Sanat yaşamını Madrid&New York arasında yürüten Marinella Senatöre, Giardini’de gösterilecek video filmi Nui Simu”yu 2010 yazında Sicilya adasında Enna maden işçilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Palermo Riso Müzesi’nin de katkı verdiği projede Enna’lı 25 maden ocağı işçisi senaryoyu yazarken, kasabanın restoranları catering hizmeti verdi, yöredeki terziler kostümleri, hazırladı.

İtalyan sanatçı ana sergi salonunda Porto Marghera liman işçileriyle birlikte bienal boyunca yayın yapacak mobil bir radyo istasyonu kuruyor. İngiltere’nin fabrika şehri Glasgow’la bağlantı kurulacak olan proje, Maghera&Glasgow işçileri arasında sürekli bir bilgi alışverişinin akışını öngörüyor.

Amerika pavyonu Militarizm başaşağı
ABD’li sanatçılar Jenniger Allor&Guillermo Calzadilla, Venedik’e bir tank getiriyor. Amerika pavyonunda baş aşağı sergilenen tankın dışlilerinden biri üzerine yerleştirilen yürüyen halıda koşan ABD’li atlet, Allora&Cadzilla ikilisinin yorumunda ulusal kimlik, militarizm ve rekabete gönderme yapan bir metafora dönüşüyor.

Roman kültürüne büyüteç
İngiltere’de Romanların kültürü ve tarihi konusunda araştırma yapan Thomas Acton, Sırp yönetmen ve yapımcı Milutin Jovanoviç, İngiltere, Hollanda, Romanya, Sırbistan ve İtalya’dan bir grup sanatçı bu yıl ilk kez açılan Roman pavyonunda Romanların tarihi ve kültürüne sanatsal yapıtların yanı sıra kasım ayına kadar sürecek seminerlerle ışık tutacak.