İZBAN'da gizli zamma karşı toplanan binlerce imza belediyede...

İzmir'de İZBAN'da gizli zamma karşı toplanan binlerce imza TKP İzmir il örgütü tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne teslim edildi. Belediye önündeki basın açıklamasında, uygulama geri alınmadığı takdirde konunun idare mahkemesine götürülerek dava açılacağı belirtildi.

soL-İzmir

İzmir'de İZBAN'da gizli zamma karşı toplanan binlerce imza Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir il örgütü tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne teslim edildi.

DAVA AÇILACAK

Belediye önündeki basın açıklamasında "Bu soygunun peşini bırakmayacağız. Bu eşitsiz ve haksız uygulama geri alınmadığı takdirde, konuyu idare mahkemesine götürüp dava açacağız" denildi. 

Bugün öğle saatlerinde Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan TKP üyeleri, iki haftadır kentin İZBAN istasyonlarında sürdürdükleri imza kampanyasının sonuçlarını gazetecilerle paylaştı. 

İŞTE O AÇIKLAMA

TKP İzmir il örgütü adına yapılan basın açıklamasında, şöyle denildi:

Tam iki hafta önce bir basın toplantısıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir halkına dayattığı “tüccar belediyecilik” tavrına itiraz etmiş, İZBAN’daki “kademeli ücretlendirme” tezgahını ifşa etmiş, bu tezgahın arkasına gizlenen fahiş zammın geri alınmasını talep etmiştik.

İki hafta boyunca İZBAN istasyonlarında sabah akşam masalar kurarak, İzmirlilere reva görülen zulmü gözlemleyip belgeleyerek, emekçilerle dertleşip birlikte nasıl mücadele edeceğimizin olanaklarını tartışarak hayli yol aldık, imzalar topladık. Binlerce yurttaş, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin “tüccar belediyecilik” zihniyetine isyan ederek, İZBAN’daki zammın derhal geri çekilmesi talebini dile getirdi.

İşte tam iki hafta sonra elimizde binlerce imzayla, İzmir halkının iradesiyle burada, Büyükşehir Belediyesi’nin önündeyiz.

İZBAN istasyonlarında büyüyen öfkeyi gören Aziz Kocaoğlu, AKP’den öğrendiği o pişkin tavrıyla, “Biz ne yaparsak yapalım, İzmir bir sallanır sonra taşlar yerine oturur” demekten de çekinmedi. Daha da ileri giderek, “Sadece lokomotiflere ödediğimiz para dünya paradır” dedi.

Kocaoğlu’nun bu anlamsız özgüveni nereden geliyor? Kocaoğlu, bu parayı kendi cebinden mi ödüyor? Neden bu paraların kaynağının, halkın ödediği vergiler olduğunu söylemiyor?

Kocaoğlu’nun İZBAN zulmünü eleştiren diğer düzen partileri AKP ve MHP de, aslında CHP’den farklı bir cümle kuramadı. MHP, “Yaptığınız zammı anladık da, bari kargaşayı engelleyin” dedi; AKP de “En uzak mesafe ücreti trene binişte değil de inişte alınsın” dedi… Tüccarlıkta, piyasacılıkta, halkı müşteri gibi görme konusunda birbirlerinden zerre kadar farkları yok… Al birini vur ötekine…

Talebimiz gayet açık ve nettir:

Toplu ulaşım tüm yurttaşlar için temel bir haktır. Hükümetler ve yerel yönetimler, yurttaşlara bu hakkı sunmakla mükelleftir.

Kocaoğlu’nun dayattığı İZBAN’da blokaj sistemi ve fahiş zam uygulaması, bu hakkı elimizden alıyor, ulaşım hakkımızı gasp ediyor. Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde toplu ulaşımda mesafeye göre farklı ücretlendirme anlayışı eşitsizliktir, haksızlıktır, gasptır.

Tekrar ediyoruz: Kocaoğlu bir an önce Büyükşehir Belediyesi’ni “şirket”, İzmirlileri “müşteri”, kendisini “CEO” sanmaktan vazgeçmelidir. Bir işletmeci edasıyla İzmirlilere “patronluk” taslamaktan vazgeçmelidir. Bu eşitsiz, haksız, adaletsiz uygulamaya derhal son verilmelidir.

Bugün topladığımız binlerce imzayı Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edeceğiz. Ve bu soygunun peşini bırakmayacağız.

Bu eşitsiz ve haksız uygulama geri alınmadığı takdirde, konuyu idare mahkemesine götürüp dava açacağız. Açacağımız davayla ilgili gelişmeleri sizlerle mutlaka paylaşacağız.

İzmir’e patronluk sökmeyecek.

Yağmaya boyun eğmeyeceğiz.