'Toz kaldırdığım için özür dilerim!'

Tarihçiler, Anton Çehov’un ölüm döşeğinde, bir şişe şampanya sipariş ettiğini, Keynes’in ise yeterince içemediği için yakındığını aktarıyor.ABD’li yazar, şair ve gazeteci Dorothy Parker’ın mezar taşına, “Toz kaldırdığım için özür dilerim.”, Groucho Marx’ın ise “Ayağa kalkamadığım özür dilerim.” diye yazdırdığı dile getiriliyor.

Omer Lopez Mato’nun “Viaggi postumi/Odoya” adlı denemesi, son yolculuklarına çıkmaya hazırlanan ünlü isimlerin ölüm öncesi düşüncelerini paylaşıyor okuyucularla. Mato denemesinde edebiyat, sanat, kültür, ekonomi ve siyaset dünyasında iz bırakan tanınan şahısların öteki dünya öncesindeki duyguları ve kaygılarını belgeler, kaybolan ya da unutulan notlar ve tanıklıklar eşliğinde bir araya getiriyor.

Pagan şenlikler
Mato’nun denemesi bir roman niteliğinde olsa da eğlenceli bir üslupla derlediği öyküler, tarihi kaynaklara dayanıyor. Antik Roma’da ölenlerin anısına düzenlenen şenlikler için kullanılan “Parentalia”dan esin alan kitap, yaşamla ölüm arasındaki çizgide süren yaşamlara mercek tutuyor.

Antik Mısır’da “Mumyaların Tozu” diye anılan Mısır gömülerinden yola çıkan ilk bölümde hayvanlara ve çok genç yaşta can verenlere adanan mezarlıklar konu ediliyor. Mısır kültürüne özgü pagan törenler ve ölenlerin yakınlarının getirdikleri hediyeler, bu bölümde konu ediliyor. Büyük İskender’in yoğun tıbbi müdahaleler nedeniyle can verdiğine, altın ve kristalden inşa edilen mezarının ise kaybolduğu anımsatılıyor.

Dante Alighieri’nin kemiklerinin Buenos Aires’te son bulduğu, Jeanne D’Arc’ın cesedinin bir mumyayla karıştırıldığı, Voltaire’in cansız bedeninin mezarlığa taşınırken zarar gördüğü, Milton’un kafatasının çalındığı, Napolyon’un Paris’teki hiçbir mezarlık istemediği için Saint Elene’e gömülen bedeninin ise kayıplara karıştığı aktarılıyor.

İtalya’da geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir başka kitap Colette’in kaleme aldığı “Mi piace eserse golosa/Obur Olmak Hoşuma Gidiyor”. Voland yayınevinden çıkan kitap Colette’n 1938-1940 yılları arsında Marie Claire için yazdığı yazıları bir araya getiriyor.

Şaraplı kestaneli çorba
Aşkları ve edebiyatçı kimliğiyle Paris’te adından söz ettiren Colette’in çok fazla tanınmayan gastronomik tercihleri, mutfakla kurduğu ilişki, edebiyat ve yemeği buluşturan incelikli yazıları bu kitabın içeriğini oluşturuyor. Yemeğe çok düşün olduğu bilinen Colette’in yıllar önce bugün “Slow Food” diye tanımlanan “Yavaş Yemek” akımının savunucusu olduğuna tanıklık ediyor okur.

Marie Claire için kaleme aldığı yazılarda gastronomik öğütler vermekten kaçınmadığı, Toprak Ana’nın sunduğu yiyecekleri vitrine çıkaran sağlıklı bir beslenme modelinde ısrarcı davrandığı göze çarpıyor.

Colette’e göre gerçek gurme, karides kadar tereyağlı bir mezenin tadına varabilen kişi. Dergiye gönderdiği yazılarda kendine özgü sütlü kahve tarifinin yanı sıra leziz ızgaralar hazırlamanın püf noktalarına da yer veriyor. Soğuk havada yapılan tempolu bir yürüyüşün ardından şarap ve kestaneyle hazırlanan bir çorbanın kaçınılmaz olduğunu paylaşıyor Colette.

[email protected]