Kriz mutfağı vurdu ASLI KAYABAL (İtalya)

İtalya'da iki farklı araştırma iki gerçeği gözler önüne serdi. İlk araştırmaya göre, halkın yarısı bu yaz tatile çıkamıyor. Çünkü yaşanan ekonomik kriz, ailelerin bütçelerini ciddi biçimde sarstı. Tırmanan benzin fiyatları da yetersiz ücretlere eklenince tatile çıkmak halkın yarısı için bir düş oldu.

Bir başka araştırma ise daha yaşamsal bir diğer gerçeği ortaya koydu.

Ekonomik darboğazdaki aileler mutfak giderlerinde de tasarrufa yöneldi. Rakamlarla konuşursak Çizme'de 10 aileden 6'si masaya koydukları yemeklerde ciddi bir kısıtlamaya gitti. Çünkü araştırma sonucuna göre, artık aileler aylık ücretleri ile ay sonunu getiremedikleri için, ilk etapta et ürünleri ve zeytinyağı gibi daha pahalı yiyeceklerden vazgeçtiler.

İtalyan Tarım Konfederasyonu'nun yürüttüğü araştırma, özellikle 2008'de İtalya'da kırmızı et, balık, meyve ve sebze, makarna ve ekmek tüketiminin önemli ölçüde düştüğünü ortaya koydu.

Tüketiciler devletten soruna acil bir çözüm getirmesi talebinde bulunurken durumun ciddiyeti karşısında beslenme uzmanı Giorgio Calabrese halka besleyici oldukları gerekçesiyle bol miktarda balık ve makarna tüketmeleri uyarısında bulundu.

Bu durum en çok yaşlılar, emekliler ve yoksul kesimi etkiliyor. Halka geçilen bu güç süreçte şişe suyu yerine daha güvenilir ve temiz oldukları kanıtlanan musluk suyunu içmesi, fileto ve jambon gibi daha pahalı etler yerine ise beyaz et ve balığı tercih etmesi önerilirken, marketlerin sunduğu indirimleri iyi takip etmeleri uyarısında bulunuluyor.

Yine İtalyan Tarım Konfederasyonu'nun verilerine göre, 2008'in ilk altı ayında halkın sebze tüketimi yüzde 5.5, zeytinyağı tüketimi ise yüzde 5 düzeyinde anlamlı biçimde düştü. Makarna ve tahıl ürünlerinde yüzde 4.8, kırmızı et tüketiminde ise yüzde 3.8'lik bir düşüş gözlendi.

Buna karşın tavuk ve hindi gibi beyaz et ürünlerinde yüzde 1.5, süt ve süt içeren ürünlerde yüzde 3 ve kalitesiz sofra şarabında ise yüzde 2.5 düzeyinde bir artış izlendi. Cia'nin araştırması, İtalya'da bir ailenin ortalama aylık mutfak harcamasının 466 avro olduğunu ortaya koydu. Kısaca her aile, aylık ücretinin beşte birini sadece mutfak giderleri için harcıyor. 2000 yılı verileri ile karşılaştırıldığında ailelerin mutfak harcaması, 2008'de 100 avro daha arttı.

Mutfağı vuran krize karşı yerel yönetimler çeşitli çözüm yolları arayışına girdi. Krizden en çok etkilenen ailelere sosyal yardım, tüketiciler açısından ekonomik alışveriş yapma olanağı sunan pazar adresleri, kriz dönemlerinde sağlığımızı tehlikeye atmadan beslenmenin yolları gibi konularda halka yönelik kurslar siyasetçilerin getirdiği çözüm paketlerinden bazıları.

Piacenza Üniversitesi'nde beslenme uzmanı Giorgio Calabresi ise ekonomik krizin mutfak ve insan sağlığı üzerindeki etkisini ise şöyle yorumluyor. "Çok düşük bir ücretle yaşama savaşı veren bir ailenin böylesi kriz dönemlerinde mutfak giderlerini dengelemesi ve sağlıklı beslenmesi çok zor. Tasarruf yapılırken sağlık gözardı edilmemeli. Bu güç dönemde benim önerim ekonomik ve besleyici olduğu için makarna tüketimini arttırmak olabilir. 60gr yerine 120 gr makarna yenilebilir, buna karşın diğer gıdalardan kısılır. Kırmızı eti bütünüyle terk etmek doğru değil. Ekonomik olanlar tercih edilebilir ve balığa ağırlık verilebilir. Bir de büyük marketler yerine kasapları tercih etmekte fayda var. Meyva ve sebze ihmal edilmemeli. Ancak pazarlar ya da doğrudan üreticiden satın alınmalı.

Mevsim dışı meyveler ya da çok uzak ülkelerden ithal edilenler alınmamalı. Bu güç dönemde fume somon, midye, karides gibi damak tadına seslenen pahalı ürünlerden bütünüyle vazgeçilebilir."

Geçtiğimiz hafta ekonomiden sorumlu bakan Giulio Tremonzi gelmekte olan ekonomik krizin 1929 krizi ile eşdeğer olacağı uyarısında bulundu. İtalyanlar şimdilik bunaltıcı düzeyde seyretmeyen temmuz ayını çoluk çocuk kentlerde, parklarda ve gidebildikleri ölçüde havuzlarda serinleyerek geçirmeye çalışıyor. Gezmeyi seven, çok uzak ülkeleri tercih eden İtalyanlar ilk defa bu yazı evlerinde hesap-kitap yaparak, gelecek kaygıları ile geçiriyor. Bu mutsuz tabloya bir de mutfak krizi eklenince ne yorum yapsak yetersiz. 2008 yazı böyle geçiyor.