Nazi-rock “Legittima Offesa”

Gruplarının adı, “ Legittima Offesa/Skinhead Band”. Bolognalı punk-rock grubu, Legittima Offesa. Ne sağda ne solda görüyorlar kendilerini. Avrupalı Neonaziler’in en son Como’da düzenlemesine karar verilen Festival Boreale’de çalıyor Legittima Offesa.. Aşırı sağcı militanların zirvesi öncesinde grubun kurucusu ve solisti Luigi Guerzoni, Lettera 43 haber portalına konuştu.

-Festival Boreale sizin için ne ifade ediyor?
Özgürce çalabileceğimiz her daveti kabul ediyoruz. Aynı koşullarda L’Unita’’nın şenliğine de davet edilecek olursak çalarız.

-Solcuların olduğu mekanlar ifade özgürlüğünüzü kısıtlıyor mu demek istiyorsunuz?
Solcuların devam ettiği mekanlarda hoşgörü yok, solcular bigotti. Banka sistemi ve tüketici düzenin kurallarını takip ediyorlar.

-Festival Boreale’de iletmek istediğiniz mesaj nedir?
Bir süredir Suriye halkıyla ve Suriye’yi özgürlük adına koruyan Rus hükümetiyle dayanışma için bir konser düzenlemeyi düşünüyorduk. Bu önerimizi Festival Boreale’yi organize edenlere ilettik. Kabul ettiler, paylaştılar.

-Milano belediye başkanı Giuliano Pisapia, Boreale’yi “bir tür yara” diye yorumladı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Pisapia böyle konuşması için ücret alıyor. Anlamsızca konuşuyor. Milano’nun sorunlarını çözebilecek nitelikte değil, gündem saptırıyor.

-Festival Boreale’nin ilkinde Macar grup Hvim, Hitler’i övdü..
Bir kişi düşüncesini özgürce dile getirebiliyorsa bu kötü bir şey değil. Siz katılır ya da katılmazsınız.

“Hitler’e duyulan öfkeyi anlamıyorum”

- Siz paylaşıyor musunuz?
Ben dünyaya geldiğim zaman Hitler öleli otuz yıl geçmişti. Benimle stadyuma gelmedi, bira içerek yüz yüze konuşmadık. Ben çok az kitap okuyorum, Hitler’i konu alan birkaç kitap okudum. Hitler’e değer verenlere duyulan öfkeyi anlamıyorum.

-Hitler olumlu bir insan değildi…
Tarih Hitler’den çok daha kötü şeyler yapan diktatörlerle dolu. Ne kimse konuşuyor, ne öfke duyuyor.

-Sizin temel aldığınız ideolojik noktalar neler?

Ben sokakta büyüdüm. 13 yaşında iken evden kaçar sabah dönerdim. Düşünürler, öğretmenler ve söylev verenlerden hiç hoşlanmadım. İdollerim çetemdeki arkadaşlarımdı. Ben de onlar da birbirimiz için canımızı feda etmeye hazırdık.

-Legittima Offesa’nın bazı şarkı sözleri dinleyenleri şiddete teşvik ettiği için eleştiriliyor..
Bu çok yaygın bir yanlış anlama, gerçekte kimseyi şiddete yöneltmiyoruz.

-Ne yapıyorsunuz?
Biz sistemin şiddetiyle mücadele ediyoruz. Kendilerini savunmak için şiddete başvuran gençlerin yanındayız, bu gençler başka bir savunma yöntemi tanımıyor.

- O halde şiddeti teşvik etmiyor ama haklı kılıyorsunuz… ta
Biz bu sistemden dışlanan sokak çocuklarının tarafındayız. Sevdiğimiz ama bizi düşman gören yolsuzların yönetimde olduğu bir ulusun dönek çocuklarıyız. Bizden nefret ediyorlar.

-Faşist yönetim döneminde yaşam koşulları daha mı iyiydi?
Biz nostaljik değiliz. Tarihi olaylar doğrusu bizi ilgilendirmiyor. Parçalarımızı dinleyenler tarihi hiçbir gönderme bulamayacak.

-“Onur ve zafer” başlıklı parçanızda “Salo’ Cumhuriyeti” için neredeyse gözyaşı döküyorsunuz..
Sosyal Cumhuriyet’in 600 günü konu ediliyor. Gerçekte bu parça onur ve zaferden, onuruyla yaşamayı ve ölmeyi tercih edenlerden söz ediyor.

-Salo’ Cumhuriyeti’ne destek veren gönüllüler konusunda böyle mi düşünüyorsunuz
Hepsi İtalyandı ve bir çoğu faşist bile değildi Memleket satılıyordu, düşman kadınlarımıza tecavüz ediyordu. Nereye geldik ortada.

“Ne sağcı ne de solcuyum. İtalyanım”

-Sizce nereye vardık?
70 yıl sonra yine Amerika’nın kolonisiyiz. Bu elbette benim görüşüm, herkes benimle aynı düşüncede olmayabilir.

-Milliyetçi bir bakış açısı.
18 yaşına kadar sol çevrelerin içindeydim, daha sonra milliyetçi gruplara devam etmeye başladım. Her iki kesim de kendi değirmenine su taşımaya çalışıyor.

-Siyasi çizginiz nedir?
Sağ ya da sol çizgide olsun milliyetçilerle aynı safta olmaya karar verdim. Ben ne sağcı ne de solcuyum. İtalyanım.

- Son parçanız “Spacca tutto” çağdaş toplumdaki eşitsizlikleri hedef alıyor. Yolunda gitmeyen nedir?
“Spacca tutto”yu iş kazalarında can veren bütün İtalyanlara adadık. 1.000 avro gibi bir aylıkla ailesini ayakta tutmaya çabalayan, öfkesini şantiyedeki duvarları yıkarak anlatan bir babanın öyküsü.

-Bu duvarlar bir metafor mu?
Duvarlar, adaletsizliği, sömürüyü, ikiyüzlülüğü simgeliyor. Luca, bir gelecek göremediği, yaşamını çalıştığı şantiyede noktalayacağı için duvarları yıkıyor. Yapabileceği başka bir şey yok. Luca ve onun gibilere sonsuz saygı duyuyoruz.

[email protected]