'Neruda’nın Ölümü'

Pablo Neruda, Pinochet’nin darbesinin hemen ardından Santiago’da yaşama veda etti. 23 eylül 1973 yılıydı. Prostat kanseri teşhisi konulan Neruda’nın kaybı. “karanlık ve şüpheli bir ölüm” diye anılıyordu. Şairin ölümündeki sır perdesi, birkaç ay öncesine kadar Şili Komunist Partisi’nin Santiago mahkemesine yaptığı başvuruyla uygulanmasına karar verilen otopsiye kadar devam etti.

Neruda’nın Şili’deki darbenin hemen ardından yaşama veda etmesi o dönemde Sicilyalı ressam, İtalyan komunist partisi (Pci) üyesi Renato Guttuso’nun da bu ölüme şüpheyle yaklaşmasına etki yaptı. Guttuso, Neruda’nın öldürüldüğüne inanıyordu. Şairin ölüm yatağındaki son görüntüsünü ressam kimliğiyle belgelemeyi, bir anlamda bu ölümün ardında bir cinayetin saklı olduğunu duyurmak istedi.


Neruda'nın Ölümü, Renato Gattuso

Guttuso arşivinde saklı kalan yapıt
Guttuso, “Neruda’nın Ölümü başlığıyla iki iş ortaya koydu. Bu işlerden ilki, Neruda’yı ölüm yatağında kara kalem tekniğiyle betimleyen 1973 tarihli bir yapıttı. Bunun yanı sıra Guttuso, yine “Neruda’nın Ölümü” başlığını seçtiği bir eskiz çizdi. Bu ikinci iş, daha sonra Guttuso’nun evlat edindiği oğlu ve Roma’daki Guttuso Arşivi’nin (www.guttuso.com) kurucusu Fabio Carapezza Guttuso tarafından Şili’nin İtalya’daki büyükelçisi Jose Goni’ye bağışlandı. Sanat dünyasında Guttuso’nun imzasını taşıyan eskizin varlığı bilinmesine karşın, adalı ressamın kara kalem çalışması olan “Neruda’nın Ölümü” başlıklı yapıtı Guttuso Arşivi’nde günışığına çıkana kadar tanınmıyordu.

Guttuso, özgün yapıtta ve bundan türeyen eskizde Pablo Neruda’yı ölüm yatağında resmetmişti. Bu yapıtta Neruda’nın, sonsuz uykusuna daldığı, Guttuso’nun Jean Luis David’in “Marat’nın Ölümü”nden esinlenerek çizdiği bu tabloda Neruda başını yastığa yaslamıştı, sağ kolu boşlukta salınmasına karşın, şairin parmakları arasında tuttuğu kalem dikkat çekiyordu. Bedeni boyuca uzanan sol kolu, öldüğünü çağrıştırmıyordu. Neruda sol elinin parmakları arasında üzerinde “Nixon, Frei ver Pinochet’nin” isimlerinin yazılı olduğu bir kağıt tutuyordu.

Renato Guttuso’nun imzasını taşıyan “Neruda’nın Ölümü”, Sicilyalı ressamın pek tanınmayan yapıtlarından biri. Yıllarca Guttuso Arşivi’nde saklı kalan bu yapıtın eskizi ise Şili’de yıllar önce açılan “Pablo Neruda. Passi in Italia” başlıklı bir sergide sergilenmişti. Bu eskiz, şimdi Santiago’da Jose Goni koleksiyonunda korunuyor. Oysa Roma’daki arşivde bulunan özgün tablo, bugüne kadar hiçbir mekanda sergilenmedi,


Renato Gattuso

'Ölüm kolu'
“Arte e Politica, Studi per Antonio Pinelli” için “Arte e Delitto, Guttuso sula morte di Neruda”/(Mandragora-Floransa ) başlıklı bir deneme kaleme alan sanat tarihçisi ve arkeolog Salvatore Settis, Guttuso’nun “Neruda’nın Ölümü” yapıtında ölümün varlığını simgeleyen boşluktaki sağ kolun antik sanatta uykudan çok ölüme gönderme yapan bir ayrıntı olduğuna dikkat çekiyor. “Ölüm kolu” diye algılanan bu ayrıntı, antik dönem sanatından sonra Avrupa sanat geleneğinde de sıkça kullanılıyor. Raffaello “Pala Baglioni”de (1507), Caravggio “La Deposizione”de (1602-1604), David “Marat’nın Ölümü”nde (1793) bu çizgide yapıt veren ressamlardan.

Renato Guttuso’nun özellikle Jean Luis David’in “Marat’nın Ölümü” tablosuna büyük bir hayranlık beslediği ifade ediliyor. 1972 martında Rai 2’de yayınlanan “Io e ….” programına konuk olan Guttuso, “Marat’nın Ölümü” başlıklı yapıtın huzur ile gerçekçi bir güven duygusunu yansıttığını aktardı Guttuso, “Bu tablo, Fransız devrimi ile Marat arasındaki ilişkiyi duyumsattığı gibi bu devrimin mimarlarından biri olan Marat ile David’in dostluklarını da yansıtıyor.” diyor.

Yakın geçmişe dönersek Neruda’nın asistanı ve şoförü Manuel Araya Osorio 2004 yılında çok geç gelen bir itirafta bulunarak şairin Santa Maria kliniğine kaldirildiği gece telefonla arayarak kendisine iğne yaptıklarını ve karın ağrısı çektiğini dile getirdi. Neruda aynı gece öldü. Osorio’nun bu itirafı, 2004 yılında önce yerel bir gazetede, ardından da Meksika’da “Proceso” dergisinde yayımlandı. Sonra devreye Şili Komunist Partisi girdi, Neruda’nın ölümünün yeniden araştırılması için Santiago mahkemesine suç duyurusunda bulundu parti. Bu süreçte Francisco Marin ve Mario Casasus, “El doble asasinato de Neruda”(2012) başlıklı bir kitap kaleme aldı. Luis Sepulveda’da Neruda’nın ölümüyle ilgili gelişmeleri bütün dünyaya duyurmak için destek verdi.


Pablo Neruda

Neruda’nın hasta kayıt belgeleri kayıp
En son anımsayacağınız üzere yargıç Mario Carroza’nın kararıyla Santiago mahkemesi Neruda’nın cesedinin mezardan çıkarılarak otopsi yapılması için 5 mart 2013’de bir karar aldı. “Neruda zehirlendi mi?” iddialarına yanıt vermesi için uygulanan otopside ilk bulgular, Neruda’nın bedeninde zehir izine rastlanmadığına, ilerlemiş prostat kanseri nedeniyle öldüğü tezine vurgu yapsa da soruşturma sürecinde şairin tedavi gördüğü Santiago Santa Maria kliniği ve Alman Hastanesi arşivinde Neruda’nın hasta kayıt belgeleri ile şairin tedavisini yürüten doktorların tuttukları notların kayıp olduğu ifade edildi. Şili Komunist partisinin avukatı Eduardo Contreras ilk bulgulara dayanarak bir yargıya varmanın mümkün olmadığını, kesin sonuçların ABD’de bir laboratuarda yapılacak toksikoloji tahlilleri sonrasında çıkabileceğini söyledi.

Pablo Neruda’nın Şili’nin karanlık döneminde soru işaretleri doğuran ve kırk yıldır sır olan ölümünden geriye şimdilik Renato Guttuso’nun “Neruda’nın Ölümü” başlıklı kara kalem yapıtı kaldı.

[email protected]