Romanlara cadı avı

Faşistler, ırkçılar ve bazı vatandaşlardan oluşan gruplar, bir süredir Milano’daki Roman kamplarını hedef alıyor. Çocuklu Roman ailelerin yaşadığı kampları gece yarısı taşlayan ve ateşe veren yabancı düşmanı bu gruplar, Romanlara “Defolun!” diye sesleniyor.

Roman vatandaşları hedef alan cadı avı, en son Milano’da Dione Cassio’daki kampa düzenlenen saldırıyla gündeme geldi. İtalyan aşırı sağcı grupların arkasında olduğu bu saldırıların, yerel seçimlerde birçok belediye yönetimini almayı başaran İtalyan sağının güçlenmesinin ardından tırmanması dikkat çekiyor

Kampı ateşe verdiler
Dione Cassio’da yaşayan Romanya vatandaşi Maria, “Polis gece gündüz kampta nöbet tutsa da korkuyoruz. Tek başınıza alışveriş etmeyin diye uyardılar. Bugünlerde çocukları bile okula götürmüyoruz.” diye dile getiriyor yaşanan gerginliği.

Faşistler ve ırkçıların içinde yer aldığı kortejlerde “Romanları ateşe verelim!” diye haykırıyor aşırı sağcılar. Bu ırkçı protestolar, çok kere faşist selamla noktalanmasına karşın sağcı militanların çıktığı Roman avına ve yükselen ırkçı korolara polis engel olmuyor.

Ekonomik krizin ağırlığını hissettirdiği İtalya’da tırmanan yoksulluğa farklı kesimlerden destek gelen yabancı düşmanlığı da ekleniyor. Merkez sol yönetimler, Romanları hedefleyen cadı avı konusunda hiçbir şey yapmıyor. Bu vurdumduymaz yaklaşım, Milano gibi bir şehirde yabancı düşmanlığını tırmandırırken, aşırı sağcı grupların güçlenmesine etki yapıyor.

‘Romanlara ev, bize vergi!’
Dione Cassio Roman kampına düzenlenen saldırının öncesinde Milano Belediyesine gelen bir grup vatandaş başkan Giuliano Pisapia’yı, “Milanoluları vergiye boğuyor, Romanlara ev veriyorsunuz!” diye protesto etti. Oysa Roman vatandaşlar için ayrılan 5 milyon avro tutarındaki bütçe, Berlusconi hükümeti döneminde ayrılmıştı. Tırmanan yoksulluk İtalyanların gündelik yaşamını tehdit etmeye başlayınca yabancı düşmanlığı, özellikle de Romanlara karşı duyulan kin ve öfkenin dozu da arttı.

Milano’daki Roman kampına faşist grupların düzenlediği taşlı sopalı saldırı ve kampın ateşe verilmesiyle yaşanan gerginlik, kamp yakınında meydana gelen bir trafik kazasının ardından alevlendi. Ama birçoklarını kaygılandıran, olan biten sonrasında yerel yönetim cephesinde süren sessizlik. Yıllardır Milano ve çevresindeki Roman vatandaşların haklarını koruyan sivil toplum kuruluşu Naga’nın yöneticileri gelişmelerden kaygılı. “Milano gibi hoşgörülü bir şehirde Romanları hedef alan saldırılara karşı vatandaşların sessiz kalmasını anlamıyoruz. Bu ırkçı saldırılar içinde yaşadığımız kültürün bir parçası. Yabancı düşmanlığını besleyen bu ırkçı saldırılara, Milanolulardan ortak bir tepki gelmiyor!”

Milano’dan Abruzzo bölgesine geçersek Teramo’ya bağlı Alba Adriatica’da Yunan Altın Şafak’ın izinden giden neofaşist Stefano Flajani’nin bu belediyede yapılacak seçimlerde resmen adaylığını koyduğunu görüyoruz. 12 bin nüfuslu Alba Adriatica’da Yunanlı Nazileri birebir örnek alan Flajani’nin güttüğü ırkçı siyaset, yabancı düşmanlığını vitrine çıkarıyor. İtalyan Altın Şafak’ı birkaç ay önce Trieste’de resmen kurulduğunu duyurunca İtalyanlar Alba Dorata’nın Çizme’de marjinal bir çizgide kalacağını savunuyordu. Ancak Flajani, Alba Adriatica’da yerel seçimlere aday olunca attığı bu ilk adım ve Abruzzo’daki bu küçük belediyenin faşistlerin kalesine dönüşmesi birçok soru işaretini beraberinde getirmeye başladı. Alba Adriatica’da da Roman vatandaşlarını odak alan cadı avı gündemde. İtalyan taşrasında yaşanan Roman düşmanlığı, Çizme’de tehlikeli bir başlangıcın ilk sinyallerinden biri.

[email protected]