AKP Van'ı unuttu!

Van Erciş'te 7.2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 100'ü aşkın gün geçti. Van halkı AKP tarafından unutulmuş durumda.

Erçiş'te yaşanan depremden sonra yetkililerden "Deprem söylentilerine itibar etmeyiniz, bir daha deprem olmaz" açıklamaları gelmişti ve ardından 5.6 büyüklüğünde ve daha küçük çaplı depremler yaşanmıştı.

Resmi rakamlara göre ardı ardına yaşanan depremler nedeniyle 644 kişiyi yitirdik. İnsanların barınma sorunları ivedilikle giderilemedi. Deprem nedeniyle kaybettiğimiz insanlar bir yana çadır yangınlarıyla çok sayıda kişi yanarak, zehirlenerek yaşamını yitirdi, yaralandı. Dondurucu soğuklar nedeniyle sağlık sorunları arttı, eğitim hayatı durma noktasına geldi. AKP hükümeti ise bildiği işi yaparak, işleri yoluna koyma sözü verdi. Deprem sonrasında ve halen sözün tutulmadığını Van'la ilgili her haber kanıtlamaya devam ediyor.

Eksi 10 derecede Van'da yaşamak
Temel ihtiyaçların karşılanmamasından doğan sorunlar eksi 10 dereceye kadar inen hava sıcaklığı nedeniyle artarken, kente ulaşım ise büyük ölçüde sınırlandı. Acil durumların daha büyük sorunları doğurması ihtimalinin yüksek olduğu Van'da yoğun kar nedeniyle 171 köy yolu ulaşıma kapandı.

Şebekesi döşenmemiş okul: Aşik Köyü İlköğretim Okulu Eğitim Sen Van Şubesi’nin açıkladığı Van İli Deprem Sonrası Eğitim-Öğretime ilişkin Değerlendirme Raporu’nda eğitim emekçilerinin karşılaştığı sorunlar irdelenirken, eğitim-öğretim yapılabilir denilen okulların dahi güvenli olduklarına yönelik kuşkular belirtildi. Raporda Van halkının yaşadığı sıkıntıyı aynı şekilde yaşayan eğitim emekçileri görevlerine dair birçok sorun yaşadıklarını ısınma, su, derslik yetersizliği, elektrik bağlantısının olmadığı şebekenin döşenmediği okullarda öğrenimin yapmanın zorluklarını değerlendirdi, öneriler sundu. Depremde 74 öğretmen yaşamını yitirmişti.

Eğitim amaçlı İstanbul'a getirilen gençler "Geldiğimizden beri bize sadece 250 lira verdiler. Onun dışında hiçbir geçim kaynağımız yok” diyerek yaşadıklarını soL'a anlatmışlardı.

127 adet çadır yangını yaşandı
Van’da deprem gününden bu yana toplamda 127 çadır yangını yaşandı. Çok sayıda insan soba dumanından zehirlendi, çıkan yangınlarda çoğunluğu çocuk olmak üzere 11 kişi hayatını kaybetti. Van’ın bazı köylerinde elektrik olmadığı gerekçesiyle insanlar konteynırlarda kalmak yerine çadırda barınmak durumunda kalmaya devam ediyor.

‘Elimiz ayağımız morarmış’
Konteynırlardaki barınma zorluğu hakkında ANF’ye görüş veren Van Kadın Derneği’nden sosyolog Aylin Çelik elektrik kesintileri nedeniyle yaşanılan sıkıntıyı “Biz gönüllülerle bir konteynırda kalıyorduk. Bir gece hiç gelmedi elektrik. Uyku tulumlarımıza rağmen sabah elimiz ayağımız morarmış, konteynırın camı buz tutmuştu” şeklinde ifade etmişti.

Konteynırlara geçmesi dert, geçmemesi de dert
Van’da barınmanın konteynırlarda karşılanması durumuyla ilgili Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Van ziyareti sırasında “İnşallah Ocak ayınının ortasında Van'da da çadırkent kalmayacak, hepsi konteynırlara geçmiş olacak” şeklinde açıklama yapmıştı.

Çadır dağıtımı dahi uzun süre içinde gerçekleştirilirken, konteynırların kurulması halen tamamlanamadı. Bakan Atalay’ın sözü, çadırlarda yaşayan insanların zor durumu, çadır yangınları ile birlikte yaşananlar, düşünülünce havada kaldı.

Kurulması gereken 21 konteynır kentten henüz 6'sı tamamlandı.

Elektrik yok, konteynır ne işe yarasın
Depremzedelerin çadırlarda kalmayı tercih etmesi ya doğrudan konteynırın olmaması ya da elektriğin olmaması gibi nedenlere dayalı olarak gelişiyor. Son yaşanan çadır yangınında 3 yaşındaki Mustafa Atlı hayatını kaybetmişti. Atlı ailesinin, kalacak konteynırı vardı ancak aile köyünde elektrik olmadığından çadırda yaşıyordu.

Hastane yok, ölüm yolda
Depremzedelerin gerek enkaz altından çıkarılması sırasında, gerek çadır yangınlarında ortaya çıkan bir diğer durum da depremzedelere gerekli müdahalenin anında yapılamaması. Çadır yangınından hayatını kaybeden Mustafa Atlı ilk olarak Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılmış, durumu ağır olduğu gerekçesiyle Ankara’ya nakli gerek görülmüştü. Ancak Ankara’ya ambulans uçağıyla gönderilemeden hayatını kaybetmişti.

13 yaşındaki Yunus Geray da, hastanelerin hasarlı olmasından dolayı Erzurum'a sevk edilmişti ancak o da Mustafa gibi yolda yaşamını yitirmişti. Ambulansla Erzurum'a götürülen Patnos Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Yardımcı da hastaneye götürülürken ölmüştü.

Depreme dayanıklı olan ilk binaların hastaneler olması beklenirken hastanelerin kullanılmayacak halde hasarlıydı ve olası sağlık sorunlarına müdahale için yeterli ekipman sağlanmazken, sağlık merkezlerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmedi. Sosyal güvencesi olmayanlar için ücretsiz dağıtılan ilaçlar bir ay sonrasında ücretli olarak depremzedelere satılmaya başlandı.

Göç edenlerin sorunları devam ediyor
Van’dan deprem nedeniyle büyük kentlere iç göç de yaşandı. Eğitim amaçlı İstanbul’a yerleştirilen öğrenciler kısa zamanlı olarak yer değiştirmiş olsa da iş bulma ve yerleşme düşüncesiyle Van’dan ayrılan pek çok insan var. Van’dan yaklaşık 300 bin vatandaş göç etti. Göç edenlerin ortak noktaları ise sorunlarının farklı bir zeminde devam ediyor olması. Öğrencilerin psikolojik olarak yıpranmalarının yanında asgari ihtiyaçlarının karşılanması devlet tarafından tam olarak karşılanmıyor. İş bulma umudu ile göç edenler ise ülkemiz işsizlerinin içinde bulunduğu durumu paylaşıyor.

TKP: Vanlılar soğuğa ve AKP’ye karşı yaşam mücadelesi veriyor hâlâ!
TKP'nin Sesi'nde de dün Van'daki durum ele alındı. Açıklamada şöyle denildi: "Depremin üzerinden 3 ay geçti. Vanlı yurttaşlarımız yaşam mücadelesi veriyor hâlâ!

Kışın kara soğuğunda çadıra mahkum kalan emekçilere söz verilen konteynırlardan ses soluk yok! “Ocağa kadar bitecek” demişti hükümet! 21 konteynır kentten sadece 6’sı bitirildi. Şimdiye kadar 127 çadır yandı, çoğu çocuk 11 yurttaşımız kara kışta yanarak can verdi! 200 bin kişi, aç susuz eksi 10 derecede yaşam mücadelesi veriyor!

AKP Van’ı unuttu! Vanlılar kendi kaderleriyle baş başa bırakıldı!

Kendi yurttaşlarını unutan AKP, ABD’nin kışkırtmasıyla Suriye’den gelen sığınmacılara ise 50 milyon TL ödenek ayırmış. Kilis’te yaklaşık 10 bin mülteciye 2000 konteynır yapılıyor. Elektriği, suyu ve kanalizasyonu TOKİ’den...

Siz söyleyin AKP neyin partisi? Alevilere ölüm diyen Suriyeli gerici Müslüman Kardeşler Örgütü lideri Memun El Hımsi’yi Türkiye’de saklayan AKP kimin partisi? Bizim mi, ABD’nin mi?"

(soL - Haber Merkezi)