Lorca hiçbir zaman anılmasın isteyen Franko yönetimi, Lorca’nın cesedini yok etmeyi tercih etti.

Lorca'nın Sır Olan Kemikleri

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR-İTALYA Yazıları

Ölümünün üzerinden 73 yıl geçmesine karşın Federico Garcia Lorca hala bir kayıp. 19 ağustos 1936 safağında Franko yanlıları tarafından kurşuna dizildikten sonra cesedinin toplu bir mezara atıldığı öne sürüldü şairin. Lorca ile birlikte Francisco Galadi ve Joaquin Arcollas adlı Cumhuriyetçiler de aynı kaderi paylaşmıştı.

1966 yılında İngiliz tarihçi Ian Gibson, Lorca’nın öldürüldükten sonra cesedinin gömüldüğü yerin saptandığını duyurdu. Adı geçen toplu mezarın Endülüs’te Granada’da kırsal alanda Fuentegrande adıyla anılan mevkide olduğu öne sürüldü. 1986 yılında Endülüs belediyesi 19. yüzyılın en önemli İspanyol şairi Lorca’nın kemiklerinin gömülmüş olduğu sanılan araziyi satın aldı. Ardından bu alana Lorca’nın anısına bir park yapıldı. Lorca ve onunla birlikte kurşuna dizilenlerin kıyımı anısına bir anıt dikildi.

Yıllar süren bir dizi tartışma, hukuki ve bürokratik mücadelelerin ardından Granada Yerel Yönetimi, Granada Üniversitesi arkeologlarından oluşan bir ekibe Lorca ve 1936-39 sivil savaş döneminde kurşuna dizilen Cumhuriyetçilerin kemiklerinin çıkarılması amacıyla kazı yapma izni tanıdı. Granada Üniversitesi arkeologları kazıyı tamamladı ama ne Lorca’nın ne de Cumhuriyetçilerin kemiklerine ulaşabildi.

Arkeologlar şimdiye kadar toplu mezarın bulunabileceğini tahmin ettikleri beş alanda kazı yaptı. Geriye iki alan ve bir haftalık iş kaldı. Eğer bu bir hafta içinde de arkeologlar kemiklere ulaşamazsa araştırma duracak.

Önceki gün Lorca konusundaki en önemli biyografi yazarlarından Ian Gibson, El Pais gazetesinde yer verilen çağrısında, “Lütfen araştırma durmasın. Lorca’nın kemiklerinin orada olduğuna yüzdeyüz eminim” dedi. Lorca’nın yani sıra Bunuel ve Dali’nin de içinde yer aldığı ‘1927 Kuşağı’ konusunda çok sayıda araştırmaya imza atan Gibson, “Kendimi iyi hissetmiyorum. Bütün gün Lorca’nın nerede gömülmüş olabileceğini düşünüyorum. Akıl sağlığımı yitirmekten korkuyorum. Garcia Lorca yaşamımın 45 yılına eşlik etti” diye ekledi.

Gibson1960’li yılların ortasında araştırmaları ışığında Lorca’nın sözkonusu alanda gömüldüğüne emin olduğunu öne sürmüştü. Gerçi kemiklerin çıkarılması amacıyla Granada Üniversitesi arkeologlarının giriştiği kazı öncesi Lorca’nın ailesi, kemikler günışığına çıkarılsa bile bunun yaralarını sarmayacağını ifade etti.

Lorca, Franko’nun adamlarınca öldürüldüğü zaman 38 yaşındaydı ve İspanyol İç Savaşı başlayalı bir yıl olmuştu. Frankocular’dan kaçan Lorca Rosales kardeşlerin evine sığınmıştı. Gerçekte Rosales’ler Frankoculara destek veriyordu ama kardeşlerin en küçüğü bir şairdi ve Lorca’nın arkadaşıydı. Aslında Frankocular genç Lorca’dan çok Granadalı faşistlerin nefret ettiği babasını öldürmek istiyordu.

İngiliz tarihçi Ian Gibson’a toplu mezarın yerini gösteren kısı, mezarı kazan Manuel Castilla’ydi. Gibson bugün Castilla’nın yalan söylemiş olduğuna olanak vermiyor.

Ancak geçtiğimiz günlerde İspanya’da yayımlanan bir kitapta Lorca’yı ihbar ederek tutuklatan kişinin kızının yaptığı tanıklık, Gibson’un toplu mezarın yeri konuusnda verdiği bilgilere gölge düşürdü. Kısacası Lorca ve öteki Cumhuriyetçilerin kurşuna dizildikten sonra nereye gömüldükleri hala sır olmaya devam ediyor.

Bir başka iddiaya göre Lorca, öldürüldükten sonra cesedi bilinmeyen bir yere götürüldü, çünkü Frankocular Lorca’nın cesedine ulaşılmasını istemiyorlardı. Büyük bir olasılıkla Lorca hiçbir zaman anılmasın isteyen Franko yönetimi, Lorca’nın cesedini yok etmeyi tercih etti.

Garcia Lorca ölümünden altı yıl önce yazdığı ‘New York’taki Şair’ adlı yapıtında bir kehanette bulunmuş, söyle yazmıştı, “Kahvelerde, kiliselerde, mezarlıklarda aramışlardı, dolapları ve fıçıları açmışlardı, altın dışlarını çalmak için üç iskelete işkence yapmışlardı. Ama beni bulamamışlardı. Bulamamışlar mıydı? Hayır. Bulamamışlardı.”