Costa Concordia

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - İTALYA yazıları

Costa Concordia, Giglio (Zambak) adasına 50 metre mesafede karaya oturdu. Ardından kısmen sulara gömüldü. 13 Ocak gecesiydi. Akdeniz limanları vardı rotasında Costa Concordia’nın. Ama kaptan Francesco Schettino, Gıglio adasını selamlamak istedi. Dev geminin adaya yakın bir noktadaki bir kaya parçasına çarpabileceğini hesap etmedi ya da hesap edecek durumda değildi..

Kazanın ardından medya, ‘İtalya’nın Titanık’ı diye başlık atarak Costa Concordia ile Atlantik’te 1912’de bir buz dağına çarparak batan Titanik arasında paralellik kurmaya çalıştı. Kaptan Schettino, bir anda ‘istenmeyen adam’ ilan edildi. Medya bu anlamsız kazada yaşamını yitirenlerin, halen kendilerinden haber alınamayan kayıpların öyküleri ve Costa Concordia’da gerçekten neler yaşandığını ortaya çıkarmaya çalışacağına, magazin gazeteciliğine soyunarak Schettino’nun özel yaşamını deşmeye başladı.

‘Kaptan kaza öncesi restoranda sarışın bir kadınla şarap içiyordu’ diye başlayan tanıklıklar, sonradan Moldavyalı olduğunu öğrendiğimiz gizemli sarışının dansçı olduğunu açıklamasıyla büyük gazetelerin birinci sayfasına manşet oldu.

“Gemi batıyor, kaptan ‘her şey yolunda’ diyor”
RAİ 3’de salı geceleri yayımlanan haber ve tartışma programı Ballarò’da her hafta beş dakika ülkedeki gündemi yorumlayan komedyen Maurizio Crozza, denizcilerin ülkesi İtalya’da bu türden bir kazanın baş sorumlusu kaptanın siyasi bir metafor olduğunu anlatıyordu- İtalya’da Schettino gibi sorumsuz ve yeteneksiz yüzlerce kişinin yönetici koltuğunda oturduğunu anımsatan Crozza, “Gemi batarken, kaptan Schettino, her şey yolunda diye mesaj veriyordu” diyordu.

Costa Concordia suya battıkça, bu dev geminin ardındaki gerçekler de şu yüzüne çıkmaya başladı. Il Manifesto gazetesi haber yapmasa, kimse gemideki personel için iki farklı iş sözleşmesi imzalatıldığından haberdar olmayacaktı. Soruşturmada ortaya çıktığı kadarıyla Costa Concordia’daki İtalyan personele aynı işi yapan AB dışı ülkelerin personelinden daha yüksek miktarda ücret ödendiğini öğrendik. Sosyal tabakalanmanın simgesi olan gemide farklı iş sözleşmelerinin ücret politikasında ekonomi güdülmesi ve armatörlere daha fazla kazanç sağlanması gibi gerekçelerle uygulandığını dinledik.

Acil durumda müdahale eğitimi yok
Kaza sonrası gemide görevli çoğu Hintli, Perulu, Filipinli personel, Costa Concordia ve benzeri yolcu gemilerinde daha fazla kâr edilebilmesi için kapasitenin üzerinde yolcu taşındığını, Giglio adasının yanı başında tanık olduğunuz gibi olası bir kaza durumunda bu tür gemilerde görevlendirilen personelin acil durumlara müdahale etmek konusunda donanımlı olmadığını anlattı.

Bir kayaya toslayan Costa Concordia’nın, karaya oturarak yan yatmasıyla yaşanan panikte aralarında çok sayıda çocuğun da yer aldığı yolcuların terk edilişlerine tanık olduk. Gemide kalıp da yolcuları yönlendirecek ve acil tahliye için gerekli önlemleri alacak olan Kaptan Schettino, kurtarma filikalarından birine düştüğünü söyleyecek kadar karikatürleştirdi bu dramatik tabloyu.

Cep telefonları ve amatör kameralara kaydedilen görüntülerde yolcuların nasıl terk edildiklerini, kapıyı çalan ölümden kaçma çabalarını, ağlayan çocukları örümcek adam kılığına bürünen bir yolcunun yatıştırmaya çalıştığını izledik.

Costa Concordia’da hala 30 dolayında kişiden haber alınamıyor. Bu kayıpların geminin suya gömülen kesiminde mahsur kalmış olabileceklerinden korkuluyor. İtalya’da kayıp insanları konu alan ‘Chi L’Ha Visto?’, geçtiğimiz çarşamba gecesi tüm programını Costa Concordia’da kaybolanlara ayırdı.

Gemide babası ve üvey annesi ile seyahat ederken babası ile birlikte kaybolan beş yaşındaki Dyana, gemi orkestrasında bateristlik yapan, kurtarma botunda önceliği bir çocuğa verdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan müzisyen, Biella’dan yüzme bilmediği anlatılan yeni evli genç bir kadın, Peru’da antropolog olduktan sonra iş bulamadığı için büyük yolcu gemilerinde temizlik elemanı olarak görev yapan temizlikçi-antropolog bir genç, hasta olmasına karşın çocuklara yardımcı olduğu anlatılan ama sonra adı kayıplar listesinde anılan Hintli aşçı, Costa Concordia’nın onlarca kayıbından bazıları.

Bütün bu kargaşa içinde Costa Concordia, bölgede hava koşullarının bozulması nedeniyle 70 metre derinliğe kayacak olursa gemide yakıt yüklü varillerden sızacak zehirli maddeler yeni bir çevre felaketine neden olacak.

Corriere della Sera, La Repubblica, La Stampa gibi İtalya’nın en büyük gazeteleri, kaza öncesi restoranda Kaptan Schettino’yla şarap içen Moldavyalı dansçı Domnica Cemortan’la yapılan söyleşilere sayfalar ayırdı.

Düş yolculuklarının dev yolcu gemilerinde sömürülen eğitimli gençleri, acil durumlar konusunda personeli eğitmeyen mantığı, farklı iş sözleşmeleri uygulayan işverenleri, bir zamanlar soluğu Panama’da alan gölge armatörleri, Costa Concordia kayıplarının yakınlarının öykülerini, kâr etme hırsıyla gemilere 5 bin yolcu yüklenmesini haber yapmayan medyaya ne demeli?

Costa Concordia, Cıvıtavecchia’dan yola çıktı. Kaptan Schettino’nun rotasında Akdeniz limanları vardı. İki saat süren kısa yolculuk Giglio adasının önünde trajik bir biçimde sona erdi. Dev gemi kayaya oturdu ve yana yattı. Yüzlerce yolcunun düşü, kabusa dönüştü. Titanık 1912 aralığında, okyanusta buz dağına çarpmıştı. Schettino’nun yönetimindeki Costa Concordia 13 0cak 2012’de Tiren denizinde bir kayaya çarpmış olsa da, kaza medyada “İtalya’nın Titanik”i diye haber oldu.