Dakka, Benetton ve ölen işçiler

Aslı Deniz Kayabal'ın “Dakka, Benetton ve ölen işçiler” başlıklı yazısı 06 Mayıs 2013 Pazar tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Geçtiğimiz 24 Nisan’da Bangladeş’in başkenti Dakka’da Rana Plaza çöktü. Sekiz katlı bu gökdelende Benetton, Zara, Mango gibi dünyaca ünlü firmalar için tekstil ürünü üreten bir fabrika da vardı. Milyonlarca Bangladeşli işçi, ucuz işgücü cenneti Dakka’da çok uluslu firmalar için çalışıyordu.

Şu ana kadar 610 işçinin cesedine ulaşılabildi. Enkaz altında yüzlerce işçinin var olduğu sanılıyor. Rana Plaza’nın yöneticisi Muhammed Sohel, Hindistan sınırından kaçmaya hazırlanırken tutuklandı. Yüzlerce işçiye mezar olan Rana Plaza konusunda aralarında İtalya, İspanya. İsveç, Hollanda, ABD ve Çin’den çok uluslu şirketlerin yer aldığı birçok firma, iş güvenliğinde sorumsuz davrandıkları iddiasıyla suçlanıyor.

Dakka’daki fabrikanın tekstil işçileri arasında dünyanın yüzlerce ülkesinde üretim yapan Benetton için çalışanlar da vardı. Gökdelenin çöktüğü haberi duyulunca yönetim merkezi kuzeyde Trevigiano’da olan Benetton yetkilileri, sessizliğe gömüldü. Dakka’daki tekstil fabrikası haber gündemine oturunca Benetton yönetimi yaptığı ilk açıklamalarda, Bangladeş’deki yerel yöneticilerin bir süredir bazı kurallara uymadığını gerekçe göstererek, Bangladeş’te Benetton adına üretim yapılmadığını öne sürdü.

Rana Plaza’nın çökmesinin ardından Bangladeşli işçilerin aileleriyle dayanışma için başlatılan “Clean Clothes Campaign”, enkaz altında United Color of Benetton etiketli tekstil ürünlerine rast gelindiğini, bu ürünlerin fotoğraflarının AFP muhabirlerince çekilerek belgelendiğini duyurdu. Dakka olayında gözlerini yuman ve sessiz kalan Benetton yönetimini Bangladeşli işçi ailelerinin zararlarını sarmaya davet eden kampanya, 121 ülkede üretim yapan Benetton’un yanı sıra, olayda sorumluluğu olan başka İtalyan ve yabancı firmaları da uyardı.

“Clean Clothes Campaign”in İtalya koordinatörü Deborah Lucchetti, Bangladeş’te üretim yapan bütün çok uluslu firmalara işçilerin sağlığı ve güvencesi konusunda önlemler alması çağrısında bulunuyor. Lucchetti, ucuz işgücünün hakim olduğu ülkelerde yaşanan benzeri trajedilerin ardından çok uluslu şirketlerin her zaman yöredeki fabrikalarla organik bir bağlarının olmadığını iddia ettiklerini, ancak kanıtlar gösterilmeye başlayınca geri adım attıklarını anımsatıyor.

Rana Plaza’yla ticari ilişkiler içindeki çok uluslu şirketlere tek tek ulaşılmaya çalışılsa da bugüne kadar gökdelendeki atölyede üretim yaptığını açıklayan tek firma İtalyan Yes Zee markasınıjn sahibi, Essenza Spa oldu. Kampanya, İtalyan firmalarının Bangladeş’te kendileri adına üretim yapan tekstil atölyeleri ve laboratuvarlarda işgüvenliği ve sağlık koşullarının güvenilirliği konusunda yerel yöneticilerle anlaşma imzalamasını da öngörüyor. Calvin Klein ve Tommy Hillfiger gibi markaların sahibi ABD’li PVH Corp’un bu türden anlaşmalar imzaladığını, Benetton ve benzeri tanınan markaların da bu yönde davranmalarına dikkat çekiliyor.

Bangladeş’in başkenti Dakka, dünya tekstil devlerinin ucuz işgücü nedeniyle üretim yaptığı megapollerden biri. Yoksul bir ülke olan Bangladeş’te, son yıllarda kırsal kesimden başkente yoğun bir göç yaşandı. Ünlü markalar adına üretim yapan atölyelerde çok ucuz ücretler karşılığında çalıştırılan Bangladeşli işçiler, sefil bir yaşam sürüyor. 12 milyona tırmanan yoğun nüfus nedeniyle Dakka patlamak üzere. Bangladeşli profesör Nurun Nabi’nin vurguladığı gibi “Bangladeş başkenti, dünyanın en hızlı büyüyen megapolü ama aynı zamanda en görünmez şehri.” Kimse Dakka’da yaşanan gerçeklerden söz etmiyor.