Geçtiğimiz 14 kasımda İtalya’da meydanları dolduran öğrenciler polisin çok sert müdahaleyişiyle yüz yüze geldi. Milano’dan Roma’ya, Bologna’dan Torino’ya, Palermo’dan Floransa’ya onlarca şehirde sayıları yüzbinleri bulan öğrencileri hedef alan polis, Romalı bir öğrencinin vurguladığı gibi Güney Amerika ülkelerindeki güvenlik güçlerini anımsatıyordu.
Ancak 14 kasım protestosunun hemen ardından ortaya çıkan tablo, İtalya’da gençlerin ‘tek başlarına’ bırakıldığını ortaya koydu. Gelecekleri çalındığı, sözün kısası İtalya’da bir gelecek göremedikleri için kaygılanan gençlere ne merkez sol partiler, ne de ülkenin en büyük sendikası Cgil sahip çıktı.
Öğrencilere sahip çıkan yok
Gelecek 11-12 Şubat'ta yapılacak yerel seçimlerde merkez soldaki Sinistra e Libertà’nin lideri ve Puglia bölgesi yöneticisi Nicky Vendola, 14 Kasım'da çıkan karmaşanın provokatörlerden kaynaklandığını savununca meydanlardaki öğrenciler Vendola’yı protesto ederek, “Bu protestolara kafa yoracağına aday olduğu yerel seçimleri düşünsün” diyerek dile getirdiler tepkilerini.
Susanna Camuso’nun yöneticisi olduğu Cgil sendikası ise, polisin sert müdahalesiyle dövülen ve yaralanan öğrencilerin hedef olduğu şiddeti protesto edeceği yerde, yaptığı yazılı açıklamada yaşanan olayları öğrencileri görmezden gelerek kınamakla yetindi.
Sözün kısası 14 Kasım'da sayıları yüz bini aşan öğrenciler bir başlarına kaldı. Ülkede hiçkimsenin sahiplenmediği öğrenci hareketi, katılımın çok yüksek olmasına karşı kaderine terkedildi. Teknik hükümetin başbakanı Mario Monti, öğrencilerin kitlesel protestosuna karşısında, “Gençler için çalışıyoruz” diye konuşmaya devam etse de, öğrenciler Güney Amerika ülkelerindeki polis şiddetini çağrıştıran sert müdahalelere rağmen “Korkmuyoruz” diye yanıt veriyor.
İtalya 24 Kasım'da genel greve gidiyor
İtalyan öğrenciler bugün yeniden meydanlara geri dönüyor. Birçok ülkede17 Kasım, Uluslararası Öğrenci Günü ilan edildi. Teknik hükümetin uygulamalarına karşı olan gençler gelecek kaygılarına dikkat çekmek için bir kez daha seslerini duyuracak. 14 Kasım'da protestoya katılan bazı öğrenciler, polisin İçişleri Bakanlığı’nın emriyle çok sert davrandığını, korkutulmaya çalıştıklarını ama korkmadıklarını yineliyor. Protestolar takviminde önümüzdeki 24 kasımda İtalya’nın gündeminde genel grev görünüyor..
Öğrencilere ölçüsüz bir biçimde uygulanan polis şiddetine siyasi partiler ve sendikalar tepki vermese de, televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler ülkede çok yönlü bir tartışma başlattı. Özellikle sosyal medyada yer verilen dayak görüntüleri, “polis şiddeti”ni bütün gerçekliğiyle ortaya koydu. Roma’daki Virgilio lisesi öğrencisi ve Roma’daki öğrenci hareketinin sözcüsü Matteo, “Öğrencileri hedef alan polisin uyguladığı şiddet, biz gençlerin verdiği siyasi tepkiye karşı bir yanıt” diye konuştu. Bir kamyonette sürüklenen ve 20 dakika boyunca yüzüne doğru tutulan bir silahla tehdit edilen üniversite öğrencisi Giacomo ise, “Hayatım boyunca istemediğim bir işte, çok düşük bir ücrete çalışıtırılmayı kabulleniyorum!” diye dile getirdi tepkisini.
14 Kasım protestosunun bilançosu ağır oldu. Dişleri kırılan, başlarına darbe alan yüzlerce öğrenci çeşitli şehirlerdeki hastanalerin acil servislerinde tedavi edildi. Kimseden destek görmemelerine karşın yüksek bir katılımın gözlendiği lise ve üniversite öğrencilerinin içinde olduğu hareket yola devam etmeye kararlı. Polisle yaşanan gerilimin ardından öğrenciler Roma’da okul binalarını işgal etmeye başladı. Başkentin ünlü liseleri Tasso, Leonardo da Vinci, Socrate, Mameli, Darwin, Newton, Archimede ve Aristofane’de teknik hükümetlerin kaderlerini çizmesine karşı çıkan gençler, “Korkmuyoruz” diyorlar.