Ispanak zehirlenmeleri: İddialar ve gerçekler

İstanbul'da dün gece yaşanan seri zehirlenmelerin nedenini herkes merak ederken, 'ıspanak yememek' kesin bir çözüm olarak benimsenmiş görünüyor. Son olarak 'yanlış ot yemişler' açıklamasıyla geçiştirilmeye çalışılan sorunun kökü derinlerde...

Mehmet Kuzulugil

Dün İstanbul’da çeşitli hastanelerin acil servislerine çok sayıda hasta “zehirlenme” belirtileri ile başvurdu. Dün gece İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya göre sayıları 45’e ulaşmış olan bu vakalarda ortak nokta yedikleri ıspanak yemeğinden zehirlenmiş olmalarıydı. Tuzla’dan Beylikdüzü’ne kadar başvuruların olduğu ve sayının 45’in üzerinde olduğu aldığımız bilgiler arasında. Zehirlenme nedeniyle acil servislere başvuruların sabah da devam ettiği konusunda da henüz doğrulanmamış bilgiler basına yansıdı.

OLAĞAN ŞÜPHELİ: TARIMSAL ZEHİR

Kuşkular ilk olarak pestisidler (tarımsal zararlılara karşı zehirler ve üretilen bitki dışındaki bitkileri öldürmek üzere kullanılan herbisitler) üzerinde yoğunlaştı. Ispanak zehirlenmelerinin üretici tarafından kullanılan bir zehirin sonucu olarak yaşanmış olabileceği düşünülüyordu.

Devletin tarım üretimine lojistik destek veren birimlerinin tasfiyesi ile birlikte çiftçilerin bilinçsiz üretim ve ilaçlama yolları seçtikleri bilinmeyen bir şey değil. Bunun olası sonuçlarından birisi kullanılan zehirli kimyasalların yanlış seçilmesi ya da yanlış kullanılması.

‘BAŞKA BİTKİ KARIŞTI’ İDDİASI

Acil servislere başvuran hastalarla ilgili yapılan tetkikler ve hekimler arasındaki görüşmelerden sonra zehirlenmeler için ıspanağa benzeyen bir başka bitkinin yenilmiş olması fikri ortaya atıldı. Bu hipoteze (ilk görüş, sınanmaya muhtaç tespit) göre, zehirlenen yurttaşlar Mandragora Autumnalis adlı bu bitkiden yemiş olabilirlerdi. Afrodizyak etkisi nedeniyle yüksek fiyatlarla satın alınabilen bu bitkinin ıspanağa karışmış olması sözkonusu olabilirdi.

Bu görüş, hastalarla ilgili gözlemler ve hasta gelişimlerine bağlı nedenlerle mantıklı bulunuyor ancak ıspanak zehirlenmelerinin genel seyri ve yakın geçmişi göz önüne alındığında açıklayıcı olması zor görünüyor. Dün yaşananlardan önce İstanbul’da ve İstanbul dışında başka ıspanak zehirlenmeleri de oldu. Bunlardan birinde, iki hafta önce, Esenyurt’ta iki fabrikada toplam 80 işçi zehirlendi. Tüm bu olayların nedeninin “yanlış bitki” olması mümkün değil.

İstanbul İl Tarım Müdürlüğü de bu sabah yaptığı açıklamada olayı böyle değerlendirdi. Üreticiden, tüccara, ürün denetimcisine kadar zincirdeki hemen herkesi "kurtaracak" bir açıklama olabilir ama gerçekleri açıklamaktan oldukça uzak.

Nitekim, bazı hekimler (örneğin Yoğun Bakım Derneği) bir süre ıspanak yenilmemesi çağrısında bulundu.

YANDAŞ GÖRÜŞ: BAYAT YEMİŞLER!

Bazı yayın organlarına yansıyan bir başka görüş ise ıspanağın tekrar ısıtılıp yenilmesi sonucunda nitrit zehirlenmesi olabileceği şeklinde. Bu görüşün hiçbir açıklayıcılığı yok: Yaşanan zehirlenmelerde marketten taze olarak aldığı ıspanağı pişirip hemen yiyenler var. Üstelik sözü edilen mekanizmanın bir gece içinde çok sayıda kişiyi hasta edecek şekilde işlemesi pek olası değil.

MAGAZİN Ispanakla karışmış olabileceği iddia edilen ve afrodizyak etkisi nedeniyle oldukça yüksek fiyatlarla satılan "güzel avrat otunun" (Mandragora Autumnalis) ilk etkilerinden birisi gözbebeklerinde büyüme. Gözbebeklerinin büyümesinin "kadınları güzelleştirdiği" düşünüldüğü için ota bu isim uygun görülmüş. Yani bu adlandırmayı kullanırken iki kere düşünmenizde fayda var. Terimin barındırdığı "cinsiyetçilik" düşündüğünüzden de fazla!

ATROPİN İDDİASI

Haberimizin hazırlanmasından sonra bize ulaşan bir biyolog ise bir başka iddianın şu şekilde ifade edildiğini anlattı:
''Beypazarı kökenli ıspanaklarda Atropin adlı kimyasal maddeden kaynaklanan zehirlenme yaşandığı iddia ediliyor. Bazı meslektaşlarımızın söylediğine göre kendilerine gelen ıspanak numunelerinde atropin maddesine rastlanmış. Burada iki ihtimal var. Birincisi atropinin kaynağının ıspanağa benzeyen ve "güzel avrat otu" olarak bilinen bir bitki olması. Bu bitkinin ıspanakla karıştırılarak piyasaya sürülmesinin sonucu olabilir, ıspanak zehirlenmeleri. Bu ihtimali pek yüksek göremiyoruz. Çünkü kendisi daha yüksek fiyatlarla (afrodizyak etkisiyle biliniyor) satılabilen bir bitki bu. Diğer ihtimal ise atropin içeren bir kimyasalın ıspanakların rengini canlı tutmak için kullanılmış olması. Bu ihtimal daha güçlü görünüyor ama meslektaşlarımız laboratuvarda analiz işlemlerini sürdürüyorlar. Bu arada bu ıspanakların zincir marketlere satılmış olduğu ve şu anda buralardan toplanmakta olduğu söyleniyor."

BEYPAZARI KAYNAKLI İDDİASI

Bize ulaşan bir bilgi İstanbul’daki ıspanakların Beypazarı kaynaklı olduğu ve organik fosforlu bir ilacın kullanıldığı şeklinde. Organik fosfor, acil servislerin sıklıkla karşılaştığı bir zehirlenme nedeni.

AYSBERGİN ALTINDA ÜRETİM VAR

İstanbul’daki zehirlenmelerle ilgili kesin yargılar henüz üretilebilmiş değil öte yandan dün gece acil servislerde yaşananlar bir sorunlar zincirinin de gündeme girmesini sağlamış oldu.

Şimdilik Ispanak dediğimizde tarım ve tarımsal üretimle ilgili çevrelerden ilk aldığımız bilgileri özetleyebiliriz:

* Önemli üretim alanlarından birisi Gediz havzası. Burada sulama da, ürünün üretici tarafından yıkanması da Gediz’in kirletilmiş sularıyla yapılıyor. Kirletme derken sanayi zehirlerinden söz ediyoruz!

* Üreticinin çok bilinçli ve donanımlı olduğunu söyleyemiyoruz. Geçmişte birden çok devlet kurumu ile desteklenen tarımda özelleştirmeci, piyasacı ihanetin sonucu üreticinin yalnızlaşması olmuş. Kullanabilecekleri kimyasallar, kullanma şekilleri gibi konularda bilgilendirilmiyorlar.

Bekleme sürelerine uyulmuyor.

* “İlaçların” (tarım kimyasallarının) ruhsatlandırılması ve denetlenmesi konularında büyük bir boşluk var.

BİLİNMEYENLER, BİLİNEMEYENLER

Kötü olasılıkla önümüzdeki günlerde yeni zehirlenmelerle karşılaşacağız, iyi olasılıkla bir süre kimse ıspanak yemeyecek! Çünkü gerçek nedene ulaşmak mümkün olmayacak.

Üretici ya da tüccar yandaş olabilir. AKP’li bir tüccarın halk sağlığını tehdit eden bir ediminin sonucuysa yaşananlar... Elbette örtbas edilmek istenecek. Doğru bilgiye ulaşmak için en uygun konumda olan devlet yetkilileri, bu bilgiyi örtmek istediğinde “dedektiflik” yaparak ona ulaşmak da zorlaşıyor.

Ürünlerin hepsi bir market zincirinden alınmış olabilir. Bu durumda sattığı gıda ürünleriyle ilgili gerekli kontrolleri yapmadığı için halkın sağlığını tehlikeye atmış bir şirketten söz ediyoruz demektir. Bu şirketin olası adımı, konuyu saptırmak, olayı örtbas etmek için medya bağlantılarını, iktidar ilişkilerini kullanmak olacaktır.

Sorun gerçekten ıspanak üreticisinden kaynaklanıyor olabilir. Su kaynakları tüketilmiş, devlet desteği çekilmiş, kullandığı tarımsal ilaçlarla ilgili bilgi ve uygulama desteğine sahip olmayan üretici...

Bu durumda suçlu bulunmuş olacak! Tarım politikaları değil elbette... Çiftçi!

“İnsanımız çok bilinçsiz...”

Belki de gerçekten öyle.