“Casertano sakinleri kanserden ölecek. Camorra, 800 bin ton atık maddeyi güneyde Campania bölgesine gömdü.” Eski mafya yöneticisi Carmine Schiavone, yıllardır süren sessizliğe nokta koyarak, mafya örgütü Camorra’nın Napoli ve çevresindeki bölgeyi nasıl zehirlediğini itiraf etti.
Atık maddeler trafiğini yöneten mafya örgütü, bir tek Napoli’nin başkenti olduğu Campania bölgesini değil, güney Lazio ve Molise’yi de zehirli maddelere boğmuş. İtirafçı Schiavone, atıkların 300 kilometreyi aşan bir alana gömüldüğünü açıkladı. Birçoğu nereden getirildiği bilinmeyen endüstriyel ve zehirli atıklardan söz ediliyor.
1990’lı yıllarda Çizme’de atık ticaretinden vurgun hedefleyen mafya babaları, eko mafya trafiğini yöneterek milyarder oldu, Campania, Lazio ve Molise üçgeninde 800 bin ton zehirli atık madde, o yıllarda farklı noktalara gömüldü. Bu maddelerden 341 bin tonunun insan sağlığını tehdit edecek boyutta tehlikeli olduğu aktarılıyor.
Carmine Schiavone, birkaç yıl önce Afrikalı mevsimlik işçilerin ırkçı bir saldırıya hedef olduğu Castel Volturno kasabası ve çevresinde atık maddeleri yöredeki göllere gömdüklerini anlattı. Bu işlem için önce göllerin zeminindeki kum tabakasını kaldırdıklarını, ardından zehirli maddeleri açılan çukurlara döktüklerini aktardı. Yörede Lucrino ve Averno gibi göllerin bu yöntemle zehirlendiği ortaya çıktı.
Mafya yöneticisi Schiavone’nin itirafları İtalyan medyasında birinci sayfaya haber olurken yerel yönetimler adı geçen bölgelerde geniş bir alanda atık maddelere ulaşmak için hummalı bir kazı başlattı. Halk ise çaresizlik içinde yetkililerden resmi bir açıklama bekliyor.
Campania bölgesinde patlak veren bu skandalda bir tek mafyanın parmağı yok. Atık maddeler konusunda çalışan bazı mühendisler ile kimi devlet yetkilileri de 1990’lı yıllarda işin içine girenlere milyarlar vadeden pastadan paylarına düşeni almış ve olan bitene seslerini çıkarmamış.
İtalyanlar itirafçı Carmine Schiavone’nin yıllar sonra anlattıklarına odaklandı. Eko mafya ve Campania gerçeği konusunda devlet olan bitene göz yummuş. Sözün kısası adı geçen bölgelerde yöre halkının kansere yakalanmasının ardında, zehirli bir öykü saklı.