Ivanov okulu bügün de Rusya’da eğitim vermeye devam ediyor.

Sovyet Oxford'u 'Ivanov okulu'

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - İTALYA Yazıları

Moskova’nın 300 km kuzeybatısındaki Ivanov şehrinde 1930’lu yıllarda komünist ailelerin çocuklarına eğitim veren Ivanov koleji, Rusya ve Çin’deki arşivlerde ortaya çıkan ve bugüne kadar yayımlanmayan yeni belgeler ışığında yeni bir kitaba konu oldu.

İtalya’da Mario Filippo Pini’nin yazdığı “İtalya ve Çin, Geçmiş ve Gelecek Arasında 60 yıl/L’Asino d’oro Yayınevi” adı altında yayımlanan kitap, Anita Seniga’nın 1966’da “Partinin Çocukları” başlığıyla yayımlanan, 2000’de yeni başımı gerçekleştirilen günlüğüne yeni belgeler ve bilgiler katarak Ivanov okulunun öyküsünü anlatıyor.

1930’lu yıllarda Fransız, İtalyan, Alman ve çok sayıda Çinli aile çocuklarını iyi bir eğitim alması için Ivanov’a gönderiyordu. Çeşitli kültürlerden gelen çocuklar bu okulda yaşıtı Rus çocukları ile birlikte öğrenim görüyor, Rusça öğreniyor, kızakta kayıyor, Balzac’ın ve Stalin’in kitaplarını okuyordu.

Ivanov’daki kolejin öyküsünü Rusya ve Çin’deki arşivlerden gelen yeni belgeler çerçevesinde derleyen araştırma, Ivanov’daki ‘Sovyet Oxford’unun dünyanın dört bir bölgesinde yaşayan devrimci komünistlerin çocuklarını biraraya getirerek eğitmek amacıyla kurulduğuna vurgu yapıyor.

6-17 yaş grubu çocuklar ve gençlerin eğitim gördüğü bu okul, iki katlı modern bir yapıda erkek ve kız öğrencilere ayrılan iki ana bölümden oluşuyordu. “Yemekhane, bir sığınağın aşevini anımsatıyordu” diye aktarıyor Pini. Yatakhanede her bölümde sekiz öğrenci uyuyordu. Her öğrencinin bir komodini vardı. Gereksinim duyacakları malzemeleri sakladıkları bu komodinlerde şeker dahi hiçbir şey eksik değildi.

1942 yılında Ivanov Koleji’ne 29 ülkeden 180 öğrenci devam ediyordu. Çok farklı ülkelerden Rusya’ya okumak için ailelerince gönderilen bu öğrenciler ilkin yoğun Rusça kursu görüyordu çünkü okuldaki tüm dersler bu dilde veriliyordu, Ivanov okulunun tarihini araştıran tarihçiler, 180 öğrenci arasında Senegal, Japonya ve İran’dan da bir öğrencinin kayıtlı olduğunu aktarıyor. İtalyan ve Fransız öğrencilerin yanı sıra okulda çok sayıda Alman öğrenci de eğitim görüyordu. Ancak kayıtlar, Ivanov kolejinde en kalabalık öğrenci grubunun Çinli öğrenciler olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.

Mao’nun ilk eşinden olan iki erkek çocuğu ile ikinci eşinden dünyaya gelen bir kız çocuğu da sosyalist kültürün temellerini almaları amacıyla bu koleje kayıt edilmişti. Okul arkadaşlarının Seriozha diye çağırdığı en büyüğü Anying, gelecekte Ortodoks dinine yöneldi, arkadaş çevresinde Kolia diye anılan küçüğü Anqing ise öğrencilik yıllarında satranç oynuyor ve mandolin çalıyordu. Tito’nun oğlu Zarko da Ivanov’un öğrencilerindendi. 1930’lu yılların ortalarında eğitim gören Zarko, 1942’de Almanlara karşı gönüllü birliğe katılmıştı. Ivanov’a bir daha geri dönmeyen Zarko’nun savaşta olduğu söylentisi yayılmıştı.

Disiplini öne çıkaran, kendine özgü kuralları olan bir okuldu Ivanov. Ceza, çok nadir birkaç olay dışında eğtımın parçası değildi. Okulda demokrasi ile ortaklaşa kullanım ve paylaşım ilkelerine önem veriliyordu. Kız öğrencilerin ilk yıllarda saçlarını uzatmaları yasaklansa da daha sonra kurallar gevşemişti. Okulda bir yönetici, öğretmenler ve aşçı vardı.

Sabah çok erken saatte spor ve ardından yapılan kahvaltıyla başlayan gün, daha sonra Rus çocuklarıyla birlikte tarih, coğrafya, matematik dersiyle devam ediyordu. Öğleden sonra laboratuarlara ayrılmıştı. Fotoğraf, marangozluk atölyeleri özellikle ilgi çekiyordu. Bu laboratuarlarda el becerilerini geliştiren öğrenciler kurşun sonunda küçük bir değirmen ya da basit bir radyo üretebilecek düzeye ulaşıyordu. Kız öğrenciler için zorunlu olmasa da biçki dikiş kursu da düzenleniyordu. Film gösterimleri de eğitimin parçasıydı. Eisenstien’in klasiklerinden Chaplin’e, Amerikan müzikallerinden Lenin’in yaşamını konu akan belgesellere kadar uzanan geniş bir yelpazede gösteriliyordu filmler.

Ivanov okulunda öğrenciler çocuk denecek yaşta sorumluluk almayı öğreniyordu. Bu nedenle yemek sonrası sofrayı toplamak, temizlemek ve masaya hizmet vermek öğrencilerce nöbetleşe yapılıyordu.

Okul zengin bir kütüphaneye sahipti. Sovyet tarihi konusunda bilgi veren tarih kitaplarının yanı sıra 18. yüzyılın klasik yapıtları da mevcuttu. Araştırma, en çok okunan kitaplar arasında Marx ve SSCB anayasasının yanı sıra, Montecristo Kontu’nun olduğuna işaret ediyor.

Ivanov okuluna adım atan her öğrenci pazar gününün tatil olduğunu, bayramların Sovyet takvimine göre düzenlendiğini, 17 yasına kadar burada öğrenim göreceğini biliyordu. Dünyaya geldikleri ülke ve kültürden uzakta eğitim gören bu öğrenciler, okul bittikten sonra ülkelerine dönüyordu.

Ivanov okulu bügün de Rusya’da eğitim vermeye devam ediyor. Zaman içinde okulun mülkiyeti Kızılhaç’a geçti. Günümüzde Ivanov’un öğrencilerinin tümü, Ruslar. Ama çocukluk ve ilkgençlik dönemleri aileleri komünist olduğu gerekçesiyle burada geçen eski öğrenciler, dönem dönem biraraya gelerek anılarını tazeliyor, Yolu 1930’larda İvanov’dan geçen, birçoğu doktor, biyolog, avukat, sanatçı olan Rus okulu öğrencilerinin yıllar boyu arşiv belgelerinde saklı kalan öyküsü böyle.