Seçimler, Papa’nın istifası, Tanrı’nın Bankası

İtalyanlar bir yandan 24-25 Şubat günlerinde gidilecek genel seçimlerde kime oy vereceklerini tartışıp düşünürken, öte yandan önümüzdeki 28 Şubat'ta istifasını verecek olan Papa XVI. Benediktus, Vatikan’ın dümenine geçecek olan yeni Papa, Katolik kilisesi ile ‘Tanrı’nın Bankası’ diye anılan Vatikan Bankası'na (Ior) odaklanan gelişmeleri izliyor.

Mario Monti’nin başbakanlığındaki teknik hükümetin kemer sıkma politikasından yorgun düşen İtalyanlar, 24-25 Şubat seçimlerinde merkez sol ve sağdaki partilerin liderlerinin önerilerini izlerken kime oy verebilecekleri konusunda hala kararsız.

Yatırımcıların umudu Berlusconi
Berlusconi’nin yeniden siyaset sahnesine dönerek, ekonomik kriz ve Monti hükümetinin yaptırımlarıyla yıpranan yatırımcılar ve iş adamlarına seslenerek teknik hükümetin getirdiği vergileri kaldıracağını ve herkese kredi vereceğini açıklaması, acaba bütün olan bitene ve yaşananlara karşın “Berlusconi Milano’nun başkenti olduğu Lombardiya bölgesinde kazanır mı?” diye düşündürüyor.

Beppe Grillo, meydanlara coşku getirdi
Geçmiş yılların deneyimlerinden ve eski yüzlü siyasetçilerden yorgun düşen bir başka kesim ise popülist bir söylemle dikkat çeken Cenovalı tiyatro sanatçısı Beppe Grillo’nun lideri oldugu “5 Yıldız Hareketi”nden umut bekliyor. Adriano Celentano, Dario Fo gibi demokrat kimlikleriyle tanınan sanatçıların da desteklediği Grillo, Çizme’de durgun bir gölü anımsatan siyaset sahnesine ve meydanlara coşku getirmeyi başarsa da zaman zaman faşist birt söylem güden yaklaşımını, alternatif bir ismin olmadığı bir ortamda ona sempati duyan İtalyanlar göz ardı ediyor.

Seçim kampanyası döneminde gerek eski siyasetçileri gerekse teknokrat hükümeti sert bir dille eleştiren Grillo, aşırı sağcı militanlarin devam ettiği Casa Pound gençliği ile de işbirliği yapabileceği mesajını vermişti. Seçime birkaç gün kala Milano, Torino gibi kentlerde milyonlarca seçmen adayını meydanlara çekmeyi başaran Beppe Grillo’ya sondajlar oldukça sans tanıyor.

Bu mutsuz siyasi tablo içinde sokaktaki vatandaş, “Altı ay sonra yine seçime gideriz” diyerek umutsuzluğunu dile getirirken ülke gündemindeki bir başka sıcak konu da 28 Şubat'ta istifasını vermeye hazırlanan Papa XVI. Benediktus, Vatikan Bankası (Ior) ile Katolik Kilisesi’ni sarsan skandallara odaklanıyor.

Papa XVI. Benediktus’un çok yaşlı oluşu ve artık Vatikan’ı yönetemeyeceğini kavrayarak Papa’lıktan istifa edeceğini duyurmasının ardından bütün gözler Vatikan’ın kubbesi altında yaşanan iç çatismalar ve iktidar mücadelelerine odaklandı.

Vatikan’ı karalayan onlarca skandal arasında Tanrı’nın Bankası diye anılan Vatikan Bankası’nda soruşturulan usulsüz kara para aklanması olayı çok yönlü biçimde araştırılıyor. Vatikan Bankası’nın çatısı altında yaşanan para savaşlarının Vatikan’ı zehirlediğini öne sürenler de var.

2010 yılına geri dönecek olursak anımsayacağınız gibi bankanın müdürü Paolo Cipriani ile yardımcısı Massimo Tulli hakkında, Credito Artigiano’dan JP Morgan ve Fucino Bankası’na 23 milyon avro tutarında usulsüz para transferi yaptıkları iddiasıyla soruşturma açıldı. Roma Savcılığı’nın girişimiyle başlatılan bu soruşturmada Romalı savcılar Vatikan Bankası’nın kara para akladığını iddia etti.

2012 yılının ilk aylarında Kardinal Nicora, Vatikan’ın genel sekreteri Kardinal Tarcisio Bertone ve Papa’ya yazdığı eleştirel bir mektupta kara para aklanması ile ilgili soruşturmanın yavaşlatıldığını iddia etti. Bu mektubun ardından Vatikan içinde özellikle de Ior’u hedef alan soruşturma çercevesinde bir iktidar mücadelesi başladı. Vatileaks skandalının ülke gündemine oturmasıyla Vatikan içinde yaşanan çatışmalar, gün ışığına çıktı.

1 Ocak 2013 tarihinde Vatikan Bankası’ndaki bankomatlar hizmet vermemeye başladı. Banca Italia, Deutsche Bank’ın kontrolünde yürütülen her türden işemi durdurduğunu açıkladı. Vatikan’da hesap işlerinin yönetiminin Vatikan Devleti genel sekreteri Kardinal Tarcisio Bertone’nin sorumluluğu ve yetkisinde oldugu vurgulanırken, Bertone’ye muhalefet eden herkesin dışlandıgı öne sürüldü.

Bin Laden’in hesabı mı vardı?
Tanrı’nın Bankası Ior’da Bın Laden’den Sicılyalı mafya babası Toto Riina’ya kadar uzanan birçok şahsın hesabı olabileceği iddia edilirken finans enstitüsü Ior’un laik yöneticilerinden biri, “Bize hesap sahipleri konusunda hiçbir bilgi verilmiyordu.” diye konuştu.

Gelecek 28 Şubat'ta Papalık'tan istifa edecek olan XVI. Benediktus’un bir yandan 85 yaşında yaşlı bir Papa olduğu gerekçesiyle bu skandallara karşı mücadele edecek gücü kendisinde bulamadığı için “Yeter artık!” dediği düşünülebilir.

Ancak Kardinal Ratzinger’in Vatikan’ın üzerine kara bir gölge gibi düsen uluslararası boyuttaki pedofili vakaları, Vatikan’daki gizli yazışmaların açığa çıkması, Vatikan Bankası’ndakı kara para aklandığı iddiaları, Vatikan’ın siyasete burnunu sokarak, yapay döllenme, biyolojik miras, ötenazi, kürtaj gibi tartışmalı konularda yasaların çıkmasını devreye girerek engellemesi konusunda hep suskun kaldığını, olayların üzerine gitmek yerine örtmeye çalıştığını da unutmamak gerek.

[email protected]