‘Canavar’ erkekler

Son üç yılda İtalya’da 383 kadın cinayete kurban gitti. Rakamlar, 2009 yılında 119, 2010’da 127, 2011’de 137 ve 2012’nin ilk dört ayında 54 kadının eşleri ya da eski sevgilileri tarafından öldürüldüğünü yansıtıyor. Her üç günde bir ortalama bir iki kadın öldürülüyor ya da şiddete hedef oluyor.

Bu dramatik tablo karşısında son dönemde kadına şiddet uygulayan erkeklerin tedavisini amaçlayan merkezler açılmaya başladı. Bu merkezlerden biri, Floransa’da eşleri ve sevgililerine şiddet uygulayan erkeklere psikolojik destek sağlayan CAM (Centro di Ascolto Uomini Maltrattanti). Bir başka rehabilitasyon merkezi ise İtalya’da yabancı uyruklu nüfusun en yoğun olduğu Modena’da hizmet veren “Liberiamoci dalla violenza”. İtalya’da ulusal sağlık sistemi içinde ücretsiz sağlık hizmeti veren Modena’daki merkez Floransa’daki CAM gibi, kadınlara kötü muamele eden erkeklerin tedavisinde Norveç’te uygulanan bir terapi modelini örnek alıyor.

Yirmi erkek başvurdu
Modena’daki merkezde projeyi sağlık hizmetlerinde uzman bir sosyolog kooordine ediyor. Erkek hastalara hizmet veren merkezde görevli psikolog ve psikoterapistler de erkek. Modena’nın bağlı olduğu Emiglia Romagna bölgesel idaresinin 35 bin avro bir bütçeyle desteklediği proje çerçevesinde merkeze şu ana kadar ‘psikolojik sorunları’ öldüğünü kabul eden 20 erkek başvurdu. Psikologlar, sorunlarının bilincinde olan, kendi istekleriyle içine düştükleri çemberden kurtulmak isteyen bu erkeklerin tek başlarına merkeze başvurmalarını bile önemli bir adım diye görüyor.

'Aslında çok kuvvetli vurmadım'
Aldo isimli hastanın öyküsü, eşine el kaldıran erkeklerin tedaviyle iyileşebileceğine örnek oluşturuyor. Aldo, otuz yıllık evlilikleri boyunca eşini sürekli dövüyordu. En son eşi soluğu acil serviste aldı. Aldo’ya evi terkedeceğini ve ayrılmak istediğini söyledi. Aldo eşinin de önerisiyle tedavi olmaya karar verdi. Aldo, beş aylık yoğun bir psikolojik terapinin ardından ‘farklı’ bir insan olduğunu ve hatalarını kavradığını anlatıyor. Aldo’yu takip eden psikologlar, tedavi görmeyi kabul eden öteki erkekler gibi Aldo’nun da ilkin kendini savunmaya çalıştığını anlattı. “Aslında çok kuvvetli vurmadım!” türünde açıklamaların şiddete eğilimli erkeklerde ortak bir savunma biçimi olduğunu vurguluyor uzmanlar.

Erkek, patron kesiliyor
Psikolog Alessandro De Rosa da başlangıçta temel sorunun kadını hedefleyen şiddet eylemi ne olursa olsun bu hareketin küçümsendiğine vurgu yapıyor. Bazı durumlarda eşlerin de katıldığı oturumlarda şiddet süreci tüm aşamalarıyla yeniden ele alınıyor. Çünkü birçok erkek kadına tokat, dövme, itme gibi davranışlarda en kötüsünü anımsıyor. Psikologlar şiddetin öznesi erkeklere gerçekte kontrolü yitirmediklerini ama kadın erkek ilişkisi içinde kadına baskın gelme ve patron kesilmenin öne çıktığını anımsatıyor.

Eşlerine ya da sevgililerine el kadiran erkeklerin tedavisinde Norveç modelini örnek alan İtalyan psikologlar, üç aşamalı bir terapi uyguluyor. İlk aşamada merkeze başvuran kişinin gerçekten değişmek isteyip istemediği kavranmaya çalışılıyor. Bu ilk adımın ardından haftalık görüşmeler başlıyor. Eylül ayından itibaren ise eşlerin de katılımıyla grup görüşmelerine geçilmesi tasarlanıyor.

800 kadın acil servise geldi
Geçtiğimiz günlerde Emiglia Romagna bölgesini sarsan depremle de gündeme gelen Modena’da farklı ekonomik ve sosyal sınıflardan erkeklerin öznesi olduğu şiddet eylemleri, her yıl 800 kadının acil serviste son bulmasına neden oluyor.

Çizme’nin gündemindeki kadına şiddete karşı önümüzdeki günlerde ulusal çapta bir yürüyüş de planlanıyor. Şiddetin önünü kesmek amacıyla açılan imza kampanyasına ise binlerce kişi katıldı ve katılmaya devam ediyor. Bu kampanyaya öncülük eden film yönetmeni Francesca Comencini, belirli bir sayıya ulaşıldığında ulusal çapta bir başka gösteri düzenleyeceklerini duyurdu.

“Gomorra”nın yazarı Roberto Saviano, Cgil sendikasının yöneticisi Susanna Camuso, Milano Belediye başkanı Giuliano Pisapia, yazar Dacia Maraini gibi kültür ve siyaset dünyasından isimlerin de desteklediği hareket, Çizme’deki kadın cinayeterine ve şiddete ‘dur’ demeyi tasarlıyor.

Rakamlarla noktalayalım. Son üç yılda 383 kadının öldürüldüğü İtalya’da kadın cinayetlerinin yüzde 22’sinin eşler, yüzde 9’unun ise resmi evli olmadan birlikte yaşayan çiftlerde erkekler tarafından işlendiği belirtildi. Cinayet işleyenlerin yüzde 23’unu ise eski eşler ya da sevgililer oluşturuyor.

Hemen her gün gazetelerde yeni bir cinayete kurban giden kadınların öyküsünü okumaya alışan İtalyan okurlar en son Sicilya adasında Enna’da yaşayan 20 yasındaki Vanessa Scialfa’nın cinayetine tanıklık etti. Scialfa, 34 yasındaki erkek arkadaşına eski erkek arkadaşının ismiyle seslendiği için önce konsol kablosuyla boğularak öldürüldü, ardından da cesedi bir üst geçitten aşağıya atıldı.

[email protected]