Katar emiri Thani, sinema dünyasının prodüksiyon devi Miramax’ı satın alma çabasında. Suudi Arabistan kralı Waaled bin Talal’ın batıdaki yatırımları biliniyor. Suudiler Disney, Time, Warner, NewsCorp, 21. CenturyFox gibi prodüksiyon şirketlerinde Kingdom Holding’le önemli paylara sahip. İtalya’da Berlusconi’nin sahibi olduğu televizyon kanalı Mediaset ve Fininvest de 1995’den bu yana Arap sermayesi ile yol alıyor.
Körfez’in bir başka aktörü Katar’ın da Suudi Arabistan’ın ardından Hollywood’un prodüksiyon devi Miramax’da çoğunluk hissesine sahip olmak için kolları sıvadığı konuşuluyor. Thani ailesi, Katar Emirliğini Şeriya ile yönetiyor. Katar’in Suudi Arabistan’la birlikte İran ve Suriye karşıtlığı çerçevesinde İsis’i finanse ettiği biliniyor.
Ama öte yandan her iki ülke, gerek İtalya gerekse çeşitli Avrupa ülkelerinde emlak, endüstriyel ve ticari yatırımlara imza atmakta sınır tanımıyor. Katar, Avrupa’daki yatırımlarını Qatar İnvestment Agency (Qia) aracılığıyla yürütüyor. Sovereign Wealth Fund Institut’un verilerine göre 250 milyar dolarlık aktif bir bütçeye sahip olan Qia, 2016-2020 yılları arasında ABD’de 35 milyar dolarlık bir yatırım planı tasarlıyor.
İngiltere’de Harrods, Sainsbury ve Barclays Bank, İtalya’da Porta Nuova, Almanya’da Porsche ve Volkswagen, Fransa’da Lagardere, Total, Vivendi, Veolia, Suez ve Areva’nın yanı sıra Katar emiri piyonlarını Avrupa ve ABD’de yeni endüstrileri fethetmek için öne sürüyor.
Qia’nın şu sıralar Disney’deki hisselerini arttırmak için görüştüğü dile getiriliyor. Disney şirketi, El Cezire’nin çocuk kanalı Children için programlar satıyor. Katar, Quentin Tarantino ve Coen kardeşlerin filmlerinin üreticisi Miramax’ı satın alabilmek için görüşmeleri noktalama aşamasında.
Miramax, bağımsız bir şirketti
Miramax Hollyvood’un bağımsız prodüksiyon şirketlerinden biriydi. Miramax’ın kurucusu, Weinsteen kardeşlerdi. Şirket en parlak döneminde Tarantino ve Coenleri Pulp Fiction, Kill Bili Shakespeare in Love, ve İngiliz Hasta gibi sinema tarihine geçen filmlerle tanıttı. Katar emiri sahibi olduğu BelnMedia holdingiyle şimdi Hollywood’a adım atıyor.
Suudi Arabistan gibi demokrasiyi tanımayan, ülkesini dinci ve gerici bir rejimle yöneten Katar’ın sinema dünyasındaki girişimleri masum bir yatırım olarak değerlendirilebilir mi? Emir Thani’nin Avrupa’dan ABD’ye nice yatırımı beklenmedik sürprizlere neden olabilir. Katar’ın yatırımlarından AJ English yoluna devam ederken ABD’de Al Gore’ın CurrentTv’si satın alınarak kurulan AJ Amerika’nın nisan ayı sonunda kapısına kilit vuracağı söyleniyor. Arap dünyasına yayın yapan AJ ise her türden demokratik hakkın .nlendiği, kadınların ve çalışan kesimin kölelik kurallarıyla kontrol altında tutulduğu, gazetecilerin tutuklandığı bir düzende dramatik haberler ve programlara yer veriyor.
Futbol dünyası ve kölelik düzeni
Katar emirinin iştahını bir tek sinema, televizyon ve medya dünyası kabartmıyor. Barselona takımının sponsoru Qatar Sport Investments, futbol endüstrisinde de söz sahibi. 2022 Dünya Futbol Şampiyonası’nın organizatörü Katar, şampiyonanın ön hazırlıkları ve alt yapı çalışmaklarında görev üstenenleri köle düzeninde çalıştırdığı iddiasıyla suçlanıyor.
Futbol, Avrupa, Yakındoğu ve Asya ülkelerinde kitlesel boyutta bir izleyici kesimine ulaştığı için Emir, futbol endüstrisini göz ardı etmiyor. Futbol şampiyonalarının yayın haklarını 2013’de El Cezire’nın yan kollarından biri BelnSport’la alan Katar, şimdi Belnmedia’yla yatırımlarına devam ediyor. Katar’ın futbol şampiyonaları alanındaki yatırımları bir tek Yakındoğu ve Kuzey Afrika’yla sınırlı değil, Emir ABD, Fransa ve İspanya’da da ulusal şampiyonaların organizatörü. Geçtiğimiz yıl İngiltere’de Premier Leage 2016-2018, Sky&Bt işbirliğiyle 6 milyar sterlin (yaklaşık 7 milyar avro) tutarında bir anlaşmayla noktalandı.
Kimileri körfez ülkelerinin, Avrupa’nın hasta ekonomilerine sinemadan televizyona, medyadan futbola kadar uzanan farklı sektörlerde yatırım yaparak can verdiğini savunsa da Kraliyet Fonlarına teslim olan birçok ülke, ekonomik bir sömürgeyle karşı karşıya geldiğinin farkında değil. Ya da farkında olsalar da denize düşen yılana sarılır mantığıyla dinci-gerici yönetimlerle her türden ticari işbirliğine girişmekte sakınca görmüyorlar. Katar’ın fethetmek istediği son kale, şimdilik Hollywood.