Dinmeyen yağışlar, sulara gömülen şehirler

İtalya’da Noel tatilinden bu yana güneş yüzü görmüyoruz. Ülkenin kuzey ve orta kesimdeki bölgelerinde gökyüzü gri ve sürekli yağmur yağıyor. Geçtiğimiz yıla oranla tropikal bir kış mevsimi hakim. Bu aşırı yağışlar, son bir aydır felaket senaryolarını besleyen boyutlarda.

Kuzey bölgelerinde tarım alanları sular altında, dağlık kesimlerde çığlar can alıyor, Cortina metrelerce karın altına gömüldü, yöre halkı günlerdir elektriksiz, kuzeybatıda toprak kayması vs nedenlerle tren seferleri yapılamıyor, Livigno’ya kötü hava koşulları nedeniyle ulaşılamıyor, Roma sulara gömüldü, başkentte Tiber, Floransa’da Arno nehirleri taşmak üzere, Toscana’da tarım alanları sular altında, Le Marche ve Veneto bölgelerinde tren seferleri aksamalı gerçekleştiriliyor…

Geçtiğimiz hafta özellikle ülkenin kuzey ve orta kesimdeki bölgelerinde etkin olan kötü hava koşulları, şimdi güney bölgelerine doğru hareket ediyor. Güneşe özlem duyan İtalyanlar sürekli meteorolojik tahminleri takip ediyor. Çizme’de bu konuda güvenilir bilgi akışı sağlayan 3b meteo, şubat ayında da yoğun yağışların süreceği konusunda uyardı vatandaşları.

Geçtiğimiz 31 ocak günü Pisa ve çevresi de yoğun yağışlara sahne oldu. Arno ve Ponsacco nehirlerinin taşma aşamasına geldiği San Miniato kasabasında bin vatandaş koruma altına alındı. Volterra’da ortaçağa ait duvarlar yıkılırken yöredeki kasabalarda yüzlerce aile evlerinden oldu.

Geçtiğimiz yılın sonlarında Sardunya adasını yerle bir eden fırtına, Modena’yı sular altında bırakan yağışlar yeryüzünde iklimin hastalandığının işaretlerini veriyor. Bilim insanları önümüzdeki yirmi yıl içinde dünyada sıcaklığın gitgide artacağını öngörse de iklimsel koşullar hızla değişmekte. Şu aşamada en çok sorulan soru, öngörülen iklimsel değişimler, aşamalı bir şekilde mi tersine anide mi gerçekleşecek? Önümüzdeki yaz cehennemi sıcaklara mı teslim olacağız yoksa biraz nefes alabilecek miyiz? Denizlerin seviyesi her yıl birkaç milimetre mi yoksa bir metre mi yükselecek?

Amerikan Cnr tüm dünyada gözlenen değişimleri dikkate alan bir rapor yayımladı. Buna göre önümüzdeki dönemde hep birlikte tanık olacağımız doğal olaylardan bazıları şöyle sıralanıyor Buzullar erimeye devam edecek. Bunun olası sonuçları konusunda belirsizlik hakim, köklü iklimsel değişimler Güney Afrika ve Patagonya’da yaşayan hayvanları alışageldikleri iklimsel koşulları bulmak için yeni habitatlara göç etmeye zorlayacak, Batı Antartika’daki buzul hareketleri denizlerin gitgide ısınmasına etki yapacak, buzul kütlelerinin erimesi durumunda denizlerin seviyesi dört metre yükselecek, ABD’de Miami, San Francisco ve New York’un bazı kesimleri sular altında kalacak. Grönland’daki buzulların erimesi durumunda senaryolar daha da ürkütücü. Bu durumda denizler 60 metre yükselecek ve dünyanın birçok bölgesi sulara gömülecek. Ancak rapor bu ürkütücü olasılığın en azından 21. yüzyılda gerçekleşmeyeceğini öngörüyor.

Körfez akımları durma noktasına gelecek olursa Paris’te Labrador’un iklimine tanık olacağız. Tropikal yağışlar güneyde çöllere yayılacak. Bütün bu senaryolar, 2100 sonrası için öngörülse de ABD’li bilimciler gerçekte yerküreyi bekleyen tehlikeler konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını söylüyor.