Teatro Valle, açık şantiye

Luigi Pirandello’nun 9 mayıs 1921’de “Sei personaggi in cerca d’autore/Altı Kişi Yazarını Arıyor” adlı oyununu tanıttığı Roma’nın tarihi tiyatrolarından Teatro Valle, 100 gündür işgal ediliyor. Yaşları 19 ila 70 arasında değişen sanatçılar, yönetmenler, sahne teknisyenleri, müzisyenler ve fotoğrafçıların 14 hazirandan bu yana devam eden protestosu, tiyatronun kamuya ait olduğunu vatandaşa anımsatarak, açık şantiyeye dönüşen Teatro Valle’nin gelecekte çağdaş İtalyan dramaturjisinin merkezi olmasını hedefliyor.

Teatro Valle’nin çatısı altında süren işgalin öyküsünü ayrıntılarda kavramak için yaz mevsiminin başına, 14 hazirana dönmek gerek.. İtalyanlar geçtiğimiz 13 Haziran'da suyun özelleşirilmesi, nükleer enerji ve başbakan Berlusconi’yi yargılandığı çeşitli davalardan kurtaran dokunulmazlık yasası konusunda referanduma gitmişti. Bu referandum sonucunda suyun özelleştirilmesi ve nükleer enerji rafa kaldırılırken, Berlusconi’nin yargılandığı davalarda hakim karşısına çıkmasının yolu da açılmıştı.

Teatro Valle, yüz gündür işgal altında
Teatro Valle’nin geleceği açısından tiyatronun sanatçısından teknisyenine bütün çalışanlarının katılımıyla işgal edilmesi düşüncesi de bu referandumun hemen ardından 14 haziran günü hayata geçirildi. Sabahın erken saatlerinde başkentin merkezinde Senato’nun yanı başındaki tiyatroya gelen 60 kadar Teatro Valle çalışanı bekçiden kapıyı açmasını istedi. Ardından içeri giren Valle çalışanları yüz gündür devam eden işgalin ilk adımını atmış oldu.

‘Tiyatro ticari mal değil!’
Berlusconi hükümetinin ekonomik krizi gerekçe göstererek kültür bütçesinde yaptığı kesintileri anımsatan sanatçılar, “Yola böyle devam edemeyiz” diyorlar. Teatro Valle geçtiğimiz yıla kadar Eti’nin (Ente Teatrale İtaliano) çatısı altında yürütüyordu faaliyetini. Son tiyatro sezonunda Valle’nin yönetimi Kültür Bakanlığı’na devredildi.

En son Roma Belediyesi’nin yönetimine gecen Teatro Valle’nin özel sektöre devri söz konusuydu. Bu gelişmeden haberdar olan tiyatro çalışanları tepkilerini “Tiyatro bir mal mantığıyla değil, kamu hizmeti veren bir kültür kurumu olarak yoluna devam etmeli” diyerek dile getirmişti. Valle’de yüz gündür devam eden işgale katılanlar tiyatronun vatandaşa ve kültür dünyasına devredilmesini savunuyor.

Gece nöbetleşe tiyatroda uyuyorlar
14 hazirandan bu yana her gece otuz dolayında Valle çalışanı nöbetleşe tiyatroda kalıyor. İşgalin kahramanları, “Işıkların söndüğü ve sahnede uyumaya hazırlandığımız an kendimizi bir yaz gecesi yıldızların altında uyuyor hissediyoruz” diye anlatıyorlar deneyimlerini.

Tiyatronun çatısıyla sınırlı bu gökyüzü altında yaşıyorlar, tartışıyorlar, yemek yiyorlar, temizlik yapıyorlar, gelecek dönem gösterilerini planlıyorlar. Bunun yanı sıra izleyiciler için rehberli tiyatro turu ve tiyatroya ilgi duyanlar için kurslar düzenleniyor. Bir grup tiyatrocu da Valle’nin bloğunu güncelliyor ve elbette gece gündüz devam eden işgalin hemen her dakikası videoya kaydediliyor.

Tiyatronun geleceği ile ilgili bir karar almak için Valle’yi işgal ettiklerini aktaran çalışanlar, "işgal öncesi geçerli bir gerekçimiz vardı, son vermek için de iyi bir neden olması gerekir" görüşüne sahip çıkıyor. Teatro Valle’nin gelecekte üstleneceği rolün çerçevesinin kültür dünyası gözetilerek çizilmesi için tiyatro bir tür açık şantiyeye dönüştürüldü. Bu şantiyede deneysel anlamda önemli her türden sanatsal proje ve formasyona ilişkin isteyen vatandaşların da katkı verebilecekleri vurgulanıyor.

İtalya’da kültür marjinalleşti
Teatro Valle sanatçılarının topluca katıldıkları işgalin ardındaki mesaj çok önemli. Çünkü Valle’de gece gündüz yaşayan sanatçılar ve teknik ekip, Berlusconi’nin lideri olduğu İtalya’da kültür sanat dünyasının nasıl bir noktaya geldiğine tanıklık ediyor. Valle’nin çatısı altında yaşananlar merkez sağ hükümetin kültürü dışlayan siyasetiyle Çizme’de sanat ve kültürün nasıl marjinalleştiğini Valle aracılığıyla duyuruyor dünyaya. İşgalin mimarları önümüzdeki 30 Eylül'dede herkese açık bir toplantı düzenleyerek İtalya’da kültür ve sanatın nasıl yoksullaştığını bir kez
daha duyuracak.

Valle için mücadele verenler çok farklı eğitim ve kültürlerden gelseler de, onları ortak siyasi mücadele birarada tutuyor. Tiyatronun eğitim, sağlık gibi kamu hizmeti vermesi gerektiği savunularak her türden kültür etkinliğinin de bu hizmetler gibi algılanması gerektiği vurgulanıyor. Bu mantıkla İtalya’da suyun özelleştirilmesine karşı çıkan düzenlemenin mimarı hukukçu Ugo Mattei, bugünlerde Teatro Valle için yeni bir yönetmelik kaleme alıyor.

Soylu bir aileden gelen Camillo Capranica’nın girişimiyle kurulan Teatro Valle’de, ilk oyun 7 ocak 1727’de sahnelenmişti. Yüzyıllar sonra kültürü
görmezden gelen ve marjinalleştiren İtalya’da Valle çalışanları tiyatronun geleceğini tartışıyor. Yüz gündür süren işgal gecelerinde yıldızlı bir gökyüzünün altında uyuyormuşcasına hayal kuran ve düşünce üreten ekip, Valle’deki açık şantiyede her türden katkıya açık. Tiyatronun da su, eğitim ve sağlık gibi bir kamu hizmeti olduğunu savunmak koşuluyla.

[email protected]