İtalya’da her on çocuktan ikisi evde et yemiyor ya da ana öğünlerden birini atlıyor. Bu bilgi uzun yıllar Milano’da alternatif bir eğitim modeli benimseyen Trotter ilköğretim okulunda yöneticilik yapan Francesco Cappelli’den geldi. Milano Belediyesi’nde eğitim alanında yöneticilik yapan Cappelli, sivil toplum kuruluşu Action Aid’le birlikte düzenlediği basın konferansında, “Milano’da her gün bir okulun yemekhanesini ziyaret ediyorum. Eğitim kurumlarında önlerine konulan yemekleri bitirdiklerine tanık oldum. Öğretmenler bu çocukların akşam eve döndüklerinde sıcak bir yemek bulamadıklarını anlattı” diye konuştu.
Cappelli’nin gözlemini Milano’da ilköğretim kurumlarında dağıtılan yemekler konusunda yöneticilik yapan Gabriella Iacono da paylaşıyor. “Ekonomik kriz İtalya’da yeni bir yoksullar ordusu yarattı. Son birkaç yıldır birçok aile, yoksulluk sınırında yaşama savaşı verdiğinden çocuklar dengeli bir biçimde beslenemiyor. Öğretmenler de bazı çocukların yemek konusunda zorlanmalarına karşın evde yiyecek bulamayanların iki, üç kez yemek istediklerini anlatıyor.”
Ekonomik güçlükler, kemer sıkma politikaları, krize karşı uygulanan “özveri paketi, “gelen tepkiler üzerine şimdilik geri çekilen. kamu sağlık hizmetlerinde 4 milyar avroluk kesinti öngören program gitgide yoksullaşan bir İtalya getiriyor karşımıza. Bu tablo içinde aileler ve vatandaşlar, ayın sonunu getirmekte zorlandıkları için özellikle mutfak harcamalarında kesinti yapıyor.
Cappelli’nin gözlemi ve öğretmenlerin tanıklıkları dikkate alınırsa Milano’da ilköğretim okullarına devam eden 80 bin öğrenciden 3 bini evde et, balık, yumurta gibi yiyeceklerden oluşan bir öğünden yoksun ve yeterince beslenemiyor. Bazı çocukların et yemeklerini bir tek okulda yedikleri, öğretmenlerin artan yemekler ve meyveleri yoksul çocuklara eve götürmeleri için verdikleri aktarılıyor.
Yeterince beslenemeyen çocuklar, bir tek göçmen ailelerin çocukları değil. İtalyanlar arasında da yoksulların sayısı hızla tırmanıyor. Bu durumun acilen dikkate alınmasına dikkat çeken eğitimciler Milano’da “Ben her şeyi yiyorum” başlıklı bir kampanya başlattı. Sayıları hızla artan yoksul ve yetersiz beslenen çocuklar, moda ve ekonomi başkenti Milano’nun henüz tanınmayan bir başka yüzü.