Türkiye'yi yöneten Nakşibendi iktidarının yeni taşeronu: Menzilciler!

Türkiye tekeller-tarikatlar koalisyonu tarafından yönetiliyor. Sermaye grupları, dev holdingler, konsorsiyumlardan oluşan tekelleri biliyoruz. Peki ya tarikatlar? Aslında Türkiye'de tek bir tarikattan söz etmek gerekiyor: Nakşibendilik... Geri kalan tüm cemaatler onun kolları. Günümüzde adı çok öne çıkan Menzil cemaati, zaten iktidarda olan Nakşibendi karanlığının sadece bir kolu. Tüm bu…

Ahmet Çınar

Türkiye’nin AKP’li yıllarda bir tekeller ve tarikatlar koalisyonuyla yönetildiği su götürmez bir gerçek.

Tekelleri biliyoruz; yerli ve yabancı sermaye, çok uluslu şirketler, dev holdingler, konsorsiyumlar…

Peki ya tarikatlar?

AKP iktidarının ilk yıllarında koalisyonun fiili ortağı Fethullah Gülen cemaatiydi. Zaten kırk yılı aşkın süredir bir “devlet politikası olarak” desteklenen, önü açılan, kadrolara yerleştirilen, büyütülüp semirtilen Fethullah Gülen cemaati, AKP’li yıllarda gücünün zirvesine ulaşmıştı.

Olanlar oldu, koalisyon bozuldu, Gülen cemaati tasfiye edildi.

Son zamanlarda gazeteler, dergiler, tartışma programları, sosyal medya “Menzil cemaati”, “Menzilciler”, “Adıyaman grubu” gibi isimlerle anılan bir tarikattan söz ediyor. AKP’nin, Menzil cemaatine ön açtığı, zemin hazırladığı, kadro sağladığı söyleniyor.

TARİKATLAR YOK, TARİKAT VAR: NAKŞİBENDİ KARANLIĞI!

Önce şunu gönül rahatlığıyla vurgulamak lazım: Türkiye’de “tarikatlar” diye bir şeyden söz etmek mümkün değil. Türkiye’de tek bir tarikat var: Nakşibendilik.

Nakşibendilik onlarca kola, yüzlerce cemaate, binlerce derneğe ve vakfa bürünmüş halde, Türkiye’de iktidarını sürdürüyor. İsmailağa, İskenderpaşa, Süleymancılar, Erenköy, Menzil, Yahyalı, Zilanlılar, Tağiler, Arvasiler… Uzatmak mümkün…

Nakşibendilik, AKP döneminde iktidara gelmedi. Demokrat Parti’den bu yana pek çok siyasetçi yetiştirdi, parlamentoya soktu, partiler kurdu, koalisyonlara girdi, kadrolaştı, kök saldı.

Erbakan’dan Korkut-Turgut Özal kardeşlere, ANAP’lı bakanlara, DYP’li siyasetçilere, MHP’li ve BBP’li isimlere, Milli Görüş geleneği içindeki tüm partilere kadar hepsinde Nakşibendi damgası vardı.

Tayyip Erdoğan ve çevresindekiler de Nakşibendi tarikatı geleneğinden gelen isimler.

MENZİL AYRI BİR TARİKAT DEĞİL, ERDOĞAN'IN DA BAĞLI OLDUĞU NAKŞİLİĞİN BİR KOLU

Menzil cemaati, Türkiye’de zaten iktidarda olan Nakşibendiliğin sadece bir kolu. Nicelik ve yaygınlık olarak en büyük kollarından biri. Dolayısıyla kadrolaşmaması, kimi bakanlıklara damgasını vurmaması olanaksız.

“AKP, Gülen cemaatinin yerine Menzil’i ikame ediyor” cümlesi, yukarıda anlattığımız yönüyle çok da doğru bir cümle değil. Çünkü AKP’nin kendisi zaten Menzil’le aynı kökten yani Nakşibendilik ana kaynağından gelen bir yapı. Tekrar vurgulamak gerekirse, AKP’nin iktidarda olması, Nakşibendiliğin ve dolayısıyla Nakşibendiliğin bir kolu olan Menzil’in zaten iktidarda olması anlamına geliyor.

NAKŞİBENDİLİK PROJELERİ 

Eğitimin dinselleştirilmesi, okulların imam hatip adı altında medreseleştirilmesi, laikliğin adım adım tasfiyesi, bilimsel düşüncenin kapı dışarı edilmesi, müftülere nikah yetkisi verilmesi, türbanın parlamentoya ve tüm kamuya girmesi, cumhuriyet düşmanlığı… Tüm bu projeler, birer Nakşibendilik projesi… AKP, bu projelerin uygulayıcısı, pratik hayatta gerçekleştiricisi durumunda bir parti.

Tüm bu belirlemelerden sonra, Menzil’in bir Nakşibendi cemaati olduğu gerçeğini işaretledikten sonra Menzil konusuna gelebiliriz...

GÜNCEL VE POPÜLER TAŞERON: MENZİLCİLER... 

Son zamanlarda adını daha sık duyduğumuz bir cemaat Menzil. Gün geçmiyor ki Menzil cemaatiyle ilgili bir haber yayımlanmasın… Menzil cemaatinin bu denli yaygınlaşıp tanınır hale gelmesi, popüler dünyada da etkisini gösteriyor. Örneğin eski manken Yaşar Alptekin çıkıp “Eskiden FET’cüydüm artık Menzil cemaatindeyim” diyebiliyor. Eski Yeşilçam oyuncusu Necla Nazır’ın Menzil cemaatinin televizyon kanalında “Hanımlar Buyurun” diye bir program yaptığı ortaya çıkıyor. Mersin’de liseli öğrenciler otobüslere bindirilip Menzil şeyhini ziyarete götürülebiliyor…

TERFİLER MENZİL’DE Mİ BELİRLENİYOR?

CHP’li vekil Mahmut Tanal, üç önemli bakanlığın, içişleri, adalet ve sağlık bakanlıklarında Menzil cemaatinin etkili olduğunu iddia ediyor ve "Emniyet mensupları tayin terfi alabilmek için Menzil'den referans alıyor" iddiasını dile getiriyor. AKP’den bu iddiayı yalanlayacak tek bir açıklama gelmiyor bile…

SAĞLIK BAKANLIĞI MENZİL’DE Mİ?

TBMM’de soru önergesi veriliyor ve lafı hiç dolandırmadan yeni Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’a adlı adınca soruluyor: Bakanlığı Menzil cemaati mi yönetiyor?

ÜNİVERSİTELERDE DE ETKİLİ

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Bahr Şahin’in geçen yıl, Menzil cemaatine ait olduğu herkesçe bilinen Semerkand TV’ye çıkması hayli tepki toplamıştı. Bu olay, “YTÜ’yi Menzil cemaati mi yönetiyor” sorusunu akıllara getirmişti.

AKP’LİLER MENZİL GERÇEĞİNİ İTİRAF EDİYOR

Menzil cemaatinin özel olarak bakanlıklara, üniversitelere yerleştirildiğine ilişkin haberler, basının bir yakıştırması ya da vehmi değil. AKP’de milletvekilliği yapmış kimi isimler de, bu kadrolaşmayı zaman zaman itiraf ediyorlar. Örneğin AKP’li eski milletvekili Hüseyin Besli, geçen yıl köşe yazarı olduğu Akşam gazetesinde şunları yazıyordu: "Eğer, FETÖ’nün bugünkü güce erişmesinde ticaretle hemhal oluşunu, kontrolsüz para kazanmasını önemsiyorsak… Bugün aynı yöntemleri kullanan yapıların (tarikat/vakıf) gelecekte aynı sonuca varmalarının kaçınılmaz olacağını söylemek için kâhin olmak gerekmez. Dolayısıyla, misal olarak, ismini palazlandığı şehirden, Adıyaman/Menzil’den alan bir yapının özellikle bir bakanlığımızda neredeyse bütün pozisyonları kendi mensuplarıyla doldurmasına dikkat çekmek istedim…"

AKİT YAZARI MENZİL’E SİPER OLDU

AKP yandaşı, tetikçi ve gerici “gazete” Akit’in köşe yazarı Sinan Burhan, geçtiğimiz günlerde (5 Eylül 2017) Menzil cemaatine siper olan bir yazı yayımladı. Bu yazıda dikkat çeken ifadelerden biri de şuydu:

“Menzil grubunun hiçbir zaman devleti ele geçirmek istediğine inanmam. Bu insanlar gönül insanı. Bu insanlar yerli insanlar. FETÖ gibi kökü dışarıda değil. Bazıları, Menzil grubu üzerinden dine ve dindarlara savaş açıyorlar. Amaçları önce cemaat ve tarikatları tasfiye etmek, sonra da İslam dinini tasfiye etmektir. Sigortamız ise Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

“Menzil grubunun devlet ele geçirmek istediğine inanmam” diyen Sinan Burhan bir yönüyle doğru söylüyor: Çünkü bugün iktidarda, devletin tüm kadrolarında Menzil’in de çıkış kaynağı olan Nakşibendi tarikatı var zaten. Menzil’in ayrıca yeni bir operasyonla iktidarı ele geçirmesine gerek yok. Nakşibendilik ve aynı anlama gelmek üzere Menzil cemaati günümüzde iktidarın her hücresinde yerini almış durumda.  

Yazıdaki “Sigortamız ise Recep Tayyip Erdoğan’dır” ifadesi de doğru… Çünkü kendisi de bir Nakşibendi olan Erdoğan, elbette tüm yasa dışı tarikat yapılanmalarının em önemli sigortası durumunda şu anda.

PEKİ NEDİR BU MENZİL CEMAATİ?

Her şeyden önce Nakşibendiliğin bir kolu… Yani bugün Türkiye’yi yöneten tek tarikat olan Nakşibendi tarikatının bir cemaati Menzil cemaati. Nakşibendilik içerisinde en fazla mensubu olan, en yaygın cemaatlerden. 1930-1993 yılları arasında yaşamış Muhammed Raşit Erol tarafından kurulmuş bir yapı. Bugünkü şeyhi "Gavs-ı sâni / İkinci gavs" olarak anılan Abdulbaki Erol... Kamuoyunda “Adıyamancılar”, “Menzilciler” gibi isimlerle anılıyor ve tanınıyor. Orta Anadolu, Ege, Akdeniz, Marmara’da çok sayıda mensubu bulunuyor. Bahçelievler katliamının sorumlularından Muhsin Yazıcıoğlu, Maraş katliamı sanıklarından Ökkeş Kenger Şendiller gibi isimler, bu tarikatın müntesibi oldular. Çok sayıda AKP'linin de Menzil müntesibi olduğu biliniyor. 

AYNI ZAMANDA BİR SERMAYE GRUBU: HER CEMAAT GİBİ...

Her cemaat gibi, Menzil cemaati de aynı zamanda büyük bir sermaye grubu. Tarikat-siyaset-ticaret denklemine denk düşen bir yapı. Çeşitli kentlerde mağazaları, okulları, yurtları ve çok sayıda ticari faaliyetleri bulunuyor. Sürekli bir sıcak para döngüsüne sahip bir cemaat. Tıpkı diğer cemaatler gibi…